46.BÖLÜM

703 28 2
                                    

Ali koltukta oturmaya devam ederken yanında bi ağırlık hissetti. Kokusundan tanımıştı sevdiği can yoldaşı gelmişti.

Selin:Mavi...
Ali:sahilde babamın eşkaline uyan ceset bulmuşlar
Selin:N_ne
Ali:Şimdi gidip bakıcam
Selin:Ali bekle beni
Ali:Selin çok korkuyorum

Diyerek seline sarıldı ve ağlamaya başladı Selin ise ondan farksız sayılmazdı

Selin:şhtt geçicek herşey düzelecek söz veriyorum

***
Koray:Ali
Ali:Nerde?

Koray gözlerini arka tarafta işaret etti Ali arkasını dönüp yerde yatana baktı ve yavaşça açmasını bekledi...

Açtığında sinirlerinin yıpranması ile gülme krizine girdi

Selin:Ali
Ali:Babam değil Haluk Mertoğlu değil.
Selin:Tamam gel hadi...

Ali yavaşça yerden kalkıp seline tutundu ve arabaya binip ordan uzaklaştılar Selin Ali ile aynı anda göz göze geldiklerinde nereye gideceklerini biliyorlardı...

Alinin bi zamanlar kendisini dipsiz kuyuya atacağı o uçuruma gidiyorlardı.

***

Selin:Şimdi  istediğin kadar bağır benden başka kimse duymaz seni.

Ali ilk önce seline ondan sonra ise kayalıklara baktı. Derin bir nefes alıp sesinin son gücü ile bağırmaya başladı

Ali:NERDESİN BABA! KORKUYORUM! SENİ GEÇ BULMUŞKEN ERKEN KAYBETMEK İSTEMİYORUM! BİLİYORUM! İYİ BİR AİLE OLAMADIK AMA! BENİ SENSİZ BIRAKMA BABA! BIRAKMA... bırakma... Yalvarırım

Selin ile Ali birbirlerine sarılıp ağlamaya başlarlar Ali yavaşça yere çöküp ağlamaya devem ederken Selin ise onu göğsüne yaslayıp ağlamasını dinledi. Bi süre kaldılar böyle hiç kıpırdamadan.

Ali:Güzel esiyo burası unutturuyor
Selin:hadi mavi gidelim üşüdün.

Arabaya binip eve doğru yola çıktılar arabayı bu sefer Selin kullanıyordu Ali ise kafasını koltuğa yaslamış öylece duruyordu.

Selin arabayı park edip aliye döndü ve konuşmaya başladı.

Selin:Ali geldik...

Ali bişey söylemeden arabadan indi ve eve doğru yürümeye başladı kapıyı açıp içeri girdiğinde ise herkes ona bakıyordu. Selin kolundan tutup onu yukarı doğru çıkardı ali yatağa oturup duvarı izlemeye başladı

Selin:Üzerini değiştirelim.

Duş almaya bile hali yoktu itiraz etmeden kollarını yukarı kaldırıp üzerinin giyidirilmesini bekledi

Selin:Yemek getiriyim mi?

Ali kafasını olumsuz anlamda salladı ve yatağa yattı. Selin saçlarını okşamaya başladı.

Selin:Sen biraz dinlen ben aşağıdayım
Ali:Hıhı

Selin yataktan kalkıp dışarı çıktı ve aşağı inip kendini koltuklara attı.

Savaş:O iyi  mi?
Selin:Olmaya çalışıyor rana hanım hoşgeldiniz bu arada kusura bakmayın sizinle ilgilenmedik

Rana:Önemi yok Selin sen nasılsın?
Selin:İyi olmaya çalışıyorum
Savaş:Biz bi bakalım hadi Emre.
Emre:Ben geliyorum birazdan
Tuğçe:Tamam canım
Duru:Güneş hanım nerde?
Nazlı:Çocukların yanında oturuyor

Selin:Kafası dağılır yanlız kalmak iyi gelir benim güneşime

Selinler kendi aralarında konuşurken rananın telefonu çaldı
Rana:Pardon bunu açmam gerekiyor

Diyerek ayağa kalktı ve mutfağa gitti onlar konuşmaya devam ederken Selin susadığını hissetti

Nazlı:Nereye?
Selin:Su alıcam isteyen?
Tuğçe:Sağol tatlım

****
Rana:Beni olur olmaz saatlerde arama diye sana kaç kere daha uyarı yapmam gerekiyor!

Selin tam kapıdan gireceği zaman sesi duyarak olduğu yerde kaldı ve biraz daha yerine sinip onu dinlemeye başladı.

Rana:Ne yapacağını bana mı soruyorsun! Ne yaparsan yap umrunda değil öldürün gitsin! Zaten bu aileye bi faydası yok!

Neyden bahsediyordu bu kadın? Kimdi aileye faydası olmayan öldürün gitsin! Derken kimden bahsetmişti?

Rana:Haluk Mertoğlunun acı çektiğini duymak pahabiçilemez!

Bi dakika kadar olan biteni anlamaya çalıştı. Ne yani halası mı kaçırmıştı haluğu. İyi de neden?

Rana:Levent sana güveniyorum bu güveni boşa çıkarma! Neyse kapatmam lazım sonra tekrar konuşuruz.

Levent!

Levent...

DELİBAL (ALSEL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin