6.BÖLÜM

5.6K 322 7
                                    


Beklenmedik olaylar beklenmedik anlarda gerçekleşir.Baekhyun'un bana sürekli söylediği söz buydu.Ve ben Baekhyun'un şuanda haklı olduğunu hissediyordum.
"Sen..."dedim,sesimdeki şaşkınlık hissedilebilir boyuttaydı.Va şuanda ne demem gerektiğini ve ne yapmam gerektiğini hiç ama hiç bilmiyordum.
"Sanırım başka birinin aramasını bekliyordun."Ses tonundaki gerginliği sezmiştim.Her ne kadar bu gerginliği alaycılığının arkasına saklamış olsada bunu hissedebiliyordum.Yinede oldukça tedirgindim.Ve kendimde tek kelime bile edecek.gücü bulamıyordum.
"Seninle konuşmam lazım Kyungsoo."dedi.Sessizliğimden onunda rahatsız olduğunu sezebiliyordum.Yine de dudaklarımdan mantıklı bir cümle dökülebilmesi için kendimi baya zorlamam gerektiğini hissediyordum.
"Telefon numaramı nereden buldun?"
"Bunun bir önemi yok."dedi ve ben derin bir nefes aldım.Ne yapmaya çalıştığını hala anlamaya çalışıyor ve düşüncelerimi toparlayamıordum.Beni neden aramıştı?Ve neden ona bu kadar kolay bir şekilde ulaşabiliyordum?
"Bak..ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum.Ama beni ilk önce tehtit edip hatta bunu 2 hafta içinde iki kez yapıp sonrada seni kurtarmama rağmen benim hakkımda saçma şeyler söyleyip beni arayamazsın Jongin.Üstelik seninle tanışmıyoruz veya arkadaş değiliz."
"Kyunsoo..."dedi.Sesindeki ton donmamı sağlamıştı.Çünkü ses tonu sanki bana yalvarıyormuş gibi çıkıyordu.Aciz ve yardımına muhtaç.Ve adımın ilk kez bu tonda söylendiğini duyuyordum.
"Lütfen...Seni otelinden aldırırım."Ona yaptığım uyarıların hiçbirini dikkate almamıştı.Onu uzaklaştırmamı dikkate almamıştı.Ve ben aptal bir şekilde durmaktan başka hiçbir şey yapamıyordum.
"Yarın çekimim var.2 gün sonra senin için uygun mu?"
"Yarın akşam geri dönüyorum."Jongin'in derin bir nefes aldığını ve sonra o nefesi bıkkınlıkla geri verdiğini duyabiliyordum.Ve aslında onunla buluşmak hiç ama hiç istemiyordum.
"Peki o zaman.Bu akşam.Bu akşama ne dersin?"
"Umarım beni oraya getirdiğine değcek bir şeydir Jongin.Yoksa emin ol bu sefer ben seni dava edeceğim."Son cümlemle birlikte kulaklarımda yankılanan ufak kahkahasıyla gülümsememe engel olamadığımda Jongin "8'de hazır ol."dedi ve telefonu kapattı.
Bu garipti.
Bu çok ama çok garipti.
Çünkü Kim Jongin nerede kaldığımı sormamıştı.
Çünkü Kim Jongin aslında benim hakkımdaki her şeyi biliyordu.
Ve tek bir şeyden emindim.
Kim Jongin kesinlikle beni takip ettiriyordu.
...
Saat 8 olduğunda kesinlikle oraya gitmemeye karar vermiştim.Evet oraya gitmeyecektim ve burada sakin bir akşam geçirecektim.Bunun en büyük nedeni ise Kim Jongin'in beni deli etmesiydi.
Kim Jongin beni deli ediyordu.
Onu her gördüğümde elektrik akımına kapılıyormuş gibi hissediyordum.Ve bu akım bütün vücudumu işlevsiz kılıyor gibi geliyordu.Ve bu yüzdende şuanda altımda boxerım ve üzerimde siyah düz tişörtümle oturmuş dondurma yerken televizyon izliyordum.Yine de içimdeki oraya gitmelisin diye çığlık atan sesi susturamıyordum.Ve bu sesi susturmanın tek bir yolunu biliyordum.
El yordamıyla yatağın içinde telefonumu bulup en yakın arkadaşımın numarasını tuşladım ve beklemeye başladım.Biraz olsun kafamı dağıtmak ve aklımda onunla ilgili ne varsa uzaklaştırmak istiyordum.Yinede ne olursa olsun bunu yapamayacağımı biliyordum.
"Alo.."Baekhyun'un oldukça uykulu olan sesi kulaklarımı doldururken "Günaydın prenses."diye cıyakladım ve ufak bir kahkaha attım.Benim bu sözümün üzerine Baekhyun okkalı bir küfür savurduğunda ise gülümsemem daha da genişledi.
"Soo orada saat kaç bilmiyorum ama burada sabahın yedisi.O yüzden bırakta biraz uyuyayım."
"En yakın arkadaşın bunalımda ve sen hala uyumaktan bahsediyorsun."
"En yakın arkadaşım sadece her şeyi abartıyor."Baekhyun'un şuanda yatakta doğrulduğunu hissedebiliyordum.Her ne olursa olsun birbirimizi ne zaman arasak birbirimiz için yaratacak vaktimiz her zaman oluyordu.Ve ne zaman birimizin başı sıkışsa diğeri onu kurtarmak için orada oluyordu.Baekhyun'la dostluğumuz sağlam temeller üzerine kuruluydu.Ve ben bu temellerin sarsılmasına asla ama asla izin vermeyecektim.
"Ben hiçbir şeyi abartmıyorum."dedim.Baekhyun derin bir iç çekti ve "Ne kadar kötü?"diye sordu.
"Boxerımla oturmuş dondurma yiyorum ve televizyon izliyorum."
"Tamam.Bu oldukça kötü.Ama genede boxerınla seksi göründüğüne eminim."Baekhyun'un söylediği bu cümle ile bacaklarıma bakıp onay verir bir şekilde mırıldandığımda dondurmamdan bir kaşık daha aldım.Yarın kesinlikle hasta olacağımı ve yatak döşek yatmak zorunda kalacağımı biliyordum.Ama önemli değildi.Şuanda bunalımdaydım ve hasta olsam bile Baekhyun bana bakardı.
"Oraya gitmemişsin."
"Gitmedim.Gitmeyeceğim de..."
"Bir şeylerin ters gittiğini düşünüyorum."dedi."Atladığımız bir yer olmalı."Sessiz kaldım.Baekhyun daha çok kendiyle iç hesaplaşma yaşıyor gibiydi.Ve benim yorumlarımı zaten çoğu zaman önemsemez ve kendi bildiğini okurdu.
"Baksana takip edildiğine emin misin?Peşinde dolaşan birilerini falan gördün mü?"
"Ben daha doğru dürüst önümü göremiyorum Baekhyun.Peşimde dolaşan birilerini nasıl göreyim."

"Tamam herneyse.Bu çok önemli olduğundan değil ama dikkatli olsan iyi olur."dedi.İstemsizce sanki beni görebilecekmiş gibi başımı sallamış ve derin bir nefes alıp "Tamam."demiştim.Bir şekilde bir şeyler ters gidiyordu ve bunun ne olduğunu bilmemek Baekhyun'nunda benimde sinirlerimi bozuyordu.Bir şeyleri bilmemek gazeteci kimliğimize tersti ve bu ikimizide deli ediyordu.
"Sen neler yapıyorsun?"dedim.Aramızda oluşan sessizliği bozmak için.Baekhyun'un derin bir iç çekmeyi bastırdığını duyabiliyordum.Ve bu orada bir şeylerin yolunda gitmediğini gösteriyordu.
"Yeni bir haber üzerine çalışmaya başladım."dedi.Bundan ne kadar sıkıntı duyduğunu ve bu haberden hoşlanmadığını sezmiştim.Ve bu Baekhyun için çok ama çok nadir bir olaydı.
"Ne haberi?"
"Soo inan bana bu senin Jongin'i tavlamandan bile daha kafa karıştırıcı."dedi derin bir iç çekti.Baekhyun'un sıkıntıda olması demek benim sıkıntıda olmam demekti.Ve her ne olursa olsun ona yardım edeceğimi biliyordu.
"Eğer yardıma ihtiyacın olursa..."
"İlk arayacağım sensin tabiki de."dedi ve bunu söylemesiyle birlikte ben cevap veremeden kapım tıklatıldı.Tamam tıklatılmamıştı.Biri resmen kapıma dayanmıştı.
"Haberi hala söylemedin."dedim yorganların arasından kurtulup kapıyı açmaya yönelirken...
"Dediğim gibi bu çok kafa karıştırıcı ve yeniden bir oyuncuyla ilgili."
"Sanırım oyunculardan yana şansımız yok ha!Peki seninki hangisi?"Baekhyun bugün bin beş yüzüncü defa iç çekerken onun cevabını bekleyerek kapıyı açtım.Telefon elimde öylece kalakaldığımda ise bir yandan Baekhyun'a odaklanmaya çalışıyor ve bir yandanda karşımdaki manzaraya anlam vermeye çalışyordum.
Baekhyun "Park Chanyeol.."dedi.Ve ben istemsizce "Ne?" diye çığlık atmama engel olamadım.
Çünkü şuanda kapımın önünde dikilen Park Chanyeol'a bakıyordum.
Ah!Tabi bir de aptal bir şekilde beni takip ettiren Kim Jongin'e.

Catch Me!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin