^^2^^

33 7 2
                                        

       Sabah uyandığımda 6.30 falandı. Kalktım her sabahki rutin işlerimi hallettim. Kahvaltı vs. derken şuan sınav binasının önündeydim. Evet ya bildiğiniz gelmiştim giricektim parmaklarımla geleceğime şekil vericektim. Kalbim yerinden çıkarcasına atarken çok sevgili kankam aynı zamanda çifte kumrular yanımda bitti. Uzay ve Dünya kollarının arasına aldılar beni en az onlarda benim kadar heyecanlıydı. Ne kadar çok calıştığımı görmüşlerdi sonuçta. Yine bildiğim tüm duaları okuyarak girdim koca binadan içeri girdim.
  💥💦💥💦
         Eve geldiğimde  direk yatağıma uzanıp düşündüm. Içimde kötü bir his vardı. Fakat bu sınavla alakalı değildi. Çünkü sınavım kolay geçtmişti. Tahmin ettiğimden daha kolay gelmişti sorular. Neyse düşüncelere daha fazla kafamı yormaktan vazgeçip uyumaya karar verdim.
  
💥💥💥
    Sonuçlar bugün açıklanıyordu ve ben bilgisayar ekranını pür dikkat izliyordum. İçim içime sığmıyordu. Şuan kanat takıp uçabilirdimde ama içimde nedenini bilmediğim tedirginlik duygusuda vardı. Düşüncelerimden sıyrılıp ekrana baktığımda acı gerçekle karşılaşmıştım. Evet ya aylarımı verip çalıştığım hayallerimin yolu olan sınavı kazanamamıştım. Dünyam başıma yıkılmıştı o an. Yaşama sevincimi kaybetmiş gibiydim.
💥💥💥
  Terler içinde uyandığımda kuzenim yanımdaydı. Elindeki peçeteyle anlımdakı boncuk boncuk terleri siliyordu. Birden kabus olduğunu anlayınca ağlamaya başlamıştım. Hayatımın dönüm noktası olan şey kabuslarıma girmeye başlamıştı,korkmuştum benim tek çaremdi eğer o olmazsa ben bir hiçtim başka yapacağım hiçbir hayal,dilek yoktu yani. Yarım saat sonra kendimi toparlayabilmiştim. Evet şuan iyiydim. Erkek kuzenim diğer bir deyişle ayıcık beni almaya gelmişti. Kendimi cok kastığımdan haberdar olmuş. Küçüklüğümzden beri ben her bişeye kafamı taktığımda gittiğimiz limandaki yerimize gittik. Aslında yeni gelmiş Kıbrıs'ta okuyor.  Pek sık gelip gitmez gelincede bir tek benimle takılırdı. Yıllardır bu aynıydı. Birbirimize duygusal bir bağ içindeydik. O bana birşey sormasa bile ben ona anlatmıştım herşeyi ve kimseye söylemediģim kaygılarımdan bahsettim ona. Bana söylediği tek şeyle özgüvenim neşem yerine gelmişti. Bana eğer zorlanırsam benim yanıma gelip alışana kadar bir süre benimle kalabileceğini söyledi. Boynuna sarılıp iyi ki varsın be ayıcık dedim. Mümkünmüş gibi daha da sokulduk birbirimize onu çok seviyordum. Bizim ailledeki macho saçma sapan erkek kuzenlerime karşın herşeyimi anlataniliyordum ona.
  💥💥💥
  Evet öyle böyle bir hafta geçmişti ve şuan ki rüya olmadığından emin olduğum ekrana bakıyordum tekrar saati kontrol ettim. Tam beş dakika sonra hayatımın rengi çıkacak ortaya. Gözlerimi kapattım. Birden kafamı yumuşak bir yerde buldum. Kim olduğunu tahmin etmek zor değildi ayıcıktı bu. Bu yüzden biraz böyle durmaya karar verdim o sırada ayıcık ellerini gözüme koydu ve sonucu ben söyliycem sana dedi. Birşey demedim sonuçta birşey fark etmezdi. Sonra hafiften tekrar konuşmaya başladı. Eğer dedi kazanamazsan ne olacak? Bilmiyorum dedim bir çırpıda. Peki dedi sorarcasına kazanırsan? O zaman dedim görürsün. O zaman göster dedi ne dediğini anlamamıştım. Nasıl?dedim.ben? Dedim tekrar. Kazanmış mıyım? Ellerini yavaşça çekip kafamı ekrana çevirdi. Kazanmıştım ya ben gidicektim. Kurtuluyodum korkularımdan. Korkularıma elveda, umutlarıma merhaba^^ hayattan zevk almalıydım. Çıldırmıştım ilk önce ayıcığın sırtında bütün evi turlamış sonra beni sırtından indirince sevinçten hızımı alamayıp bahçeye çıktım. Sonra caddeye çıktım anayolda bağırmaya başladım. Hey trafik durun ben artık kurtuluyorum ben artık mutluyum umutluyum diye şaçma sapan bağırıyordum. Arkamı döndüğümde ayıcığın(kuzenim) bana gözleri gülmekten iki çizgi halinde bakarken buldum. Sonra baktım popomda birsey titreşiyo ilk başta anlamadım sonra telefonumun çaldığını farkedip kimin aradığına baktım. Uzay'dı açıp hüzünlü bir şekilde konuştum.
