bavullarımı hazırlarken içimde burukluk ve suçluluk duygusu beni bitiriyordu evet babamın ölümden kendimi suçlu tututuyordum her şey benim yüzündendi eğer bunları yapmasaydım belki şuan babam yanımda mutlu bir aile olacaktık şuan cenazesine gitmeye ne hakkım nede cesretim yoktu ama annemi yalnız bırakmıycaktım kendimi toparlamalı ve beni bekleyen arkadaşlarımın yanına inmeliydim yapmalıydım mecburdum
bir süre sonra bavularımı hazırlamayı bitirip cansunun yanına indim cansu bana acırcasına bakıyordu ama haklıydı bende kendime acıyordum birbirimize hiç konuşmadan öylece bakıyorduk ne yapacağız dercesine sesizliği bozan her zamanki gibi cansu olmuştu
C: nasılsın ?
cansunun bana nasılsın demesiyle ona sarılıp ağlamam fazla sürmedi acı çekercesine ağlıyordum bu kadar olayın üstüne kızımın bani bırakmaması bir mucize en azından o annesinden daha güçlü ne olursa olsun hayata tutunmaktan vazgeçmedi
C: ağlama yeter elif güçlü ol zavalı gibi gözükmek istemesin demi
E: cansu ben zaten kötü şeyler yapan zavallı nın biriyim
C:yalvarırım deme öyle sen her annenin yapması gerekeni yaptın bebeğini korudun eminim seni korumak içinde annen aynısını yapardı
E: kendimi suçlu hisediyorum cansu herşeyden ben sorumluyum
C: kendini cezalandırmayı bırak suçlu olan sadece sen değilsin her hatada mutlaka birinin bir payı vardır kendine bunu yapma şimdi bavulunu al gidiyoruz keremle ayaz bizi alacak ve sen güçlü kalacaksın kimsenin sana acımasına kızmasına izin vermeyeceksin sen suçlu değilsin başın hep dik olsun bunu sana arkadaşın olarak değil kardeşin olarak söylüyorum
E: yapamam cansu ben senin kadar güçlü değilim bunu biliyorsun
C: hayır sen bendende güçlüsün sana inanıyorum
E: tamam senin için deniycem
C: tamam neyse bu kadar ağlama dram bugünlük bize yeter ağladığımdan kimseye bahsetmiyoruz elif hanım tamamı
E: peki
C: gülümseme bu iyiye işaret tatlım hadi bavularını alda gidelim istersen bu kadar konuşma ve dramdan sonra uçağı kaçırmak istemeyiz demi hadi gidelim
dışarı çıktığımızda ayaz ve kerem bizi havaalanına götürmek üzere bekliyordu tabi yine birbirlerine senden nefret ediyorum bakışları atarak hiç konuşmadan direk arabya bindik
arabada tam bir sesizlik vardı mecazi anlamda söylenilen cenaze havası şuan tam olarak arabada yaşanıyordu neyseki sonunda havaalanına gelebilmiştik sesizlikten bunalacağım aklıma gelmezdi
havaalanı zımbırtılarını yaptıktan sonra uçaga sonunda binebilmiştik ayaz ve kerem yanyana oturuyordu dört saat birbirlerine nasıl dayabilicekler bilmiyorum onlar için zor olmalı
cansuyla birbirimize bunlar birbirini öldülebilir bakışları atıyorduk ki ikisi bize dönüp ne var bakışı attı
aşırı şekil de uykum vardı yolculuğu uyuyarak geçirebilirdim heralde öylede oldu zaten
tabi cansu omuzumu çürütene dek
C: uyan elif tabi hostes olarak uçakta kalmak istiyorsan o ayrı konu
E: uyandım cansu omuzumu çürütün
C:uçak mardine iniş yapmış bulunmakta ve kuzenin muhtemelen bizi almak için bekliyordur
o an içimi bir korku kaplamıştı annemle akrabalarımla karşılaşacak cesaretim varmıydı bilmiyorum ama sonsuza dek uçakta kalamazdım uçaktan inip bizi bekleyen kuzenim yanına gittik önce merve biraz şaşırmışcasına baktı ve her zamanki klasik durum sarılmalar ağlamalar falan
E: merve önce sizi tanıştirim bu kerem
M: merhaba kerem ben merve memnum oldum
merve kereme hoşlantı bakışlarından atmıştı şakın bakışlarla merveye bakıyordum
E: ha.. bu arada bu ayaz
M:bu o ayaz mı?
E: evet tam olarak kendisi
A: memnun oldum merve
M: ben pek memnun olduğumu söyleyemiycem ayaz
A: beni sevmeyen çok kişi var alışmak zor olmuycak
E:birbirinize laf atamyı bırakın gidelim lütfen
M : gidelim annen seni bekliyor
hepimiz mervenin arabasına binmiştik merve susmak bilmiyordu keremden hoşlandığı kesindi ama kendimi tuaf hisediyordum keremi merveden kıskanıyordum ve merve hala vır vır konuşuyordu birden kendimi merveye sus artık diye avazım çıktığı kadar bağırırken buldum sonra pişmanlık tabi
E: B..enn çok özür dilerim merve
M: unut gitsin elif haklısın da çok konuştum
kendimi aşırı derecede üzgün hisediyordum
M: geldikkk...
evet üç dört ay önce kaçtığım eve tekrar gelmiştim tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır sözü ne kadar doğruymuş
içeri girdiğimde annem karşıda ağlar vaziyete oturuyordu
AN: kızım!
E: annem!
annem bana sımsıkı sarılıyordu kokusunu içime çektiğimde kokusunu ne kadar özlediğimi farkettim
E: anne bak bu benim arkadaşım cansuyla kerem her daim yanımdaydılar
AN: memnum oldum çocuklar peki o kim
E: bebeğimin babası anne
annem ayaza öldürürcesine bakıyordu ayaz annemin elini öpmek için yaklaştı ama annem izin vermedi haklıydıda o bir anne sonuçta
AN:kızıma yaptıklarından sonra ellimi öptürüceğimi sandın herşey senin suçun defol burdan
annem ayaza bağırıp saldırıyordu onu yukarı odalardan birine çıkardım
E: anne dur yapma her şey benim suçum babam benim yüzümden öldü
AN: hayır kızım ağlama baban senin yüzünden ölmedi ben o şerefsize baban yüzünden değil seni benden aldı diye kızgınım
E: babam nasıl öldü anne
AN: biz tartışıyorduk birden yere yığıldı kalp krizi geçirmiş
E: BENİM YÜZÜMDEN DEMİ
AN: hayır
E:PEKİ NİYE ANNE
baban bana ihanet etmiş sen doğumadan önce biz evliyken başka kadından çoçuğu olmuş ve ben bunu yeni öğrendim bir abin varmış...
kafamdan sanki kova kova kaynar sular boşalıyordu bir abimi inanmıyordum babamın bunu yapacağına kendimi inandıramıyordum...
UMARIM BEĞENİRSİNİZ YORUM YAPMAYI VE VOTE VERMEYİ UNUTMUYORUZ DEMİ CANLAR...
:) :)
DU LÄSER
KÜÇÜK ANNE
ChickLitelif hayatı oyun sanarak yaşıyordu oysa bilmiyordu başına gelecekleri bilmiyordu hayatın karşı çıkacağını, acılar çektiriceģini bunları bilmeden hayallerle kurulu dünyasında henüz masum bir şekilde hayatına devam ediyordu şuan farklı birini anlatıy...