Aşık değilim,sadece kalbim şımarıyor seni görünce!

1.1K 40 4
                                    

ZENGİN vs FAKİR

8.BÖLÜM
Yazarlar: Suna Sevinç ve BBSVIP_sEvCaN^^

Ah ah! Başımı dağlara taşlara vuram ben! Hangi salak bana o cümleyi söyletti çabuk yumurtlayın. Ben kim, meydan okumak kim? Elime yüzüme bulaştıracağımdan hiç şüphesiz eminim. Doruk'un odasından çıktığım andan itibaren pişmanlık dalgası içimi sarmıştı. Allah belamı versin yeminle. 
Doruk'un kapısına dayanan kızlara bir bakın bir de bana. O coolluk, artistlik, fizik, en çok da tip... Ben cilveli bile davranamam ki. Hayatımda yaptığım en büyük cilve bakkal amcadan bedava sakız isterken olmuştu. Şimdi kalkmış iddiaya girmiş içimdeki yelloz. Pardon ama dayanamicim. Şuradan atayım kendimi. Hemen.


Penceremi açıp ofisimin o güzel (!) manzarasını görmemle yutkundum. Ben buradan atlarsam dirseğim beynimden çıkar, o güzelim sarı saçlarım kana bulanır. Kızıl saçlı bir kızın ölümü haberlerde görmek isteyeceğim en son şey olurdu. Bir de Ezgi'nin zafer nidaları. 


Ve ne yaptım tahmin edin. Şu sekreter kız pardon halkla ilişkiler(?) her neyse. O kızın yanında soluğu aldım. Yaren. O kahvelerimizi söylerken bende sabırsızlıkla sağ ayağımla ritim tutuyordum. Hangi şarkı mı? Batsın bu dünyaaa, bitsin bu doruukkk. Ağlatıp da gülen o Ezgiye yazıklarrr oolsunn.


"Ee? Anlat bakalım. Neler oldu? Herkes Doruk Bey ve senin aranızda geçenleri merak ediyor."


Girdiğim komadan çıkıp silkelendim. 

"Evet. Şey.. hiçbir şey. Şirkette neler yapılmaması gerektiğini öğrendim." Ve ne söylenmemesi gerektiğini. Ah ben o kafama...


"Hımm. Sen öyle diyorsan.."


"Neyse. Sana danışmak istediğim bir konu var. Bir erkeği nasıl kendine aşık edersin ya da etkilersin."


"Kimmiş o erkek?"diyerek sırıttı. Hemen ellerimi kaldırıp savunma pozisyonuna geçtim. 


"Arkadaşım soruyor. Böyle de bir sıkıntısı var. Naparsın herkes sen ben gibi mi?" Yalanıma kramp girsin be! Ben bile inanmam bu yalana. Yaren de yutmamış gibi gözüküyor. Kalemle çizilmiş hissi veren kaşlarını havaya kaldırıp güçlü bir kahkaha attı. 


"Tabi canım. Herkes sen ben gibi değil. O zaman arkadaşına söylersin şimdi diyeceklerimi."


Hemen elime bir kağıt kalem aldım. Kalemin kapağını dişlerimle açıp başımla startı verdim. 


"1- Öncelikle kendine bakmalı. Giyimine, görünüşüne... Erkeklerin kalbine giden yol yemeklerden geçseydi, Esra Erol'a katılıp kendilerine bir ev hanımı alırlardı. Onlar tipe bakar. Gözler de yalan. Onlar gözlerinden bacaklara inen bir yol bulmuş. Kalpleri de oradan geçiyor."
Not ettiğimi kontrol edip yazdığıma kanaat getirince devam etti. 
"2- Bazen ona yakın davranmalı. Onu hazırlıksız yakalamalı. Bazen de onu kızdırmalı ve uzak durmalı. 2. bir çocuk da olsa fena olmaz."

"Aaladım."


"Şu kapağı ağzından çıkarır mısın?"diyerek kızdı. Böyle seksi gözüktüğümü sanıyordum halbuki. Ah etkilenmiş olmalı. Kız kıza falan anladım ben. Biz böyle maddeleri tek tek sıralarken yanımıza gelen kişiyi fark etmemiştim.


"Mina Doruk Bey'in bir toplantısı var. Seninde gitmeni istiyor. Çabuk ol. 5 dk sonra."

"5? 5 mi?"

Kağıdı hemen cebime sıkıştırıp odama tam sürat koşmaya başladım. Bu adamı dövmek istiyorum. Gerçekten. Allasen tipime bak. Şortumu tshirtümü görmüyor musun? Ne diye beni toplantına çağırırsın ki? Odama girer girmez kendimi lavaboya attım. Saçlarımı kurşun kalemle çabuk bir topuz yapıp, özgürlüğünü ilan eden bir tutam saç parçasını da kulağımın arkasına sıkıştırdım. Ne var ki hemen firar etmişti yerinden. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Kapının tıklatılması ile yerimden sıçradım. 

...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin