1.Bölüm- Yolculuk

202 104 222
                                    

Bölüm şarkısı: Halsey- Castle
İyi okumalar...

Kız kafasındaki dağınıklığı toplamak için eline tutuşturduğu işleri bitirmeye koyuldu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kız kafasındaki dağınıklığı toplamak için eline tutuşturduğu işleri bitirmeye koyuldu. Yine her zamanki gibi başka şeyleri düşünüyor kendini alamıyordu. Atölyesine gelen misafirleri bile görmez olmuştu.

Ona yöneltilen sesle irkildi.

"Hey bakar mısın? Siparişlerimi ne zaman alacağım, bana bugüne hazır olacağını söylemiştin." dedi siyah bukleli cazgır kadın.

Hiddetli soruya umursamaz bir cevap yöneltti.

"Hazır değil. Eğer benden iyisini bulabilirsen kapı orada seni zorla alıkoyan yok, siparişlerini de alıp gidebilirsin."

Evet bu doğruydu ama kadının kabullenmek istemediği bir gerçekti bu.

Kız donuk ve tüyler ürperten bakışlarını kadına yöneltip ahşap desenli kapıyı gösterdi. Kadın buklelerini geriye doğru attı ve yüzüne sahte bir gülümse yerleştirdi

"Sakin ol, istediğin zaman yapabilirsin ben sonra da gelirim." dedikten sonra dükkanın gıcırtılı ve yağlanmaya yüz tutmuş kapısından çıktı.

Kız ayağa kalktı ve dükkanın kapısının üzerinde asılı olan 'açık' tabelasını ters çevirdi. Derin bir nefes alıp, evinin alta açılan dik merdivenlerinden indi.

Mühendis olmanın başka güzel bir yanı da evinin altında apayrı bir dünya olmasıydı. Masanın üstünde duran siyah saçlı peruğu kafasına yerleştirdi. Kimliğini gizlemenin en iyi yolu dikkat çekmeyen şeyler giymekti. Yeşil canlı gözlerindeki ifadeyi, donuk, sert, kin dolu bir şekle soktu. Gözler her şeydi. Gözler tüm o yaşanmışlıkların göstergesi ve tecrübesiydi.

Kafasındaki düşünceleri dağıtıp siyah kapüşonlu hırkayı üstüne geçirdi, saate baktı. Toplantıya on beş dakika kalmıştı. Hızla merdivenlerden çıktı ve alt geçidi kapattı. Hiç kimseye görünmeden gıcırtılı kapıdan çıktı. Toplantının olacağı mekana doğru yöneldi. Bulutlar grinin en koyu tonundaydı. Kızın içini bir his kapladı. Bu hisler en az bulutlar kadar koyuydu.

Kafasını görkemli, eski binaya çevirdi. Eski korku filmlerindeki lanetli evlere ne kadar benziyordu! Her ne kadar korkuyla eğitilmiş olsa da burası onu ürpertmeye yetiyor hatta artıyordu bile. Toplantı salonuna girdi. Herkes toplanmış, kızın içeri girmesini bekliyorlardı. Kızın içeri girmesiyle, odadaki siyah pelerinli insanlar ayağa kalktı.

Başıyla oturmaları komutunu verince, yavaşça selam verip oturdular. Kız en başta ve boşta bulunan koltuğa oturdu.

"Dostlarım, yoldaşlarım! Asillerin bıraktığı pisliği temizlemeye hazır mısınız?" dedi kızın hırçın sesi yankılanırken.

Topluluk karalı bir şekle büründü. Onlar adalet ve eşitlikten yanaydı.

"Eveet!" yüksek ses odayı doldurdu.

NemesisWhere stories live. Discover now