2.Bölüm 2.Part

5.5K 369 13
                                    

2.Bölüm 2.Part

Ellerindeki dolu torbalarla merdivenleri güçlükle çıkıp hızla dairelerinin kapısından kendilerini attılar.Salonları amerikan tarzı bir mutfak ile birleşikti.Poşetleri tezgaha yığıp paltolarını bir kenara attılar.Kyungsoo elinde tuttuğu kovayı su ile doldurup vileda sopasını eline geçirip hızla parkeleri silmekle işe koyuldu.Jong In ise çıkardığı toz bezlerinden birini ıslatıp diğer kuru bezi cebine iliştirip manzaraya bakan evlerinin camlarına doğru yöneldi.Silerken kollarını çok hızlı hareket ettirdiği barizdi.Kyungsoo ise her sopayı sağ ve sol kulvarda ittirdiğinde hafifçe minik kalçasınıda oynatıyordu.
Jong In yaptığı işin verdiği sıcaklıkla üstündeki uzun kollu kazağı tek eliyle tutup kafasından çekip, çıkardı.Şimdi sporcu beyaz bir atlet ile işine devam ediyordu.Kyungsoo kafasını kaldırıp bir an esmer çocuğun pürüzsüz esmer tenine bakındı.Esmer bir tene beyaz rengin yakıştığını inkar edemezdi.Ya da kısaca Jong In'e beyazın yakıştığını...
Kafasını tekrar parkelere doğru yöneltip , silme işlemine devam etti.


Jong In silerken bir an arkasına döndü.Birbirlerini isimleri dışında tanıdıkları söylenemezdi , bu yüzden merak ettiği şeyler vardı.

''Hyung , bir işte çalışıyor musun ?''

Kyungsoo kafasını kaldırdı.

''O-oh evet.Bunun için geldim buraya.Kozmetik firmasının genel müdürlüğünde çalışacağım.''

''O-oh ne fiyakalı.''

Kyungsoo bir bakış attı.

''Peki ya sen ?''

'' Ah ben , henüz bir işim yok.Fotoğrafçılık bölümünü yeni bitirdim.Aslında babamın arkadaşları vesikalık fotoğraf çekmemi falan söylüyorlar. -kıkırdadı- Ne kadar saçma değil mi ?''

Kyungsoo gülümsedi.

''Peki ne yapmak istiyorsun ?''

''Tamamen serbest çalışmak.Doğayı,insanları,manzarayı her şeyi en doğal haliyle 
makineme yansıtmak . Evet bunun para getirisi yok ama elime geçen müthiş resimlerin verdiği haz anlatılamaz.Ama şu an bir iş bakıyorum.Bilirsin insanlar evlendiklerinde, ve ya onun gibi bir şeyde foroğrafçı tutuyorlar.Parasıda iyi ve amacıma da uygun.İnsanların mutlu anları sonuçta, bunu resmetmek güzel olabilir.
şimdilik bu şekilde çalışacağım gibi gözüküyor.''

''O-oh anlıyorum.''

Kyungsoo viledasına yapışıp , iç geçirdi.

'Ne güzel..sıkıcı bulduğu bir işte çalışmayı bir an bile düşünmeyip yapmak istediğine odaklanıyor. Tanrı aşkına bense bunu hayatım boyunca bir kere göze alamadım.''

Düşüncelerine çalan kapı zili yüzünden ara verdi.
Teslimat için bir kaç adam gelmişti.Hızlıca mobilyaları 
gelişigüzel bir şekilde salona yığdıktan sonra kısa sürede
evden ayrıldılar.Jong In koltuklaırn yerini ayarlarken 
derin bir çekip ter zerreciklerioluşmuş alnını elinin tersiyle
sildi.Kyungsoo mutfaktan bir bardak su getirip yorulmuş gence 
uzattı.

''O-oh tamda ihtiyacım vardı ,teşekkürler .''

Küçük bir gülümseme bıraktı.

Kyungsoo'da düzenlemede yardımcı olduktan sonra işlerini bitirmenin
yorgunluğuyla karşıklı koltuklara sere serpe yığıldılar.
Kyungsoo boğazını temizleyip sessizliği bozdu.

''Ihm.Bugün için teşekkürler.Yorulmuş olmalısın.''
''O-oh sonuçta birlikte yaşayacağımız bi yer bu yüzden birlikte yapmalıydık. 
Neden bunu anlamamakta ısrarcısın hyung ?''
''A-ah herneyse.Bir sorunumuz var.''

Jong In tek kaşını kaldırdı.

''Biliyorsun tek bir oda var ve tek bir salon.''

''O-oh evet ne yapmalıyız ?''

''Salonu ortak kullanabiliriz sorun değil.Ama oda biraz küçük yani iki yatak sığdırmak imkansız.''

''O-oh evet haklısın Kyungsoo.O zaman salonda ben kalırım,koltukta yatabilirim.''

Kyungsoo koltukları gösterip , bir bakış attı.

''Saçmalama Jong In 2li koltuk ikiside iki büklüm bile yatman imkansız.''

''O-ohh..evet.''

Jong In parlak bir fikir bulmuşcasına bağırdı.

''Oh o zaman geceleri yer yatağı yapabilirim salona.''

Kyungsoo mırıldandı.

''Tanrı aşkına..'' ardından devam etti.

''Bu evin ortak olduğunu belirtip duran sen değil miydin ? ''

Ses seviyesini hafif kısıklaştırıp tekrar mırıldandı.

''Şimdilik birlikte yatabiliriz sanırım ..''

Jong In Kyungsoo'nun ne dediğini cidden duyamamıştı , çok kısık konuşmuştu.
Ne dediğini tekrarlatmak istedi.

''E-efendim ? Duyamadım.''

Kyungsoo ayağı kalkıp sesini yükseltti , hemde hiç olmadığı kadar.

''Madem ev ortak dedin. Şimdilik -diyorumki yani- beraber yatabiliriz.
Tabi rahatsız olmazsan.''

Jong In kıkırdadı.

Kıkırdamasıyla Soo'nun ters ters bakması bir olmuştu.

''Hey ne gülüyorsun ?''

''Ha-hah Soo . Bunu söylerken neden sinirlendinki.Ayrıca neden rahatsız olayım düşündüğün için teşekkürler.
Sanırım benle evini paylaştığın gibi yatağınıda paylaşmak zorunda kalacaksın .''

''O-oh önemli değil ..''

Ardından Jong In'de ayağı kakıp Kyungsoo'nun omuzlarından ittirdi.

''Hadi bakalım yatma vaktii..Çok yorulduk değil mi hyung ?''

''Ihm'' başını sallayıp onayladı,uzun ellerin kendisini ittirmesine izin vererek.

Sırayla duş alıp , valizlerinden temiz eşofmanlarını çıkarttılar. Yastığa ilk kafasını koyan Jong In oldu. Soo ise bir kedi gibi yavaş yavaş ilerleyip yanına uzandı.

İkiside hemen hemen aynı şeyi düşünüyorlardı.

''Evimde bir yabancı var ? Dahası yatağımda. Ama neden yıllardır yakınımdaymışcasına rahat hissettiriyor ? ''

Yeni Evim-izHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin