2. Bölüm : Elime vur dedim!

222 10 1
                                    

Gözleri gözlerimin en ulaşılmaz yerlerine bakıyordu. Sanki daha da yapabilirmiş gibi karşımda dikilip gözleriyle gözlerimi deliyordu. Kalp ritimlerimi duyuyordum.

"Hiç bir halt yediğim yok sınıfa girmeye çalışıyorum" sözlerimi bitirdiğimde bir adım daha bana yaklaştı, hamlesine karşılık olarak bir adım geriledim. Geri adım atacağımı bildiği halde bir adım daha bana doğru geldi. Bir adım daha attığımda arkamdaki duvarı hissetmiştim. Sırtımı olabildiğince çok duvara yasladım. Biraz daha bana yaklaşınca aramızdaki mesafeden dolayı kafamı yukarı doğru kaldırmıştım. Sağ elini yumruk şekline getirerek kafamın hizasında duvara koydu. Yüzüme doğru biraz daha yaklaştığında aramızdaki mesafe nerdeyse yoktu nefesini net bir şekilde yüzümde hissedebiliyordum. Dudaklarını araladığında inci tanesi dişleri görüş alanıma girmişti.

"Eğer kapı açılmıyorsa tepinme biraz aklını kullan ve bir dahakine kapının diğer tarafında bir insan olduğunu düşün" fısıltıyla söylese bile içindeki tehditi ve korkutan sesi apaçık belliydi. Hayatımda ilk defa böyle birşeyle karşılaştığım için ona verebildiğim tek tepki gözlerimi büyütüp şaşkınlıktan ağzımı açmaktı. Gözlerini kısarak gözlerime son tehditkâr bakışlarını da attı. Hiçbirşey diyemiyordum kas katı kesilmiştim sadece öylece gözlerine bakıyordum. Elini duvardan çekip arkasını döndü ve beni sırtını izlemeye bıraktı. Tamamen görüş alanımdan çıktığında sesli bir şekilde nefes almaya başlamıştım. Gözlerimi yere sabitleyip bir süre öyle bekledim ve sonunda elimi yüzümü yıkama isteğiyle lavaboya doğru hareket ettim. Aynanın karşısına geçtiğimde yanaklarımdaki belli belirsiz kırmızılaşma ve yüzümdeki şok olmuş ifadeyle karşılaştım. Musluğu açıp yüzümü biraz ıslatıp kendime gelmiştim. Derin bir nefes verip aynadaki yansımama baktığımda daha iyi gözüküyordum. Kulağıma dolan zil sesiyle ilk dersi mükemmel bir şekilde kaçırdığımı farkettim. Zaman kaybetmeden sınıfa doğru girdim ve kapıyı açık bıraktım. Içeriye şöyle bir göz gezdirdiğimde boş olan tek sıraya geçip oturdum. Cam kenarında olduğum için etrafı net bir şekilde izleyebiliyordum. Bazı kızlar kendi çapında takılıyor bazıları yemek yiyor ve diğerleri erkek kesiyordu tabi olayı sadece bakışmayla sabitlemeyenler de vardı. Dışarıyı izlerken yanıma bir anda birinin oturmasıyla irkildim. Bu kahverengi saçlı kahverengi gözlü tatlı bir kızdı.

"Sen yenisin heralde " sanırım arkadaş bulmuştum.

"Evet ben Meyra"

"Ben de Yankı sana neden yeni misin diye sordum biliyor musun" anlamaz gözlerle ona bakınca devam etti.

"Çünkü kimse Ömer'in masasına başka türlü oturamaz da"

"Ömer kim ki ben okuldaki kimseyi tanımıyorum" bana doğru sırıtıp camdan aşağıyı gösterdi.

"Bak şimdi şurda tek başına duran elinde sigarası olan ve bütün kızların ağzından salyalar akarak izlediği çocuk varya işte o Ömer" gösterdiği yere baktığımda biraz önce beni düşmekten kurtaran ve sonlar gözleriyle tehditler savuran çocuğun o olduğunu gördüm.

"Eyvah!" neden bir anda böyle bir tepki verdim bilmiyorum bir anda ağzımdan dökülen kelimelere sonradan ben bile şaşırdım.

"Tamam tamam endişelenme benim yanım boş oraya oturabilirsin bu arada zaten derslere pek girmiyor kendisi" ona teşekkür ederek gülümsedim. Ve onun sırasına oturdum. Kısa bir tanışma faslından sonra evime çok yakın bir yerde oturduğunu öğrendim. İyi bir kızdı ve iyi de anlaşmıştık. Zil çaldığında tekrar derse girmiştik tanışma faslı derken okul bitmişti ve ben şuan eve doğru yürüyordum. Yorulmuştum ama bugün hiç bahçeye çıkmamıştım. Evimden içeri girdiğimde kıyafetlerimi çıkarıp kalan pizzamdan bir kaç dilim aldım ve yatağıma girip uyudum.

TAKINTILIWhere stories live. Discover now