20. Erik Ağacı

En başından başla
                                    

Bir kere anneciğim şunu söylemek gerekirse ben hep akıllıyım sadece insanlar salak o kadar. Yüzümdeki sahte gülümseme ile elimdeki kaseyi sehbaya bıraktıktan sonra geçib koltuğa yayıldım. Ve annem uzak diyarlardan gelen ve benim bile tanımadığım akrabımızın kızıyla muhabbet'e giriş yaptı.

"Ee kızım , daha daha nasılsın annen babanlar nasıl?"

"- Sağolun Sevim teyzeciğim hepsi iyiler. Sizler nasılsınız?"

"Sağol kızım bizler de çok şükür iyiyiz"

Aman da aman , klassik hanım muhabbetleri 😒

"Hangi bölümde okuyordun Şule'ciğim?"

İsme bak lan , 😂 'Şule' ne be? 'Şule' diye isim mi olurmuş? Bence yanlış koymuşlar 'Şule' değil , 'Şöyle' ya da 'Böyle' olmalıydı😂😂"

Sanırım sesli gülmüş olmalıyım ki , annem bana sinirli bakıyor...

"Su? Kızım iyimisin? Neden sebebsiz yere gülüyorsun?"

"Sebebsiz yere gülmüyorum ki.. Şu misafirimizin ismine gülüyorum😂"

"Suu??!! 😠 Terbiyesizleşme!! Çabuk çık odana!!"

"Az önce beni salona sürükleyen sen değilmiydin? Neden çıkıyormuşum odaya?"

Annem tam ağzını açmış konuşacakken Şule midir Şöyle midir yoksa Böyle midir konuşmaya başladı

"- Sevim teyze , kızma Su'ya şaka yaptı belliki benim zaten hoşuma gidiyor :)"

Aman sevimsiz hoşuna gidiyormuş..😒 Sen ona 'Sevim teyzeciğinin gözüne girmeye çalışıyorum' deseydin daha doğru olurdu. Ama bunu annem anlamaz neden çünkü benim gibi akıllı değil de ondan. Bakın şimdi benim tarafımı değil de o şöyle sümüğünün tarafını tutucak..

"Yok kızım yok , anlaşılan terlikleri özledi o"

Annemin de bu terlik mövzusu olmasa olmaz yani 😒 her defasında konusunu açmasa olmuyor sanki..

ATEŞ :

Bu gün tatil olduğu için evde yumuşacık yatağımda uzanmış dinleniyordum ve rüyamda 😍 mis gibi şeyler görüyordum taki , Doğa ile Atakan gelip çomak sokana kadar...

Ve şuan Doğa , Ben ve Atakan bizim mahellede sessiz sessiz ilerliyorduk ve bu sessizliği bozan Doğa oldu...

Doğa : "Ya benim canım çok fena erik çekti be.."

Ateş : "Kız yoksa hamilemisin?😂 Canın da çektiğine göre eyvah ki , ne eyvah"

Doğa : "Ateş yeminle sana burdan bi koyarım yapışırsın Atakana!"

Ateş : "Koyamazsın kii..😂😂"

Doğa : "Hadi ya , öyle bir koyarım kii..😂"

Ateş : "Pardon? Ne koyarsın? 😂"

Doğa : "Lan harbi canım erik çekti. Hadi Ateşcik git bana erik bul!"

Atakan : "Bulmaya gerek yok ki , ileride erik ağacı var zaten"

Doğa : "Atıyorsuuuun😮 lan Ateş sizin mahellede erik ağacı mı var?"

Ateş : "Herhalde kızım , ne sandın?"

Doğa : "Senin gerizekalı olduğunu sandım da bir an 😂"

Ateş : "Efendim bir şey mi dedin? Yoksa banamı öyle geldi?"

Doğa : "Ha evet bir an önce gidip o erikleri toplayalım dedim"

***

DOĞA :

"Ya hadi çabuk olun biraz , birileri görmeden gitmemiz lazım!"

Ateş : "O kadar kolaysa gel kendin topla! Kıza bak ya , emir verdiği yetmezmiş gibi bide çabuk olun diyor. Sanki çok kolayda biz gecikiyoruz"

Doğa : "Ben niye topluyorum ya? Mahelle sizin ağac sizin. Bu durumda toplamak da size düşüyır bana değil"

Atakan : "Şimdiden özür dilerim sohbetinize burnumu soktuğum için ama şunu söylemek gerekirse Doğa'cım , evet doğru mahelle bizim ama ağac bizim değil ne yazık ki."

***

Sonunda beyfendiler erikleri toplayıb ağaçtan inmeyi başarmışdılar. Ve bizde afiyyetle eriklerimizi yiyorduk

Atakan : "Lan ne iyi ettik de topladık şu erikleri , var ya çok lezzetliler"

Ateş : "Aynen , al benden de o , kadar"

"HIRSIIIIZ!!! İMDAAAT YARDIIIM EDİİİN HIRSIZ VAR HIRSIIIIZ! BAHÇEMDEEE HIRSIIIZ VAR İMDAAAT!"

Atakan : "Bismillahir Rehmanir , Rehim"

Ateş : "O ses ne lan?"

Ağacın diğer tarafından bi kadın elinde sopayla bize doğru geliyordu

"Eyvaaah!! Kaçın millet kaçııın. Geliyor lan kaçııın!"

Ateş : "Neden kaçıyoruz lan?"

Atakan : "Eyvaah! Lan deli Nuriye değil mi o?"

"Deli Nuriye kim lan?"

Ateş : "Allah seni bildiği gibi yapsın emi Atakan? Lan getire getire bizi Deli Nuriye'nin bahçesine mi getirdin?"

Atakan : "Ya ben onu memlekette sanıyordum. Nerden bileyim geri geldiğini"

Ateş : "Tüüh Allah cezanı versin Atakan!"

Atakan : "Bela okuma kardeşim"

"Sohbetinizi sonraya saklasanız iyi olur beyler. Aksi takdirde biraz daha burda kalırsak şu kadın elindeki sopayla bizi haşat edicek"

Daha sonrada topuklarımıza vura vura kaçmaya başladık.

"KAÇMAYIIIN LAN! ERİKLERİMİ ÇALMAK NEYMİŞ GÖRÜCEKSİNİZ! İHBAR EDİCEM SİZİ! SÜRÜM SÜRÜM SÜRÜNDÜRÜCEM!

***

Ordan baya uzaklaştıktan sonra başka bir ağacın altında oturmuş soluklanıyorduk

"Ya bu kadın gerçekten bizi ihbar etmesin?"

Ateş : "Ya onun bu gün yediği yarın aklından çıkıyor. Adı üstünde yani Deli. Hem gidip polise ihbar etse bile ona inanmazlar ki. Nede olsa tüm mahelle kadının deli olduğunu biliyor"

"Anladım ama çok yazık be , peki neden delirmiş? Yani neden 'Deli Nuriye' diyorlar?"

Atakan : "Orası uzun mövzu"











4 GİRL 1 BOY  #Wattys2019Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin