Sessiz Kabulleniş 2 (Tamamlandı)

⇝𝟏⇝

☘ Yeni bir başlangıç için önce bir son yazmak gerekir.

                                                                                                        ❙𝐀𝐫𝐬𝐢𝐥𝐲𝐚 

                                                                                 ❙𝐌𝐞𝐝𝐲𝐚: 𝐕𝐚𝐧 𝐆𝐨𝐠𝐡 - 𝑆𝑡𝑎𝑟𝑟𝑦 𝑁𝑖𝑔𝘩𝑡 

Unutulması imkansız anıların kısa bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçmesiyle yalpaladı. Tüm hayatını hapis gibi geçirdiği evine o gün gelen misafirle geleceği adeta değişmişti. İnsanlığın rüyalarında bilinçle hareket edememelerini sebep olan seçilmiş varislerden biriydi İlya. Gizli gezegen LeyaSS ve Dünya arasında yüzyıllar öncesine dayanan bir anlaşma sonucu insanları uykularından uyandıracak olan güç, iki varis tarafından üretilmeye başlanmıştı. Ancak diğer varis ilk günden beri bunu kabul etmemekle kalmamış, İlya'yı bulduğu yerde öldürmek için ant içmişti. Geri dönüşü olmayan o gelecek planları ince ince işlenirken kendisini bekleyen o şiddetli fırtınadan habersizdi genç kadın. Ars ile ilk kez karşılaştığı maskeli balodan sonra hayatının beş yılını tüm ailesinden gizlenerek yaşamak zorunda kalmıştı. İçinde ki enerjinin tükenmemesi için genç adama ihtiyacı vardı. Ya da... Ondan bir parçaya. Sebebini bile bilmediği bir nefretin kurbanı olmuştu. Hayatta kalabilmek için... Çocuğunun hayatı için... Sessizce yaşamaya kararlıydı.

Kenan Bey beş yıl aradan sonra artık Ars'ın karşısına çıkması gerektiğini söylediğinde duyduklarına inanamamıştı. Henüz çok küçük olan oğluna bunu yapamazdı. Nefretiyle her yeri yakıp kül etmeye yeminli adam şimdi de bir oğlu olduğunu öğrenemezdi. Eğer öğrenirse... Bu sefer gerçekten de ölümüne sebep olurdu. Keşke yaşamak için tutunduğu tek dal hayatında sadece bir kez gördüğü o adama bu kadar çok benzemeseydi. Koyu mavi gözleri istediğini alamadığında nasıl da derin bakıyordu. Henüz çok küçük olmasına rağmen o gözlerdeki zeki parıltılar görülmeyecek gibi değildi. Babasının nerede olduğunu sürekli sorsa da aslında cevabı annesinden daha iyi biliyor gibiydi. Nihayet onun karşısına çıkmaya karar verdiğinde kendisini bulduğu an ki o bakışı hayatı boyunca kimse de görmediğini fark etmişti. Daha önce kimse böylesine nefret ve öfke dolu bakmamıştı ona... Sebebini sormaya fırsatı bile olmadan Ars onu apar topar kendi ailesinin olduğu eve götürmüş ve her şeyi en başından planlayan Kenan Bey'in önüne fırlatmıştı. Sahi ne demişti o gün?

''Madem siz oyunu başlatma cesaretini kendinizde bulabildiniz. Ben de bu oyuna hepinizin gözleri önünde son vereceğim.''

O an içeriye giren küçük oğlu Aras olmasaydı gerçekten de öleceğini biliyordu. Kimsenin karşısında durmaya cesaret edemediği adamı kendi kanından olan oğlu durdurabilmişti. Ars'ın şaşkınlık dolu bakışlarını unutamıyordu. Kendisine kafa tutan küçük çocuğun benzerliği onu öylesine ürkütmüştü ki tek kelime bile edemiyordu. Nihayet aynı evde yaşamaya başladıklarında asıl zor olanın 'yaşamak' olduğunu anlamıştı genç kadın. Öyle ki Ars kendisinden habersiz yapılan her şeyin hesabını bir bir sormaya kararlıydı. Acımasızca geçen günler beraberinde öfke ve nefreti peşine takarken onlardan habersizce yanlarında yürüyen sevgiyi fark edememişti.

Tüm gerçek ortaya çıktığında eski sevgilisini aslında İlya'nın öldürmediğini öğrendiğinde artık her şey için çok geçti. Beliz ölmemişti... Hepsi... Ars'ın geleceği olarak belirlenmiş İlya'yı öldürmesi için yapılan kötü bir plandan ibaretti. Gerçek bile olmayan bir ölümün intikamını almaya çalışmış sonunda ise elinde pişmanlıktan başka bir şey kalmamıştı. Aras'ın gözyaşları içinde fısıldadığı o sözler kimsenin kaldıramayacağı kadar ağırdı.