5.BÖLÜM "Gelecek"

22.4K 1.5K 270
                                    

Bölüm Şarkısı: Sam Tinnesz - When the Truth Hunts You Down

İyi okumalar~

Maya Cresta

"Bizi nasıl duydun?" diye fısıldadım.

"Benim duyma yeteneğim yükseldi," dedi. "İlk başta her şey çok güzeldi. Ne kadar uzağa odaklanırsam o kadar uzağı duyabiliyordum. Bazen bahçede yürüyen karıncaların sesini bile duyabiliyordum. Her şey çok güzeldi çünkü bu yeteneği kontrol edebiliyordum."

Duraksadığında başımı aşağı yukarı sallayarak onu anladığımı belirttim.

"Sonra her şey bir kâbusa dönüştü."

~

"Nasıl," diye sordum.

"Kontrolü kaybettim," diye mırıldandı. "Neyi duyacağıma ve duymayacağıma karar veremiyordum. Sesleri kapatamıyordum. Bazen sesler o kadar yükseliyordu ki kulaklarım patlayacak sanıyordum. Tüm sesler birbirine gidip anlaşılmaz bir kakofoniye dönüşüyordu. Bazen inanılmaz sessiz ortamlarda olmayan sesleri duyuyordum, bazen ise duymamam gereken şeyleri..."

Duraksadı ve soluklandı. Bu konuda konuşmak nefes alış veriş düzenini bozuyor ve havasız kalmasına sebep oluyordu.

"İnsanların kalp atışlarını duyabiliyorum," dedi çaresizce. "Ve kalplerinin ne zaman duracağını... İnsanların düşüncelerini duyabiliyorum. Geçmişi duyabiliyorum, geleceği duyabiliyorum, ölüleri duyabiliyorum. Yalvarıyorlar sürekli."

Tekrar duraksadığında konuşmaya devam etmek istemiyor gibiydi. Omuzları çökmüştü ve gözleri sürekli kapanıyordu.

"Ne zaman başladı bu?"

Kıkırdadı.

"Çok uzun sürmedi. Serumu aldıktan hemen sonra yeteneğimi kullanıp kullanmamak üzerindeki kontrolümü kaybetmeye başladım. Bu aslında çok zararlı değildi. Hafif aksaklıklar gibiydi. Yeteneği kullandıkça daha fazla sorun yaşamaya başladım. Kullandıkça anormallikler artıyordu. Bunlar için ilk başladığında kontrole gitmiştim ve ergenliğimden kaynaklı kontrol kaybı yaşadığımı söylemişlerdi. Yine de bakışlarındaki soğukluk, şikâyetlerim artmaya başladığında yardım istememi engelledi. Beni öldürmelerinden ya da deneyler için kullanmalarından korkmuştum. Yeteneğimi kullanmayı büyük ölçüde azaltmıştım, artık kendi irademle asla kullanmıyordum fakat bir kere kontrolden çıkmıştı bile. Kontrolsüz bir şekilde açılıp kapanması bu bozukluğu zamanla artırıyordu. Yardım alabileceğim kimse de yoktu. Sadece çaresizce bekliyordum."

"Yan etkiler bu kadar kötüleşmeden hemen önceydi. Kendi yükseleniyle benimkine benzer belirtiler göstermeye başlayan bir kız intihar etti. Bu haber tüm köşkü sarsmıştı. En çok da beni. İnsanların canının söz konusu olduğu fark edildiğinde serumu isteyen herkese vermeyi bırakıp araştırmalara odaklanmışlardı. Yine de bu kararları ölümleri durduramadı. Şüpheli iki ölüm daha gerçekleşti. Bu durumlar en çok beni korkutuyordu çünkü duyduğum sesler... bana söyledikleri beni dehşete düşürüyordu."

"Sana ne söylüyorlardı?"

Gülümsedi.

"Oraya da geleceğim ama söyledikleri çoğu şey kakofoninin içinde kaybolduğu için her şeyi net bir şekilde açıklayamam."

Onu anladığımı ve devam edebileceğini belirtmek için başımı aşağı yukarı salladığımda devam etti.

"Sesleri susturmak için kulaklarımı kapatıp duruyordum. Güçlerimi asla kullanmıyordum. Sürekli stres altında olduğum için diğerleriyle konuşmayı da bırakmıştım. Yemek yiyip uyuyordum sürekli. Fakat dün... dün uyuyamadım. Sürekli sesler vardı. Sürekli yükseliyordu. Partinin sesi değildi. Korkunç seslerdi. Yaşlı bir kadının sesi karahindibalardan bahsediyordu. Üzüntü dolu ağlama sesleri vardı. Belki sen bilmezsin ama kan akarken sudan farklı bir ses çıkarır. Oluk oluk akan kanın sesi vardı. Tüylerim diken diken olmuştu ama buna katlanabiliyordum. Çünkü biliyordum ki bu geçmişin sesiydi."

DeğişimWhere stories live. Discover now