10/ AYAKKABI MESELESİ

494 28 7
                                    

Barış' ın karın kaslarında daireler çizerken beyfendimiz en sonunda olayı idrak etmiş olacak ki Barış' ın öpüşünün şiddeti artmıştı. Aynı zamanda Barış' ın uzun parmaklarının sırtımda dolanırken Barış' ın ellerinin bir anda tişörte gitmesi ile tek elim ile tişörtü aşağıya çektiğimde Barış nefes nefese kalmış bir şekilde yaptığını anlaması ile tişörtü bırakmasıyla bu sefer dudaklarımızı ayırmış saçlarımı diğer omzuma atarken kafasını boynuma gömmesi ile derin bir nefes aldım. Dudakları ile boynumda yol çizerken sakallarının sürtündüğü yerlerin hafif hafif yandığını hissederken ani bir şekilde elini tişörtün içine sokup parmaklarını sırtımda gezdirmeye başlayınca ağzımdan kaçan inilti ile utançla gözlerimi kapattım dudakları hala boynumda gezinirken elleri en son sütyen askımın altında bir yol çiziyorken zilin çalması ile normalde, iterek hareket bile ettiremediğim esmer adamımı iki elim ile ani bir şekilde karın bölgesinden itiklemem ile Barış' ın yataktan düşme sesi ile gözlerimi kapatıp dudaklarımı birbirine bastırıp Barış'ın düştüğü yere baktığımda ise Barış' ın bakışları ile karşılaşınca gözlerimi kapattım.

### ELÇİN' DEN..

Gülmemek için kendimi tutmaya çalışırken en sonunda derin bir nefes alıp bir anda gelen cesaret ile gözlerimi açıp Barış' a baktım. Bu sırada kafamı hafifçe Barış' ın olduğu yere uzattım ve aklımdaki cümleleri tamamlamaya çalıştım. Dudaklarımı birbirine bastırıp konuştuğumda dudaklarım arasından çıkan ilk kelime Barış olmuştu.

"Barış.. " duraksadım. "Eee.. şeyy ben gerçekten özür dilerim. Öyle şey olunca şey oldu yoksa ben seni hiç itikleyip düşürmek istemem ki yani öyle telefon çalınca yoksa ben çok .. ııı çok özür dilerim. Hem bu gücümle nasıl itikleyeyim seni bir anda sen boş bulundun ondan oldu yoksa bu kalıpla sen nasıl düştün ben hiç anlamadım ya Barış bir şey söylesene özür dilerim." Panikle saçma sapan cümlelerimi sıralamaya devam ederken beyfendimiz ise tepki vermeden sadece bana bakmakla meşguldü. En sonunda içimdeki şaşkınlık ve sinir karışımı bir his ile tekrar seslendim.

"Barış.. ya cevap versene artık, kızacaksan kı.." diye farkında olmadan sesimi yükselttiğimde Barış' ın ani hareketi ile şok olmuştum. İki eli ile hızlı bir şekilde belimin iki yanını kavramış ve düştüğü yerde hala yatarken beni üzerine çekmesi ile hafif bir çığlık atarken bir anda parça parça gelen görüntüler ile hızla gözlerimi kapatıp açtım ve dün geceki gibi Barış' ın kıymetli yerlerine tekrardan zarar vermemek için Barış' ın üzerine düşünce ellerimi Barış' ın göğüs bölgesine koyup kendime destek yaptığımda Barış' ın gülümsediğini görüp az önce oluşan içimdeki sinir kıpırtılarının kendini göstermesiyle beyfendiye birazcık çemkirmiş olabilirdim. Buna rağmen Barış' ın hala hiçbir tepki vermemesi ile sıkıntı ile yanaklarımı şişirmiş bir şekilde somurtup Barış' a bakmamaya çalışırken Barış' ın dalga geçer gibi 32 diş sırıtması beni daha çok sinirlendirince beyfendimiz en sonunda farketmiş olacak ki hala sırıtırken elleri ile aramıza destek koyduğum ellerimi avuçlarının içine alıp aramızdan ellerimi çekince yine dün geceki olay tekrarlanmış ama bu sefer Barış' tepki vermemişti. Banane kendisi üzerine düşmemi sağlamıştı.
Ben bunları düşünürken Barış avuçlarının içine aldığı ellerimi boynuna koyup ellerini bastırdı. O kadar sıcak bir teni vardı ki ya da Barış' ın dokunuşları sayesinde ben yanmaya başlamıştım. Barış' ın cümlesi ile bakışlarımı ona çevirdim.

"Nefesini tutma Kızıl Sonya bizler nefes alırız biliyorsun değil mi ?" Kurduğu cümle üzerine nefesimi tuttuğumun farkına geç de olsa varmıştım ve en sonunda tuttuğum nefesimi bıraktım. Nefesimi bıraktığımda Barış bir anda dudağımın kenarına sulu öpücük kondurup kendini geri çekince sinirli olduğumu hatırlayınca tekrardan yalandanda olsa somurttuğumda beyfendi sırıtmakla meşguldü. Sinirle gözlerimi kısıp Barış' a baktım.

Sonya (Elbar) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin