KUTAY

KUTAY

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

▬▬▬

Kolumu tutmaya devam eden Murat'ın da ben kadar şaşkın olduğunu görebiliyordum.

"Sana dedim, duymadın mı?" dedi önce karşımızdaki çocuk. "Bırak kızın kolunu, alo!"

Hiç tanımadığım biri tarafından korunuyor olmak biraz tuhaf hissettirse de en azından şu an Murat tarafından parçalanmaktan beni kurtardığı için ona bir ömür minnettar kalacaktım.

Bakışlarım karşımdakine kaydığında onunda Murat'a nefretle baktığını gördüm. Hadi ama, neden şaşırmadım acaba?

"Çekmezsem bir şey yapabilecek misin sanki Bora?" diye sordu alayla Murat. O an karşımızdaki çocuğu tanıdığını anlamam hiç zor olmadı. Kendine olan son safhadaki güveni tam da şu an yakıp yıkasım vardı.

"Ne mi olur?" dedi tek kaşı mükemmel bir kavisle kıvrılırken. "İşte bu olur!"

Sözlerinin ardından beni geri sıçratırken ufak bir çığlığın dudaklarımdan firar etmesini sağlayan bir yumruğu Murat'ın kendince ustalık eseri olan suratına geçirdi. Murat'a vurdu mu o?

"Benimle gel!" Yerde inleyen Murat'a ve birde bileğimi kavrayıp beni peşinden götüren yağız delikanlıya baktım. Bu yabancının vermiş olduğu güven beni ürkütsede sığınabileceğim başka bir liman olmadığı için o güveni seve seve kabul ettim.

Resim atölyesine girdiğimizde ikimizde nefes nefeseydik. Gözlerim adının Bora olduğunu saniyeler önce öğrendiğim çocuğun gözlerine kilitlendi. Merakla gözlerini taradım.

"sen de kimsin?" dedim ardından şaşkınlık dolu bakışlarımı bir an esirgemeden. Çapkın bir sırıtış can buldu dudaklarında. Sonra da dağınıklığının çok daha can alıcı olduğu saç tutamlarını elinin yardımıyla kafasının gerisine doğru itti.

"Hiç farkında olmadığını biliyordum zaten." diyiverdi. Bense afallamaktan başka bir şey yapamadım. "Anlamadım?"

"4 yıldır aynı okuldayız." Bunu sıradan bir şey olarak karşıladım. Sonuçta okuldaki herkesi tanımak gibi bir zorunluluğum yoktu.

"Okuldakilerin hepsini tanımıyorum." dedim düz bir tonda. Henüz çocuğa teşekkür bile etmemişken böyle bir küstahlık niyeydi emin olun ki bilmiyordum.

"Biliyorum." dedi. Fakat gözleri dudaklarından dökülen sade sözcüğün aksine karmakarışık şeyler barındırıyor gibiydi. Kalp burukluğu sezdim ve bu sezgim üzülmeme neden oldu. Tanımadığım bir insanı üzebileceğimi düşünmüyordum da umarım yanlış bir hareketim olmamıştır kendisine karşı.

"Ben Bora," dedi elini uzatırken. Konuşmayacağımı anlamıştı herhalde. Uzattığı eli sıkarken gülümsemeye çalıştım.

"Ilgın." dedim kuru bir şekilde. Gülümsemesi yüzünde yayıldı. Diş macunu reklamından fırlamışçasına bir izlenim bıraktı tam da o anda ben de. Dişlerinin beyazlığı gerçekten çok dikkat çekiciydi. Buna mı dikkat ettin gerçekten?

Romantik Komedi [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now