...GERÇEK KORKU...

175 18 29
                                    

"Bu kitap, gerçek hayattan esinlemelerle kurgulanmıştır. Fakat daha önemli olan şu ki bütün duygular acıyla harmanlanarak yazıya dökülmüştür...

Bu kitap; ruhun, acıya bağımlı olmasının yansımasıdır."

Neyse - Siyah (Esved)

Henüz 'iki'

     Müzik portrelerinin kıvrımlı bir şekilde uzunca duvar ördüğü aydınlık bir yol.

     Yeni doğmuş bir bebeğin başına dokunmakta tereddüt eden bir çift el gibi titrekçe adım atan ayaklarım, zamanın üstüne toprak örttüğü yaşlarımı resmedercesine görünmez izler damgalıyordu ardımda bıraktığım yolda. Beyaz, siyahı neredeyse tamamen yutmuştu; sadece duvarlara işlenmiş müzik portrelerinin çizgilerinden ve notalarından sızan gri ışık huzmeleri karanlığa gömülmekten son anda kurtulmuş gibi, cılızdı. Yeryüzündeki herhangi birinin, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda gördüğü bir göz yanılması kadar varlığı muamma geleceğimle ve tüm devirlerin son bulmasına neden olan kıyamet kadar varlığı aşikâr geçmişimle yüzleştiğim bu izbe yolda bana eşlik eden tek şey; zihnimin oyun sahnesinde belli belirsiz çalan, notaları birbirine karışıp bestesini kaybetmiş bir müzikti...

 Yeryüzündeki herhangi birinin, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda gördüğü bir göz yanılması kadar varlığı muamma geleceğimle ve tüm devirlerin son bulmasına neden olan kıyamet kadar varlığı aşikâr geçmişimle yüzleştiğim bu izbe yolda bana e...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

     Portrelerin duvara kıvrımlı bir şekilde işlenmesi, sebepsizce beni yolun sonunda bir şeyin beklediği hissini içimde uyandırırken gözlerimi duvarlardan çekip tam karşıma sabitledim. Uzun zamandır yürüyor gibi hissetmiyordum, yine de yolun sonunda ne olduğunu bilmeden yürümek akla zarar derecede rahatsız ediciydi. Çünkü ne kadar yürürsem yürüyeyim, gördüğüm şey gözlerime acı veren keskin bir aydınlıktan başka bir şey değildi.

     Buraya nasıl, ne zaman geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu. Kendimi bildim bileli ruhunu kaybetmiş, başıboş duygularla tek bedende süzülmeye devam ettiğim o karanlık boşluğun beyaza bürünmüş hâlinde yürüyor gibiydim. Benden başka kimsenin olmayışı, dokunsam parça parça dökülmeye başlayacak duvarlar, akışını damarlarımda hissettiğim zaman...

     Her şey tanıdıktı.

     Duvarlardaki karmakarışık notalar zihnimde belli belirsiz çalan müzikle bir anlaşma içindeymiş gibi kafamı kurcalamakla meşguldü. Sanki gri portrelerin kazılı olduğu bu beyaz duvarlar, zihnimin bir yansımasıydı. Sahiden, zihnim bu kadar dağınık mıydı?

     Nereye varacağımı bilmeden yürürken kulaklarımın yabancı bir sesi ağırlar gibi olmasıyla panik duygusunun aniden bedenime dolması bir oldu. Başım refleks olarak etrafa çevrildi ve gözlerim sesin kaynağına dair herhangi bir şey aradı. Bir insan, bir cisim, belki de bir rüzgarın uğultusuydu... Zihnimi ele geçiren dengesiz duygular yüzünden adımlarımı başka yönlere hareket ettiremiyordum. Panik ve korku, mantığımı düzgünce kullanmama izin vermiyorken tek yaptığım etrafımda turlar atmak ve keskin aydınlığın içinde bir şeyler aramaktı.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 18, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

MELEK RUHLU ZEBANİ | Gerçek KorkuWhere stories live. Discover now