1. bölüm ihsan

21 9 6
                                    

Mümtaz abi dediği amcasının oğlu İhsan hastalanınca hiçbiryere gitmemiş sadece ona üzülmüş ve iki gün kadar ateşten halsizlikten zatürre olmuştur.herkes ihsan nin hastalığına çok üzülüyordu ama elden birşey gelmiyordu Mümtaz sabah uyandığında çocuklara baktı ve bunlara adamakıllı bakacak biri lazım diye düşündü ihtiyar hizmetçi Ahmet 'le şöyle böyle meşgul olurdu ama Sabiha ya kim bakacak biri lazımdı Mümtaz, bunu düşünürken küçük yeğenine gülümsedi. sonra eve döndüğünden beri, akrabasına karşı olan sevgisinin daha başka bir hal aldığına dikkat etti :" Acaba hep yanımızdakileri mi seviyoruz? dedi. sonra aklına yine hastabakıcı geldi birini bulmalıydı öğleden sonra yengesinin kiracısına uğraması gerekiyordu çocukluğunun mühim bir devrinde yalnız kalan Mümtaz kendi kendiyle konuşmayı severdi aklı yine Sabiha ya gitti küçük yeğenine yağdığı günden beri bağlıydı. hatt bağışının şartları düşünülürse, ona karşı minnettardı. pek az çocuk bu kadar zamanda bir eve teselli ve sevinç getirebilirdi. Mümtaz üç gün dür hasta bakıcının peşindeydi. bir yığın adres almış telefonlar etmişti kiracı meselesine gelince herzaman bir bahane uydururdu yok hastayım yok iş yok derdi birdahaki ayın ortasında getiririm siz zahmet etmeyin derdi. İşte Mümtaz o gün öğleden sonra da her ay istemeye istemeye cevabı ezberden bildiği için uğramaktan çekindiği yere gidecekti ama bu defa farklıydı yengesi git bu adamı bir gör demişti. Mümtaz, baba mirası olduğu için yengesini kırmamak istemezdi. eve dönüp ihtiyar 'ın söylediklerini yengesine söyleyince yengesi hiddetlenir ve boynu kopasıca herif , bunak, dedi belkide hakikaten hastadır yengecim belkide kazanmıyordur giye yengesini üzülüşlerine iyi gelir zannetti.. günün birinde büyük yenge mutat ziyaretini yapmaya karar verir ve merhum Selim paşa 'nın kızı, Arife hanımla birlikte kapalıçarşıya gider komşu ziyaretine giderlerdi sonra otomobil eşya dolu eve dönerdi. Mümtaz yorgunluğun verdiği kötü enerjiyle Yuyanır ve aşağı indiğinde Sabiha yı sessiz bir şekilde oturduğunu görür ve bu gürültücü çocuğun böyle sessiz oluşuna hiç tahammül edemiyordu, Ahmet 'te sakindi ama o hep öyleydi o,hep kendini kabahatli buluyordu bilhassa doğuşunun getirdiği tesadüflerini öğrendiği günden biriydi kimden nasıl öğrenmişti bilinmiyordu sessizdi ama Sabiha öyle değildi o evin masalıydı, koşar, şarkı söyler üç gecedeki oda doğru dürüst uyumamış çocuklardan babalarının durumundan çok etkilenmişti Sabiha üzüldüğünde kimse dayanamazdı çünkü o evi sarn felaketten sonra gelmişti Macide onu doğurduğunda yarı deli sayılırdı akla ve hayata gelişi Sabiha nin sayesinde olmuştu ama hala zaman zaman nobetler geçiriyor. gerek ihsan gerek doktorlar Macide nin kö tü haber almasına engel olmaya çalışıyorlardı ama sonu da Macide başına gelenleri hastabakıcılardan öğrenmişti. yattığı yerden sürüne sürüne ölünün yanına gitmiş ve cesedin başında kaskatı kesilmişti ondan sonrada kendine gelememişti. Ağır bir humma ile günlerce yatmış, Ahmet î bu humma içerisinde doğurmuştu. bu 8 sene evvel bir Haziran sabahı olmuştu zeynep büyük annesiyle birlikte annesini ziyarete gelmişti sonra annesine aldığı hediye aklına geldi ve babasını beklemek için hastane kapısının önünde durdu dalgınlık anında ölüm kendisini birden bire kapmıştı ihsan karısını hastanede doğum yapmasına zorladığı için kendisini hiç affe tmemişti Mümtaz Ahmet i babasının yanına götürdü ama ihsan hiç kıpırdayamıyordu Mümtaz dayanamadı ihsan nın durumuna hemen oradan ayrıldı hastabakıcı bulması gerektiğini hatırladı verilen adreslere baktı hepsi yanlıştı.yinede mümtaz her gittiği eve adresini numarasını bıraktı Mümtaz kitap okumayı çok seviyor ihsan da öyle ama "ihsan ben nasıl kitap okuyacam o kitabı bitirmeliyim" bu düşüncelerle sokaktan sokağa giriyor bakkallarla konuşuyordu Mümtaz bir eve girdi burda hastabakıcı var mı " benim ama kocam hasta izin aldım çalışmıyorum . Mümtaz ister istemez nedir hastalığı? diye sordu - felç vücudunun yarışı tutmuyor şimdi 3 çocuk yetim kaldık Mümtaz bu facianın karşısında Allahaısmarladık dedi. Mümtaz eve vardığında herkesi uyuyor gördü. Mümtaz bugün hemen hemen hayatının hepsini görmüştü çünkü Nuran dan habersizdi nerde ne yaptığını bilmiyordu. Mümtaz in hayatında ihsanla karısının çok büyük bir yeri vardı. babası ve annesini birer hafta arayla ölümünden sonra onu amcasının oğlu Macide ve İhsan büyütmüştü. Mümtaz in babası bir Rum işgalinde ölmüştü. annesiyle beraber oradan kaçıp komşularıyla bir eve gitmiştiler. Mümtaz orda bir kıza aşık olur onu rüyalarında görmeye başlar.Mümtaz annesi bir evde yaşamaya başlar evlerinin önünde hep çocukar oyun oynar Mümtaz â arkadaş olurlar acısını biraz olsun hafifletirlermiş âmâ Mümtaz için hayat babasının gömüldüğü yerden yaşadığı yere kadarmış.Annesi o hafta içinde bir gece sabaha karşı öldü ölmeden önce şu istemiş,sonra ona birşeyler söylemeye çalışmış ama bir türlü söyleyememiş sonra yüzü birdenbire sapsarı kesilmiş,gözleri kaymış, dudakları bir iki defa titreşimden sonra kaskatı kesilmişti...Mümtaz annesinin ölümünden sonra istanbul â amcasının yanına gönderildi Mümtaz ı çok sıcak karşıladılar. Mümtaz â bir oda verdiler karşı odada ona it kütüphane vardı. İhsan kısa süre sonra Macide ile evlendi...Macide Mümtaz â arkadaş olmuştu onun herşeyiyle ilgileniyordu onu çok seviyordu.Mümtaz î Galatasaray lisesine yazdılar.

huzurHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin