"Abla hayırdır hoca hanım gelmeyecekmi."

"Zehra hoca hastalanmış gelmğcekmiş ne yapıcam ben şimdi kimi bulucam bu saatte."

Zehra Elif ablanın haline üzülmüş gelecek olan hoca hanıma da geçmiş olsunlarını iletmişti .

"Zehra senin bildiğin bir hoca varmı"

"Abla var ama geleceklerini zannetmiyorum hepsi uzakta çünkü."

Sedef Zehra'nın yanına gelip

"Zehra sen yapsana yani sohbeti sen anlat hem bir kaç kez daha anlatmıştınya."

"Şey bilemedimki yani yapabilirmiyim."

"Zehra jadi sen yaparsın"

"Peki tamam."

Zehra kendi yerine geçip dikkatleri üzerine çekmek istiyordu ama maalesef herkesin sesinden Zehra sesini duyuramıyordu hemen yerinden kalkıp.

"MÜBAREKLER."

Diye seslendi işte bunu beklemiyordu herkes susmuş Zehra'ya bakıyordu.
Zehra hemen toparlanıp yerine oturdu kadınların başkanı olan abla ayağa kalkarak.

"Kusura bakmayın hoca hastalandı yerine Zehra kardeşimiz sohbeti anlatacak İnşaAllah."

Elif Abla tekrar yerine oturunca bende neyi anlatabilirim diye düşünüyordum
Tam birşey diyecekken Elif abla yanıma yaklşıp
"bu günki konumuz Peygamberimiz hz Muhammed (s.a.v) efendimizin zamanında yaşanan olaylar istersen kitap vereyimmi sana."

Zehranın aklına çok etkilendiği bir olay geldi ve anlatmak istedi.

"Hayır abla kitaba gerek yok müsadenle ben birşey anlatmak istiyorum."

"Müsade senin."

Medineyi Münevveredeyiz.
zamanın en güzeli
mekânların en güzeli
orada dostlarıyla beraber Ashabıyla beraber Mescid'de sohbet etmektedir.
Resulullah (a.s) lı günler.
rüzgar bile daha farklı esiyor güneş bile ısıtmadan aydınlatıyor
zaman bile güzel akıyor
herşey onunla güzelleşiyor.

Allah'ın Resulu Ashabıyla beraber mescitte oturuyor.
bir adam gelir, içeriye,
gözyaşı döke,döke gelen bir adam

Hz. Peygamber'in dizlerinin yanında oturur.
Hz. Peygamber tanımıyor bu adamı Sahabe ilk kez bu adamı görüyor.

Adam derki.
Ey Allah'ın Resulu benim bir derdim var benim bir sıkıntım var.

Hz Peygamber diyecekki
Ne sıkıntın var.

Derki.
Benim çilem ağırdır ya Resulullah benim derdim ağırdır ey Allah'ın Resulu, ben perişanım ya Resûlallah.

Hz peygamber derki.
Sen niye perişansın.

Derki.
Ben çok büyük bir günah işledim
o günah sanki dağları başıma
sanki Kâinatı başıma
odaklanmış
bir şekilde durmuş ve ben başımı kaldıramıyorum.
hatırladıkça iç âlemimde ruh iklimimde ey Allah'ın Resulu hüsranlar yaşıyorum.

Şaşıracak Hz. Peygamber ve diyecekki.
Nedir senin sıkıntın nedir seni böyle bunlatan,
nedir seni bu kadar daraltan.

Adam diyecekki.
Iyiki geldin sen, Allah'ın Resulu iyiki sen varsın.

diyecektir.
Olanları.
Sahabe izlemektedir

Adam.
İyiki Rabbim seni gönderdi.

KÂBE DUAM.Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora