Kör Vicdan

38 6 0
                                    

Cesaretler yüzümüzde tebessüm olduysa eğer galibiyet ya da mağlubiyet söz konusu değildir. Şunu bil; sen değerlisin. İnsan kendi kendini mutlu edebilmeli. Bir sevgilinin ilgisi veya başka türlü bir desteğin samimiyetsizliği mühim değil. Gerçek mutluluk; senin içinden kopup, gözlerinden fırlayıp, karşındaki insana bulaşan coşkusal bir sevinç.

Farkettiniz mi? Biz düşerken komiğiz. Kimse nasıl kalktığımıza bakmaz. Orada nasıl düştüysek o şekilde hatırlanırız. İşte onlar sadece düşüşümüze gülüp, kalktığımızda altımızda ezilecek olan ilk insanlar. Bu yüzden kimseyi küçük görmeyin. Düșene gülebilirsin eğer kaldırmak için elini uzatacaksan.

Vicdansız olmamalıyız. Vicdansızlık, önyargı dediğimiz şeyin hastalıklı hali. Yapmayın. Elbette kaba bir Polyannacılıktan bahsetmek istemiyorum. Vicdan insanın tamamen kendisiyle başbaşa kaldığı an. İnsan olup olamayacağına vereceği bir cevap. Evet, buna göre ayrılabilir insanlar. Irkçılık veya bir başka ötekileştirmeden daha masumdur. Aslında değildir. Zaten tercih ettiğimiz şeyleri kendimize doğru dışlamıyor muyuz? Yani bizi bu kadar vicdansız yapan şey tercihlerimiz. Tercih etmek: dışlamak ve fedakarlıklardan oluşan, yer yer vicdan, yer yer vicdansızlık barındıran duygular silsilesi. Vicdanı olmayan bir insan karşısındaki insanı ne kadar sevebilir? Özellikle sevmek ile fedakarlık arasında güçlü bağlar varken. Örneğin; ebeveynler... Ne olursa olsun bizi hiçbir zaman reddedemezler. Vicdanlı olanları diyorum. Peki vicdansız biriyle nasıl başa çıkılır? Çıkılamaz. Asıl buhran budur. Hele böyle biri ebeveyn ya da bir hayat arkadaşıysa; üstüne üstlük bir de ona karşılıksız, derin bir sevgi barındırıyorsanız kalbinizde; hayatınız boyunca vicdan sömürüsüne mahkumsunuz. Havalı havalı yazıyorlar ya hani: "sevmek bazen vazgeçmektir"; işte bu durum için uygundur. Bu lafın bundan öte bir edebiyatı olamaz.

Engeller var. Hani neredeler? Yahu senin ne engelin var? Söyler misin? Çağımızın bir vebası olan "engel". Korkuyu hala mı yenemedik? Nereden çıkıyor bu engeller? Engel dediğimiz her şey tembellikle alakalı. Bardağa dolu tarafından bak demiyorum, kır ulan o bardağı istersen! Zaten o bardak senin engelin. "Aman, dolu mu, boş mu? " derken körleşiyoruz. Oysa bu gözler bizim, ama nereyi nasıl göreceğimizi bile bilmiyoruz. Biz zaten görmüyoruz; bakıyoruz. Şimdi etrafına bak neler görüyorsun? Gördüklerini sev ya da sevme; sadece gör. Ve bu hayatta bazı şeyleri görmediğin için engellerin olduğunu kabul et ya da engellerini aşamayacak bile olsan hayatını kabul et. Ve yürü...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 28, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NedeniyetsizlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin