İlk gün (İdil)

74K 270 38
                                    

Gözlerimi açtığımda ortalık yeni aydınlanıyordu. Lisenin heyecanıyla 14 yaşındaki bir kız nasıl olursa öyleydim. Yataktan doğruldum. Kollarımı açıp esnedim. Yorganı kaldırıp içinden çıktım. Okul giysilerimi giydim. Aynanın karşısına geçtim. En son ölçtüğümde 167 cm olan boyum daha uzun geldi. Gülümseyince 2 yanağımda da çıkan gamzelerim, annemden gelen yeşil gözlerim ve açık kahve dolgun saçlarımla -biraz egoist mi bilmiyorum ama- kendimi güzel buluyordum. İnce uzun bacaklarım var ama düzgün ve güzeller. Ufacık popom ve orta boy göğüslerimle gayet seksi bir kız olabilecekken tümünü saklıyorum. Etek yerine pantolon, gömleklerin üstüne hırkalar. Saç sürekli at kuyruğu. Bu bir başlangıç. Değişmeliyim. Hem de şu an. Saçlarımı açtım. Kabardı annemin düzleştiricisini alıp düzleştirdim. Hırkamı çıkardım. Gömleğin düğmelerini göğsüme kadar açtım. Üstünde zen olan uzun koleymi düğmenin bittiği yere kadar ayarladım. İnce bi çorap giyip üstüne eteğimi geçirdim. Bu arada saat 7'yi buldu. Annemin mozartın bilmem kaçıncı senfonisiyle çalan alarmı hiç vakit kaybetmeden ötemeye başladı. Annem kalkıp yüzünü yıkadı. Görebiliyordum çünkü odamın önünden geçiyordu. Ben de bu arada etek boyumu ayarlıyordum. Sonra odamın önünden yine geçerken odaya göz attı 2 adım gittikten sonra geri döndü.

-İdil?

-????

-Bu ne hal? Çok güzel olmuşsun.

-Ha önceden çirkindim yani. Peki anne. Tamam tamam şaka yapıyorum. Artık böyle olmak istedim. Yani güzel.

- O zaman kendine çok dikkat etmelisin.

Birbirimize bakıp güldük. Sonra güzel bi kahvaltı yaptık. Okula gitmek için çıktım. Kendimi bu şekilde hiç rahat hissetmiyordum. Durakta beklemeye koyuldum. Otobüs geldi lanet olsun ki tıklım tıklımdı. Bindim ve zorla kendime tutunacak bi yer buldum. Şu soför gözü doymak bilmeyen hani aldıkça alıyor. Artık kimin nereme dokunduğunu bile umursamaz oldum. Sonra bir kez daha durdu. 3 kisi indi 2 kişi bindi. Bense kulaklığımı takmış müzik dinliyordum. Ensemde bir nefes hissettim ama umursamadım. Okula çok az kalmıştı ki otobüs anı bir fren yaptı. Duramadım ani reflekslerim de yoktur. Tam düştüm derken bana bakan bir çift ela göz.

-Kalk artık kucağımdan. Ne ağırsın.

-Aaa şuna bak tutmasaydın da düşseydim sana ne!

-Şey ben zaten senin için tutmadım üstüme düşeceksin canım yanacak falan hiç uğraşamam. Oha bizim okuldasın.

-Ne! Şansa bak yaa.

-Abi bi dursan durağı kaçırdık. Abi hadi bi duruver zil çalcak. Allah razı olsun. Senin yüzünden durağı kaçırdık. İn hadi in in.

Otobüsten itiş kakış indik.

-Yürü hadi yürü. İlk günden geç kalcaz. Ne bakıyosun yürüsene.

Uzun süre öylece baktım. Oysa beni tuttuğunda gözleri ne de güzel gelmişti. Açık tenli kumraldı. 1.80 boylarındaydı. Bu ne ya. Çok yakışıklı ama karakterislik özellikleri neyse...

-Senle yürümek istemiyorum git sen.

-Aman şuna bak senle mi uğraşacağım. Giderim tabi. Kıza bak yaa.

Söylene söylene gitti. İlk günden sırt çantasını ne yapacaksa. Tek kolunu geçirmiş. Çok yakışmış. Sırt çantasını bile beğenir oldum ne oluyo lan. Hızlı hızlı yürüdüm. Bahçeden girdiğimizde sıraya geçmişlerdi. Her sınıf 4 şube olsa 11. sınıf galiba. Sıranın en arkasına geçmiş. O da ne kızın biri geldi ve sarıldı. Derse girdik. 2. sıraya oturdum. Boş yer çoktu. Geç geldiğimden olacak her kes kaynaşmış birlikte takılıyordu. Çok geçmeden kızlı erkekli bir gurup yanıma geldi. Tanıştık tek tek. Sonra beni aralarına aldılar. Erkekler lavaboya gitmek için yanımızdan ayrıldılar. Kızlarla camın kenarına geldik. Ben telefonla eski okulumundan arkadaşlara mesaj atıyordum. Kızlar basket oynayan çocuklara bakıyorlardı.Sonra birini tarif etmeye başladılar. Tarif ettikleri kişi oydu dönüp baktım. Evet gerçekten O'ydu. Kızın biri adını öğrenip gelmiş. "Cem Emre." çok etkileyici. Sırt çantasını neden getirdiğini şimdi anlıyordum. Giysileri varmış içinde. Öğretmen zili çaldı derse girdik. Öğretmen tombul, gözlüklü, ensesinde saçları olan, diz altı etek ve gömlek giymis klasik öğretmen tipiydi. Tabi 9. sınıfız yeni gelmişiz. İlk gün tanışmayla geçti.Yan sırada gözlüklü sarışın çok tipsiz olmayan bi çocuk var. Sıraya dirseğini dayamış çenesinle başına destek olarak ders bitimine kadar beni izledi. Zil çalınca çocuk bir hızla kalktı ve tepemde belirdi.

Aşk YataktaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin