6 - ezel gününden kader

1.8K 245 30
                                    

Haber çok kısa bir sürede tüm fandoma yayıldı, bu beklendik olandı ve doğrusu hayatının yüzde seksen dokuzunu ne yapacağını bilemez bir halde geçiren ben daha önce hiç bu derece bir boşluğa düşmemiştim.

Evet Jongin'in takip isteğini görünce fena halde sevinmiştim. Sonuçta bugüne dek kendi kardeşleri de dahil olmak üzere hiç kimseyi takip etmemiş hatta hiç kimsenin fotoğrafını bile beğenmemişti, hayır, hiç kimsenin. Jongin instagramını daha çok ara sıra kendi videolarını ya da fotoğraflarını atmak için kullanıyordu, onun için hesabı sadece kendisinden ibaretti. Bir keresinde nasıl göründüğünü anlamak için bir hesap açıp sadece onu takip etmiştim ve doğrusunu söylemek gerekirse tüm akışın Jongin'den ibaret olması hoş bir görüntüydü. Her neyse işte Jongin her saniye telefonu elinde olan insanlardan değildi (benim aksime), bu da onu bu tür işlerden biraz uzak tutuyordu ve ben de kimseyi takip etmemesini her zaman buna bağlıyordum ama Jongin beni takip etmişti, anlamsız bir hesabı, ismi sehunini olan bir hesabı, eğer bunu birine anlatıyor olsaydım kesinlikle hızlı hızlı konuşurdum çünkü şekilde de görüldüğü gibi anlatamayacağım kadar çok heycanlıydım. Jongin'in takip isteğini görünce hemen kabul etmiş ve daha sonra sabaha kadar uyuyamamıştım, tek yapabildiğim kalp fışkıran gözlerimle telefonumun ekranına bakmak olmuştu. Bu şimdiye kadar başıma gelmiş en güzel olaydı, Kim Jongin ciddi anlamda beni takip etmişti, beni, başka hiç kimseyi değil, kardeşlerini bile değil sadece beni. Bu tıpkı rüyada olmak gibiydi.

Ama bir de işin gerçek kısmı vardı çünkü o sabah herkes ama herkes sadece bu konuyu konuşuyordu. Kim Jongin kimi takip etmişti böyle? Sehunini de kimdi? Bir fan mı yoksa normal biri mi? Neler oluyordu?

Twitter zaman akışımda herkes sadece bunu konuşuyordu, o an tek tesellim twitterımda ve bloğumda hiç kimsenin gerçek ismimi ya da neye benzediğimi bilmiyor oluşuydu çünkü herkes Jongin'in takip ettiği bu sıfır takipçili hesabın kime ait olduğunu çözmek için resmen savaşa girişmişti. Bense sadece dehşete düşmüş bir şekilde akışa bakıyordum, ne diyecek bir şeyim ne de verecek bir tepkim vardı, diğerlerine katılıp meraklı bir tavırla bu da kim böyle diyemiyor ya da kalkıp hesaba takip isteği yollayamıyordum çünkü girdiğim günden beri belki de ilk defa fandomdan tamamen ayrı bir köşeye çekilmiştim. Konuşan değil de konuşulan kişiydim. Hakkımda binlerce tweet atılmıştı, instagramımda binlerce takip isteği vardı. Bunun nasıl mümkün olduğunu bile anlayamıyordum. Jongin'in takip isteği attığı o an her şey çok güzeldi fakat kabul ettikten birkaç sonra tamamen bir boşluğun içine sürüklenmiştim. Gözlerimdeki kalpler yerini boş bir ifadeye bırakmıştı, öylece insanların neler dediğine bakıyordum, kalbim de bunu kaldıramıyormuşcasına hızlı hızlı çarpıp duruyordu.

Öte yandan bir önceki geceyi düşünmek oldukça güzeldi. Jongin'in dediği tüm o şeyler, attığı fotoğrafa bakıp durmak kendimi sakinleştirmemi sağlıyordu. Sadece olan bitenlere inanamıyordum. Bununla büyümüştüm, Jongin'le, tüm hayatım boyunca televizyonda onu izlemiştim, radyolarda onun grubunu dinlemiştim, onu herkes bilirdi, Kim Family, ailenin üzerine yazılmış bir kitap bile vardı ve tüm bunlar Jongin'i benden uzaklaştıran şeylerdi. O benim için sürekli televizyonda gördüğüm ve hiçbir zaman yolda karşılaşmayacağımı çok iyi bildiğim birisiydi, gerçek olduğunu pek de düşünmezdim, olası bir şey değildi bu ama olmuştu. Jongin gerçekti, benimle konuşması gerçekti, beni tanıyor olması gerçekti, her şey gerçekti ve ben sadece şok içindeydim.

Tüm o dedikleri, nasıl tepki vereceğimi bile bilemiyordum bir yerden sonra. Resmen flört etmiştik ve bu Jongin'den bekleyeceğim en son şeydi. Jongin'in biseksüel olduğunu bile o güne dek düşünemiştim çünkü o gördüğüm en hetero erkekti ve belki de beni ona çeken en önemli özelliği de buydu. Onun dışında eşcinsel olsa dahi Jongin'de flört edecek bir hava yoktu, o daha çok kızgın bakan tiplerdendi, normalde de öyleydi zaten, fakat belki de sarhoş olduğu için bir önceki gece gerçekten de birbirimize yakınmışız ve aramızda samimi bir ilişki kurulabilirmişiz diye düşünmüştüm.

Narcissus // sekaiWhere stories live. Discover now