-Alo(!)
-alo kanka naptın kazanmışsın dimi sormama gerek yok dedi bir çırpıda. Gülümsedim ama tekrar konuştum hüzünle;
-hayır kanka yapamamışım ben birşeyi bile beceremiyorum elveda!!!
   Tabi o sırada ayıcıkla arabaya binmiş pasta almaya gidiyorduk. Sonrada Uzay'ların yanına gidecektik. Uzay belki 50kere aramıştı. Ve tabiki Dünya'da mesaj yağdırıyordu. Dünya'ya mesaj attım.
    Kime: Dünya'mm^^
     Mesaj; kanka çaktırma beş dakikaya ordayım herşeyi açıklıycam. Xd
   Kimden;Dünya'mm^^
     Mesaj; biliyordum behh yes ok. Başüstüne patron ^^))
  O gün sanki masal gibiydi. Hazırlanmak için sadece bir haftam vardı. Kızlarla saatlerce alışveriş yaptık. Burdan oranın yol haritalarını inceledik. Ucak bileti vs. Ayıcığım halletsede bizde ufak tefek araştırıyorduk. Sonra zaman su gibi akıp geçmişti. Şuan ne mi yapıyordum. Han nehrine gitmek için taksiye binmiştim. Aslında grup halindeydik ama ben ayrılmıştım çünkü çoook ama çoook tatlı bir kızla aynı evde kalacaktım proje gereği ve ben bu kızla önceden konuştuğum için han nehrinde buluşmaya karar vermiştik. Kız benden iki yas büyüktü ve çok tatlı nazik bir yapısı vardı.
   Han nehrine geldiğimde neredeyse kimse yoktu.  Sadece birkaç kişi. Bir hıçkırık sesi duydum. Kafamı o tarafa çevirdiğimde muhtemelen benim yaşımda neresinden baksan Koreli olduğu belli olan bir çocuktu. Ama bananeydi ben mutluydum o bana yeterdi--ahh kimi kandırıyorum ben birisinin ağlamasına dayanamazdım ki. Yanına gidip oturdum sessizce. Beni fark etmemişti anlaşılan.
-iyi misin? Dedim. Bana doğru dönüp baktı. Uzunca bir süre baktı. Kendimden emin bir sesle tekrar konuştum.
-iyi olmadığını ikimizde biliyoruz.  Anlatmak ister misin?
-anlatınca ne değişecek? Dedi bir çırpıda.
-hmm için rahatlayabilir ve belkide birlikte bir çözüm bulabiliriz. Ayrıca eğer anlatırsan birdaha görmeyeceğin birine anlatmalısın ki bugün bugünde bitsin gitsin. Ama yinede istemezsen sorun değil yardım etmek istemiştim. Dedim ve ayağa kalktım valizimi çekiştirerek tam gidiyordum ki konuştu.
-annem....dedi. O çok hasta sürekli yanında olmam gerek ama okumam ve aynı zamanda çalışmamda gerek. Annem bu haldeyken bana destek olması gereken sevgilimde yakın bir arkadaşımla beni aldatıyormuş. Tamam onu seviyorum ama bir yerde ondan daha önemli işlerim var. Ben hiçbirine yetişemiyorum. Artık bıktım bitsin istiyorum çilem hayat bana da gülsün. Yanımda bana destek olacak kimsem yokken ben nefes alamıyorum yapmam gereken bu kadar sey varken ben yapamıyorum, sarılacak yanımda olacak birine ihtiyacım var ama öyle birisi yok.
-baban? Dedim sadece sorarcasına.
-yok. Dedi bir çırpıda babam öldü.
Suan o kadar üzülmüştüm ki onun için farkında olmadan gözyaşlarına gitti elim yavaşça silip ağlamamalısın dedim. Sarıldım ona şuan buna ihtiyacı vardı. Bana sarıldı ve öyle kaldık bi beş dakika sonra ayrılıp dedim ki kendin için belki istemiyorsun ama annen için savaşmalısın! Annen dünyadaki en değerli varlığın o senin hem en büyük silahın, hemde tek zayıf noktan hayata karşı bu yüzden seni aldatmaya cesaret edebilen sevgilin olmamalı o sadece senin yalnış yolun olmalı unut demiyorum ama olmamış gibi davranmalısın. Senin zayıf noktan olmamalı. Annen için dedim tekrar onun için yapabilirsin bunu(!)
-teşekkürler(!) Dedi. Neşe dolu bi sesle teşekkürler. O sırada telefonum çaldı. Alice gelmiş olmalıydı.
-alo Alice?
-ben geldim nerdesin?
-hemen geliyorum bende geldim dedim ve kapattım.
Tekrar çocuğa dönüp
-gitmeliyim annene iyi bak! Dedim. Bana el salladı çok masumdu hangi akıllı böyle bir çocuğu aldatırdı ki üstelik zor zamanlar geçirdiğini bile bile...
➖😚➖😚➖
  Şuan Alice'lerin evinde ayaklarımızı uzatmış kahvelerimizi yudumluyorduk. Alice cok tatlı ve ne biliyim sevmiştim onu. Kahvelerimizi bitirip yataklarımıza yattık malum yarın okul vardı.
merhaba; ben geldim umarım beğenirsiniz😍

The BeginOnde histórias criam vida. Descubra agora