Zaman Düzenlendi.

Start from the beginning
                                    

Melek bu beklenmedik teklif karşısında anlık bir şaşkınlık yaşasa da hemen kendi içinde durum değerlendirmesi yapmaya başladı.

Hafta sonu. Bolu. Salih ile rahat vakit geçirmek. Elele dolaşabilmek. Koyun koyuna uyuyabilmek. Tabii sevişmekten yorgun düştükten sonra.

Daldığı gündüz düşünden zor da olsa uyandı. "Hmm... Ne zaman gidiyorsun?"

"Ekip cumartesi sabah erkenden çıkar yola. Ama biz seninle cumadan gidebiliriz."

"Üç gün çocuklardan uzak kalamam." dedi hüzünlenerek.

"Off. Haklısın canım. Nasıl gözüm döndüyse, hasretinden düşünemiyorum önemli detayları."

Melek kıkırdayarak, "Gözünün dönmüş olması sorun değil hayatım." dedi. O da Salih'den farklı değildi çünkü.

"O zaman cumartesi sabah erkenden alırım seni."

"Canım ben durumumu bir netleştireyim. Öyle haber vereyim sana, olur mu?"

"Olur canım benim, olur."

***

Levent, İhsan bey'in başına sardığı Selma'dan bıkmıştı artık. Melek'e yakın olup onu ayartabilmek uğruna şirketinin câri hesaplarından bir kısmını İhsan bey'in firmasına devretmek zorunda kalmıştı ama bu hiçbir işe yaramıyordu.

Haftalar önce Melek'e özür hediyesi mahiyetinde getirdiği nar ağacı şimdi kendi odasında duruyordu. Sonraki ziyaretinde aldığı nar çiçeği rengindeki kaşmir şal da Melek tarafından Levent'e kaba bir şekilde iade edilmişti. Levent ne yapacağını, kendini nasıl affettireceğini bilemiyordu artık.

O büroya her gittiğinde eli kolu doluydu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

O büroya her gittiğinde eli kolu doluydu. Pasta, kurabiye, çikolata, meyve, kuru yemiş, kuru pasta gibi bütün ofise yetecek çeşit çeşit atıştırmalıkları şık aranjmanlı şirin sepetler içinde getiriyor ama Melek hiç birine elini sürmüyordu.

Vaz mı geçecekti? Bu Levent'in bilmediği bir kavramdı. Vazgeçmeyecekti ama taaruz durumunu da askıya almıştı Levent. Melek'in birkaç adım yakınında ama fersah fersah da uzağındaydı. Bekliyordu. O sıkıcı, sıradan adamdan bıkmasını bekliyordu. Sonuçta ona göre her ilişkinin ve insanın bir son kullanma tarihi vardı değil mi? Levent'de Melek için bu ilişkinin miladını doldurmasını bekliyordu sabırla.

Parası ve sahip olduğu olanaklarıyla onu etkileyemeyeceğini geç de olsa fark etti Levent. Hediyeler yerine kendine döndü, kendi tavırlarıyla dikkatini çekmeye çalışacaktı. İhsan bey'in bürosunda bulunduğu zamanlarda ekstra hoşgörülü, kibar, centilmen ve mütevazi davranmaya çalışıyordu.

Onu en çok zorlayan ise hoşlanmadığı durumlara karşı olan tahammülsüzlüğüydü.

Selma'nın, tonlarca rimel sürmekten ağarlaşmış kirpiklerini kırpıştırarak "Levent beyciğim, alemsiniz, çok hoşsunuz, yine çok şıksınız," tarzındaki iltifatlarına eşlik eden şuh kahkahalarına bile sabırla tahammül göstermeye çalışıyordu.

İkinci Şans    (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now