-17-

19 1 0
                                    

Sabah yene erken uyanıp berk'in yüzünü inceledim acaba bidaha bu kadar izleyebilecekmiydim..
  Çalan telefona aldırış etmedim başta ama şuan o ısrarla çalan telefonun sesi kesilmesi için açacaktım
"Efedim
-eflem ben burak
-a evet
-şey diycektim
-evet (kapatsa da berk'i inceleseydim)
-baban hastaneye kaldırıldı acilen sende gelsen iyi olur
-ne demek hastaneye kaldırıldı
-ka. Kalp krizi"
Hemen telefonu kapattım ayağa kalktım hem ağlıyordum hemde hazırlanıyordum berk mahrur mahrur gözlerini açıp
Birden ağladımı görüp ayağa fırladı
"Ne oldu"
"Ba babam hastaneye kaldırılmış " oda bisey demeden pantolonunu ve tişörtünü giyip arabanın anahtarlarını aldı ve hemen arabaya binip hastaneye geldik yoğun bakım kapısının önünde burak ve üç adam vardı bitane de kadın hepsi yaşlılar dı. -babam nasıl
-bilmiyoruz birazdan çıkar
Dediğinde yoğun bakım kapısı açıldı doktor başı önde gelirken kalbime sanki biri dokunmuş gibi oldu
Sanki cevabını biliyormuşcasına
"Ba babam nasıl? "
"Maalesef hastayı kaybbetik " deyip gitti doktor gitti ama o an benim de canım gitti ben babamdan önce ölecektim oysaki bu.. Bu hiç adil değil di birden yere çöküp ağlamaya basladım yere yumruklar atarken birden berk yanıma geliip ellerimi tutup sarıldı
"Ben babamdan önce ölecektim hani.. Niye Allahım niye bana bunu yaşatıyorsun ben babamın ölümüne ikinci kez ağlayacak kadar güçlü degilim " diye bağırıp ağlarken berk
"Seni seviyorum " diye tekrarlıyordu ayağı kalkıp yoğunbakıma girdim babamı son kez görmeliydim çarşafı kaldırdığımda dinmeyen göz yaşlarım mümkünmüş gibi daha çok döküldü
"Baba babacım kalk hadi yene ölmedim de yene yalannn soyledim de " elimle yanağını okşayıp sinirlice bağırmaya başladım
"Niye geldin ha niyee gelip tekrar ölmek içinmi ben ölmeden sen ölüp yasarkende bebl öldürmek içinmi " ağlamam kesilmiyor du
"Uyan lütfen baba aç gözlerine uyan uyansana uyansana bide sen gitme uyann. " ve sonrası yok karanlık......
.
.
.
.
40 gun sonra....

Babam öleli kırk gün olmuştu ve inanın bana git gide yarım kalıyordum hayat o yarımları bi birleştiriyor bi bozuyor du ama birgun sıkılıp o bütünlüğü hep bozacak ve beni yok edecekti. Babamın başında bağırıp ağlayıp bayılmıştım şimdiyse kırkı için yemek yediriyorduk icerde kuranlar okunuyor du . Bugün daha bi değişik hissediyorum kendimi böyle vücudum benim değilmiş gibi berk yanıma geliip
"Canım iymisin " dediginde sesim çıkmadı nedenini bilmiyorum ama konuşamadım ve beynimde uyuşmuştu beynim sadece okunan yasinleri işitiyordu Berkin beni durtmesiyle yerle bi Oldu vücudum gözlerim kararmıştı ve son duyduklarım
"Eflemmmm. "
"Eflem aç gözünü bana bunu yapma " oldu.
.
.
.
.berkin ağzından

Eflemi hastaneye getirdik apar topar ve yene ağlıyordum normalde ağlamaktan nefret eden ben bu toprak kokulu kadınla ağlamaya bile alışmıştım...yasinle meryada oturup beni teselli ediyorlardı ama içimden bişeyler kopuyor du bişeyler çekilip alınıyordu nefes bile alamıyordum gelen doktorun yanına koşup
"Neyi var nasıl eflem? "
"Elimizden gelen her şeyi yaptık ..sadece beklememiz lazım yaşadıkları ağır gelmiş ve zaten hastalığı artık esir almış her yanını "
"Ne diyosun sen doktor daha değil şimdi degill çok az biraz daha yaşamalı "
"Üzgünüm " deyip yanımızdan uzaklaştığında merya hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı benimde ondan pek farkım yoktu gerçi..

İnsan alemi beklemeye alışıyor
Gecenin gündüzü
Yazın kışı
Limanın gemiyi beklediği gibi
Ağlaya güle bekliyor
Ve beklemeye bile alışıyor
Ölümü bile bekliyoruz
Öleceğimiz günü biliyormuş gibi.

.
.
..
Aradan 6 saat geçmişti ama hâlâ hiç bi haber yoktu eflem öylece orda yatarken ben burda ölüyordum bi sürü doktorlar getirdim bu süre icinde ama hepsi aynı şeyi zırvalıylrdu hazırlıklı olmam lazımmış misafir mi gelecek lan sanki sevdiğim kadın orda yatan karnındaysa yavrum var yavrum.
Doktor yanıma gelip
"Berk bey eflem hanım. "
"Noldu efleme " deyip ayaga fırladım.
"Eflem hanım gözünü açtı fakat sadece 3 saat yada 2 saat dayanabilir o müddet boyunca isterseniz yanında olun"
...

Ne demek ti üç saat yaşayacak benim toprak kokulu kadınım ölecekti yani toprağa karışacaktı belki de yağmur yağacak ve o güzel kokuyu sürecek ti sevgilimin üzerine. Madem ölecek her saniyenin degeri vardi

Ah be sevgilim okyanusta can çekişen balıktan bi farkın kalmadiki senin...

••suda Can Çekisen Balık••   "Toprak Kokulu Kadınım"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin