×...Azimle Sıçan Duvarı Deler. Sen Direk Duvarı Yıktın...×

Start from the beginning
                                    

Kendimi günün yorgunluğuyla yatağa atıp tavandaki Ozan ile resmimizle bakışmaya başladım.

Telefonum çaldığında elimi zor uzatıp telefonu aldım ve aramayı kabul ettim.

"A L O"

"Nasılsın?" gün sonunda Ozan'ın sesini duymamla isternistemez gülümsedim "Yorgunum." gülme sesi geldiğinde güldüm.

"Vay be. Yarın evleniyoruz."

"Evet!!"

"İlk günlerimizi düşünsene" dedi. aklıma saniyesinde anılar gelince gülümsedim. "O kadar hırçındın ki!"

"Ama doğum gününde sarhoş olduğunda sanki tüm içine attıkların dışına vurmuş gibiydi. Yaşadıklarının dehşeti yüzüne vurmuş gibiydi."

Daha çok gülümsedim.

"Artık yoklar. Artık sen varsın."  derincene bir nefes aldım.

"Artık beni bırakmayan liman var."

××××××××

Evde durmuş Ozan'ın tarafının gelmesini bekliyorduk.

Beni burdan çıkarmanız için 8274738374 kilo altın istiyorum yoksa çıkmam.

Elimdeki siyah çiçeği kucağıma bıraktım.

Evet siyah. Duygu , kucağımda duran siyah çiçeğe bakıp güldü. Aldırma hikayemi muazzam detaylarıyla bilen biri varsa o da Duygu ve Melisa yenge.

"Azimle sıçan duvarı deler ama sen direk duvarı yıktın be kardeş." uzun süre ikimiz de gülüştük. "Sonuçta çiçeği kapan ben olucam."

He he nah diye baktıktan sonra gülümsedim. "Nah. Atmıycam ki. Saklayacam çocuğuma."

"Neyse zaten ben evlenicem." diyip parmağındaki yüzüğü havada salladı.

Oha.

Niye en son ben.

"Oha!" elini koparircasina kendime çekip incelemeye başladım. "Dün akşam yemeğe çıktığımız da taktı." ona bakıp gülümsedim. "Ay sevindim yelloz." tekrar güldük.

Gürkan heidi misali hoplaya zıplaya yanımıza geldiğinde tek kaşımı kaldırdım. "Ne istemeye geldin?"

"Ayakkabının altına adımı yazsana." fazla masumca bakmasına karşı aaykkabimi ayağımdan çıkardım. "Siktir git kafana aticam şimdi!" dilini çıkardığında atmak için hazırladım.

Atacaktım ki Duygu bileğimi tutup ciddiyetle bana dönene kadar. "Pahalı bu. Götünü satsan alamazsın!" gülerek ayakkabıyı yere bıraktım. "Haklısın."

Karnını tutup yanımıza gelen Melisa yengeme baktım. Abim arkasından ellerini iki yana açmış sabır diler gibiydi.

"Ben kız tarafımıyım erkek tarafımı?" Gürkan yanağından makas alıp kolunu omzuna attı. "Elini ayağını sabit tut sikmiyim hayatını." Gürkan, abime dönüp öpücük atınca güldük.

"Valla yengecim heralde kız tarafı. Erkek misin sen? Kızsın. Kadınsın neyse. Cinsiyetin kadın bu yuzd..." Kafasına vurulan darbelere karşı güldük.

Bir şey eksik gibi.

Sanki hazırlığı yapmadığımız bir şey var.

Kornalar çalmaya başladığında gülümsedim. Herkes kapının oraya çıktığında onlara yaklaştım.

(şu gelin evden çıkmıyor olayini bilmiyom salliyacam)

"Çıkmıyor evden parasız!" cam kenarından izlemeye başladım. Ozan gülüp kafasını iki yana sallayınca güldüm ve damatlıkla olan muazzam ilişkiye baktım.

Ben bu çocuğu alacak kadar ne yaptım.

Otobüs durağına gittim.

Duygu bana yaklaşıp güldü. "Sadece verdikleri bu parayla köşeyi dönersiniz" güldüm.

"Sadece damat mı veriyor?!" 

××××××

Kapıdan çıkıp merdivenin sonunda bekleyen Ozan'a gülümsedim.

Elini uzattığında bir kaç basamak inip elini tuttum.

Kola girilmiyor muydu?

Yok girilmiyordu.

Giriliyor muydu yoksa?

Neyse ya.

×××××××××

"Düğün pastasını sadece ikimiz yiyelim bence." Ozan'ın omzunda olan kafamı kaldırıp baktım.

Gelin odasındaydık. Sadece ikimizdik.

Burnumun ucunu öpüp gülümsedi. "Bence de."

Ozan'ın kolunu iki kolumun arasına alıp sarıldım ve kafamı geri koydum.

"Çok seviyom kız seni" gülüp omzunu ısırdım. "Ben de seni seviyom."  aklımda takılan soru vardı bide dimi?

"Ozan? Sanki bir şeyi yapmayı unuttuk?"

"Sevişmek?" gülüp kolunu cimcikledim. "Tamam o da bu gece."  gülüp kafamı iki yana salladım.

"Hayıır daha önemli bir şey sanki." omuz silkince derin bir nefes alıp unutmadığımıza inanmayı denedim.

××××××××

Düğün bitmiş herkes evlerine dağılırken oturduğum koltukta biraz daha yayıldım.

"Eve gitmek istiyorum."

"Gidiyoruz zaten. Herkes gitti sayılır." kalkıp el ele tutuştuk. Gürkan'ın elinden mikrafon (yazilisini bilmiyom) u alıp derin nefes aldım. "Biz gidiyoz! Herkese iyi geceler!" bir kaç aile üyeleri homurdandığında elimden tutup sürükleyen Ozan'ın peşinden arabaya gittim.

××××××

"Ozan? Nereye gidiyoruz?" elimi tutup öptüğünde yola bakmayı sürdürdüm. "Bişey sormak istiyorum. Ev nerde?"

Bir kaç saniye sustu.

Tabi ya! Evi almış ama boyama ve döşemeyi unutmuştuk.

"Hasiktir. Ne yapıcaz?" arabayı yol kenarına çekip bana baktı. "Bilmiyorum. Otel?" kafasını sallayıp sürmeye devam etti. "En azından yatıcak yer olucak."

"Ozan?"

"He?"

He?

"Seni çok seviyom biliyon dimi?"

"Evet. Bende seni." uzanıp uzunca yanağını öptüm.

"İyi ki varsın. İyi ki hayatımdasın Çağanak."

"Ha? Çağanak? Nerden biliyorsun?"

"Ben bilirim. Hem kötü mü? Ismin lakabına uyuyor!"

Tekrar elimi öpünce kafamı omzuna koydum. "Yoruldum."

"Bende."

"Ama değdi. Bundan sonra resmi olarak karın oluyorum." gülümseyince tekrar öptüm.

"Bende resmi olarak kocan oluyorum."

Saygı çerçevesinde olan her yoruma açığım.

Tahminimden daha saçma bir bölüm oldu.

Ve pek begenmedim:/
Iyi zamanlar

Sizleri seviyorum ❤💕💐🌟💸👑💎

Otobüsteki Yakışıklı Where stories live. Discover now