1|Yeni Karanlık Zindan|

Começar do início
                                    

İnsanlık hali işte. Mutlu ve huzurlu bir şekilde hayatına devam ederken karşısına çıkan engel karşısında tökezliyor ve bu tökezlemenin sonucunda oluşan hasarlara katlanmak mecburiyetinde kalıyordu. İşte o zaman anlıyordu mutluluğun da sona ereceğini ve her iyi şeyin de bir sonu olduğunu.

Aynı durumu şuan bende yaşamaktaydım. Hesaba katmadığım engeller yüzünden tökezlemiş ve ayrılığın damağıma bıraktığı acı tat ile yatağıma uzanıyordum.

Halbuki aşağıda beni bekleyen ve midemin gönlünü almamı sağlayacak bir kahvaltı masasının var olduğunu tahmin edebiliyordum . Ki ben yemek yemeyi büyük bir meziyet olarak görürken aşağıya yıldırım hızıyla inmemem oldukça tuhaf bir durumdu.

Karnımın açlığını hissettiğimde yatağımda huzursuzca kıpırdandım ve 2 gündür su değmeyen saçlarımı gözlerimin önünden çektim. Geride bıraktığım günler içerisinde çöpçülerden daha beter bir hale geldiğimin kalıbına basabilirdim.

Yatakta hafif bir şekilde doğrulup kendimi koklama çabalarına giriyorken odama dalış yapan merve sayesinde küçük çaplı bir korku yaşadığım için yatağa tekrardan düşmüştüm.

"İnsan bir kapı çalar girer ama pardon sen insan değildin unutmuşum" dediğimde yatakta yeniden doğrulmuştum. Kaç gündür yatakta yatmaktan başka bir iş yapmadığım için her yerim uyuşmuştu ve bu bende büyük rahatsızlık uyandırıyordu.

"Ya kızım bir sus da in aşağı. Bu ne hal . Evde kalmış kızlar gibi odaya tünedin. Çıktığında yok. Hem babam bizimle konuşmak istiyor" dediğinde kaşlarım anında çatılmıştı. Ne babamla konuşmak ne de görüşmek istiyordum. İzmirden ne kadar ayrılmak istemesemde beni bu şehre getirmiş ve oldukça üzmüştü.

"Ben aşağıya inmek istemiyorum. Biliyorsun babama oldukça kızgınım." Dediğimde merve eliyle kafama bir tane vurdu.

"Bu kızgınlık nereye kadar sürer veya düşün kardeşim. Sence annem seni daha ne kadar bu odada tutar. Bir düşünüyorumda bence annemin de buraya gelmesi an meselesi. Kadın kaç gündür senden yakınıyor. " dediğinde haklı olduğunun farkına varmıştım. Annemi biraz oldun tanıyorsam en az beş dakika sonra elinde 39 numaralı terlikleriyle odaya dalıp beni evin içerisinde tavaf ettireceğini hayal edebiliyordum.

Mervenin bu konuda haklı olmasına ise şaşırmıştım. Bu zamana kadar hep mantıksız konuşan taraf o olurdu. Kardeştik. Ama üvey kardeştik. Annem benim tabirimle biyolojik babamdan boşandıktan sonra mervenin babası yani selim amcayla evlenmişti. Merve ise benim en değerlilerimden birisi haline gelmişti. Şimdi ise o benden daha mantıklı konuşmaya başlamıştı. Kesin evren tersine dönüyor ve kıyametin kopma süresi yaklaşıyordu.

"Ya ama ben küsüm onlara. Biz ne kadar da mutluyduk halbuki. İnmiyorum işte" dedim ve dudaklarımı olabildiğince büzdüm. Böyle yapınca ne kadar çirkin olduğumu ve şempazeye benzediğimi tahmin edebiliyordum fakat öyle yapmak oldukça hoşuma gidiyordu.

"Mira sana 2 şık sunuyorum. Ya benim uyarımla bu kokuşmuş yataktan kalkarsın. Ya da annemi çağırır 39 numaralı terlikleriyle kıçına vura vura tavaf yaparak bu yataktan kalkarsın."dediğinde şaşkın bir balık misali gözlerim kocaman olmuştu.

Bir kardeş hiç kardeşine böyle cani bir plan uygular mıydı? Tabi konu merve ise uygulardı. Ben burada bir adalet göremezken mervenin bana hala sert bir şekilde baktığını farkettim.

"Birincisi yatağım hakkında düzgün konuşmalısın. Çünkü gelecekteki enişten. İkincisi sen nasıl bir kardeşsin yaa. İnsan kardeşine karşı bu kadar acımasız olabilir mi? Üçüncüsü ise bana böyle bakmayı keser misin?" Dedim ve derin bir nefes aldım. 2 gün boyunca uyuduktan sonra bu kadar çok konuşmak bile beni bir hayli yormuştu. Bu yaşıma kadar nasıl yaşadığım ise meçhuldü.

TATLI HESAPLAŞMA|Tamamlandı|Onde as histórias ganham vida. Descobre agora