🍀5.BÖLÜM🍀

66 6 0
                                    

Bölüm Şarkısı:

Rockabye

Poyraz'dan;

Röportaj günü yaklaşıyordu. Cenk uyumlu olmamız için beyaz giymemizi istedi. Yağmur'a detayları mesaj olarak attım. İlk defa bir röportaj için erkenden hazırlık yapıyorum. Daha önce röportaj vermiştim ama bu farklı. Kıyafeti seçmen için Yankı'yı çağırdım. Kendisi halamın oğlu oluyor. Kıyafet konusunda iyidir.

Yankı yarım saat sonra gelmişti.  Selamlaştıktan sonra oturma odasına geçtik ve sohbet ettik. Kıyafet konusuna gelince beyaz bir t-shirt altına ise beyaz bir pantolon seçtik. Yankı'ya teşekkür ettim. Beraber stüdyoya gittik. Cenk tekrar toplantı yapacakmış.

Yağmur ve yanında bir kız daha vardı. Kız sevecen bir tipe benziyordu. Herkesle tanıştı. Yankı ile karşılıklı oturdular. Ben de Yağmur'un karşısına geçtim. Cenk "Bu röportaj sandığınızdan da önemli. Ben röportajınıza gelemiyorum. Karım doğum yapacak. Yine de size güveniyorum." dedi. Herkes Cenk'i tebrik etti. Bir kaç detayı daha konuştuk. Nasıl poz vereceğimizi anlattı. Mankenim ben. Bilmiyor muyum? Zaten Cenk'in pek işlevi yoku. Fotoğraf çekip sosyal medyaya atmamızı isteyecekti kesin.

Yağmur'dan;

Bugün toplantı vardı. Gereken hazırlıkları yaptım. Ayla ile kombinimi tamamladık. Beyaz bir etek ve beyaz bir t-shirt. Ayakkabı olarak dolgu topuklu sandalet seçtik. (Röportaj kombini) Ayla "Kombinin güzel oldu. Makyajını ben sana röportaj günü yaparım. O kolay. Şey bu arada ben de gelem mi? N'olur! Çok merak ediyorum." dedi. "Tabii ki gelebilirsin!" 

Stüdyoya girdik. Ayla'nın şansı kimse de yok. Bu çocuk Ayla'nın  İnstagram'da bulduğu çocuktu. Ayla Cenk dahil herkesle tanıştı.

Herkes oturdu. Cenk direk konuya daldı. Karısı doğum yapacağı için röportaja gelemeyecekmiş. Herkes onu tebrik etti. Birkaç detayı daha hallettikten sonra Ayla ile beraber dışarı çıktık. Merdivenleri inerken "Yağmur benim bulmam lazım sana çok yük oluyorum." dedi. Kıyamam ya. "Böyle düşünmen beni çok üzdü. Sen benim dostumsun. Ne yükü?"  Bu sırada "Kızlar bekleyin!" diye ses duyduk. İnşallah sarhoş veya sapık yoktur. Ya Allah Bismillah deyip yumruk atacakken biri elimi tuttu. Bu Yankı nereden çıktı. Elimi aşağı indirip "Özür dilerim!" dedim. "Sorun değil."  dedi. "Ayla Hanım size bir teklifte bulunmaya geldim. Kıyafetlerinize bakınca çok şık giyindiğinizi fark ettim. Kız kardeşimin bir butiği var ve tasarımcı arıyor. Çiziminiz iyiyse kardeşime yardımcı olur musunuz?" diye teklifte bulundu. Ayla hemen kabul eder mi? Etmez! Biraz naz yaptı sonra "Çok teşekkür ederim Yankı Bey. Seve seve kabul ederim." dedikten sonra cilveli cilveli baktı. Yankı bir kağıt çıkarıp üstüne birşeyler yazdı. "Görüşürüz!" dedi ve gitti.

Eve gelip koltuğun üstüne uçtum. Ayla kağıda bakıp sırıtıyordu. Bana "Evde çerçeve var ?"  diye sordu. Başımı sallayıp küçük bir çerçeveyi alıp ona verdim. Çerçevenin içine kağıdı yerleştirdi ve bana verdi. Kâğıtta işyerinin adresi ve numarası yazıyordu. Altına not düşmüştü. İş yerinde senin gibi güzellikleri görebileceğim için şanslıyım.

Maşallah! İbrahim Tatlıses bile böyle beyninden vurulmadı. (Geçmiş zamanı gün yüzüne çıkartalım.) Çerçeveyi odasına astı. Ben ise hâlâ duruyordum.

Poyraz'dan;

Aşağıda Yankı'yı bekliyordum. "Oğlum 10 saattir bekliyorum. Nerdesin? Eve gidiyorum ben. Halama selam söyle!" Bana bakıp Ayla isimli kıza kardeşinin şirketinden yer verdiğini söyledi. Kız iş falan arıyormuş. Altına işyerinde senin gibi güzellikleri görebileceğim için şanslıyım yazmış. Ben de Yağmura açılmalıyım. Plan yapmaya başladım. Şimdi beraber buz patenine gitsek. Sonra ona paten kaymayı öğretirken belinden tutup kendime çeksem ve eğilip kulağına doğru eğilip onu sevdiğimi söylesem. Güzel fikir! Öylece dikilirken Yankı " Abi sen gitmiyor musun? Yoksa yengeyi mi düşünüyorsun?" dedikten sonra imalı imalı baktı. "Sen kendine bak. Toplantıda kızın içine düşecektin." 

Eve gelir gelmez Yağmur'a Avm'ye gelmesi için mesaj attım. Bir sürpriz yapacağımı ama pantolon giymesini söyledim. Kısa sürede geldi. Elinden tutup paten pistine götürecekken birkaç kız geldi ve fotoğraf çektirdi. Kalemi de yanında taşïor herhalde. Kalem verip imzalarımızı istedi.

Sonunda piste girdik. Yağmur kendinden emin bir şekilde patentlerini giydi. Gören de biliyor sanır. Piste önce ben sonra o girdi. Bir baktım ki koz benden iyi kayıyor. Plan yandı abi! Ben de niye önceden sormuyorsam. Salak kafam!

O zaman planlar başlasın...

SAHTE MANKENOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz