55.bölüm | Görü

Start from the beginning
                                    

  Albina ilk defa gördüğü bu adamı incelemeye başladı. Gözleri kırmızıydı. Vücudundan savaşçı olduğu belli oluyordu. Boyu uzun ve yapılıydı. Saçları kahverengi, teni açık sayılırdı. Kirpikleri çok dikkat çekiyordu; çok uzundu.

  Albina'nın incelemesi devam ederken aralarına Rodrigo girdi. Bakışları oldukça sinirliydi. Kıskançlık yaptığını düşünmek istemiyordu. Bu çok saçma olurdu. "Yine ne var?"

  Rodrigo arkasını dönüp Aklo'dan yemeği aldı ve Albina'ya verdi. Albina yemeği eline aldıktan sonra Aklo'ya baktı yine. "Seni tanımıyorum."

  "Ben Aklo. Rodrigo'nun çocukluk arkadaşıyım."

  Albina Rodrigo'ya baktı. O sakin yüzü delirmesine neden olacaktı artık. Yaşanılanlardan kendisine pay çıkarmıyor muydu? Loras ikisinin ilişkisinin doğurduğu nedenlerden ölmüştü. Kendisini de yanına alıp arkadaşlarıyla birlikte yoluna nasıl devam edebiliyordu? Loras sanki hayatına sanki hiç girmemiş gibi bir hava vardı etrafında. Bunu bozmak istiyordu. Onun da delirmesini izlemek istiyordu. Bunu ona bağırıp çağırarak yapmayacaktı. "O zaman bir soru sormak istiyorum. Rodrigo çocukken de böyle salak mıydı?"

  Rodrigo'nun gözleri büyürken Aklo gülmeye başlamıştı. Albina öfkeli bakışlarını Rodrigo'ya çevirdi. Rodrigo da sinirle Albina'ya bakıyordu. "Eninde sonunda yalnız kalırız, Albina."

  Albina tek kaşını kaldırdı. Rodrigo'dan korkmuyordu. Hatta yalnız kalmak işine gelirdi. Bakışlarını önündeki yemeğe çevirdi ardından ellerine. Ellerini çok zor oynatıyordu. Titreyen ellerini gören Rodrigo gözlerini devirip Albina'nın yanına ilerledi ve yatağının kenarına oturdu. Aklo da odada bir koltuğa oturmuş onları izlemeye başladı.

  Rodrigo Albina'nın yemeğini yedirirken Albina ters ters bakıyordu. "Düzgün yedirir misin? Bir işi beceremiyorsun."

  "Kapa çeneni, Albina."

  Albina dudağını büzdü. Sanki kırılmış gibi yaptı. Rodrigo elindekileri bırakıp Albina'nın gözlerine baktı. "Yapma şöyle." Albina sinirleri bozulmuş halde gülmeye başladı. Yaşadıkları çok saçmaydı. Oradan gitmek istiyordu. Rodrigo'dan uzak durmak istiyordu. Rodrigo ciddi ciddi ona ilgi gösteriyordu. Nasıl bir oyunun içindeydi yine bilmiyordu. Albina Aklo'ya bir bakış attı. Deli gibi gülüyordu. "Bu ne yapıyor sence?"

  Aklo bilmediğini belli edercesine başını sallarken Albina ciddileşti ve Rodrigo'nun gözlerinin içine baktı ve bağırdı: "Ne yapmaya çalışıyorsun?"

  "Bu da ne demek?"

  Albina sabır dileyerek tavana baktı. Herkes hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyordu. Tekrar Aklo'ya döndü. "Sınava girenler nerede? Gittiler mi?"

  Aklo kaşlarını çattı. "Garip olan da bu. Kızlar hala buradalar. Sadece erkeklerin gitmeleri izin verildi. Gönderilmeleri lazımdı."

  "O zaman Jone da burada. Onu buraya çağırabilir misin?"

  "Şu küçük kız mı?"

  "Evet."

  "Tamamdır."

  Aklo dışarıya çıktığında Albina'nın bakışları önüne döndü. Artık konuyu açması gerekiyordu ama Loras'ı düşünmeye başladığı an hıçkırarak ağlayabilirdi. "Loras..."

  "Maalesef uyuyordun o sırada."

  Albina anladığını belli ederek başını sallamaya başlamıştı. Ona veda edememişti, Hena'ya da. "Loras bana senin her şeyi anlatacağını söyledi. Onunla ne konuştun?"Albina kısılmış sesine lanetler okuyordu. Rodrigo'nun yanında güçsüz durmak istemiyordu.

GİRİFT : YöneticilerWhere stories live. Discover now