diyerek ayağa kalktım.Bir türlü giremediğim banyoya sonunda girebilmenin verdiği rahatlıkla musluğu açıp bir avuç soğuk suyu yüzüme çarparak serinlemeye çalıştım.

Parmağımın sabah sabah aldığı darbeden dolayı içeride kalma süremde biraz uzadı
'sonuçta parmağım kopma noktasına gelmişti'

Ayak parmağımı biraz incedikten sonra söylenmeye başladım .

"bir de bana abartıyorsun diyorlar en sevdiğim parmağım mahvoldu napsaydım ya ağlamasamıydım, bağırmasamıydım.
Nasılda kıydı sana o sehba canım başparmagım ,canım kendim".

Banyodan başparmağım sargılı,yüzüm yıkanmış çenemden ve önüme dökülmüş saçlarımdan sular damlarken çıktım.
Her zamanki ben halimle daha doğrusu on dakika önce yerde yuvarlanan ben degilmişim gibi anneanneme

"günaydın esma sultan "

dedim .
Anneannem tam bir ton ton ninedir ,  o yüzden  her sabah yanaklarını sıktırmadan rahat etmem.Bu benim için bir gelenekhaline geldi.
'Ne kadar hoş bir gelenek' içimden susturduğum ses tamda bunu söylüyordu.

Bu sabahta aynı gelenegimi uyguladim , koşarak anneannemin yanaklarına parmaklarımı yerleştirdim , canını yakmamaya çalışarak sıktırmaya başladım.
Artık o yanaklar benimdi ve kimseyede verme niyetim yoktu .

Yine her sabah olduğu gibi anneannemden aynı cevabı aldım.

"kız yampirik cansu bırak kız yanaklarımı."

parmaklarım hayla anneannemin ton ton yanaklarındayken,  anneannem konuşmaya devam ediyordu.

"kız daha yeni yerde yuvarlanıp bağıracağım diye götünü yırtan sen değilmiydin."  dedi.

Bunu söylerkende harfleri tam olarak çıkartamıyordu çünkü o ara ben hayla  yanaklarını sıktırmakla meşguldüm.
İçimden
'ah anneanne tam bir düş kırıklıgına uğrattın beni'
diye geçirdim sonra parmaklarımı anneannemin ton ton yanaklarından çekip konuşmaya başladım

"evet esma sultan o bendim ama bir şeyi atlıyorsun o olay on dakika önce oldu ve bitti"

dedim hiç bir sorun yok halimi takınarak.Anneannem kahkaha atarak kafasını iki yana salladı bu hareket "alemsin cansu"demek oluyor.Bende tebessüm ederek anneanneme eşlik ettim.Anneme de günaydın demek için merdivenlere yöneldim, başparmağımın acısına aldırmadan merdivenlerden aşşağıya inmeye başladım.Aklımda işime geç kalma korkusu varken dilim ise bambaşka bir konudan yakınıyordu
"off şu merdivenlerden de nefret ediyorum ya in in bitmiyor."
diye söyleniyordum ki aşşağı inmişim bile merdivene kötü bakışlarımı yollayıp mutfağın yolunu tuttum.Ben böyleydim işte aklım başka bir şey düşünür dilim ise bambaşka bir konudan yakınır.Ama ne olusa olsun hep "yakınır" .Bu bir yetenek olsa gerek öyle değil mi?
Mutfağın kapısından önce kafamı uzattım annemin orada olduğunu beynim onayladıktan sonra tüm bedenimle içeriye daldım.Annemi biraz korkutmuş olucagım ki başparmağı ile damağını yukarı kaldırıp bana doğru döndü

"cansu bir kerede normal giriş yapsan dişimi kırıcam ha"

ben hiç bir tekpi vermeden annemin kahvaltı için kestiği salatalıktan bir dilimini alıp ağzıma attıp bir taraftan salatalıgı çignerken , diğer tarafanda annemin görmediğinden  emin olduğum için gözlerimi devirmekle meşgul oluyordum .
Anneme dönüp bitkin bir sesle

"sanada günaydın annecim"

dedim .Annem beni duymamazlıktan gelip

"parmağın nasıl"

GEÇİŞ #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin