1

157 47 36
                                    

Yatağımın kenarında bulunan küçük ikili çekmecemin  üzerinde duran , sabah sabah beynimi şişiren çalar saatimin alarmını , kafamı yastıktan kaldırmadan susturup yatağa yüzüstü döndüm.

"Bu nasıl bir ses , ses ses değil borazon mübarek."

Diye söylenirken,  bir yandan da penceremden süzülen güneş ışığına karşı açılmamak için direnen gözlerimi ovuşturuyordum.

"Lanet bir güne daha merhaba de cansu. Of  ne zaman sabah oldu , yarım saat uyumuşum gibi geliyor. Sabahlar bu kadar erken olmasın be."

Yatağa sırt üstü uzanıp ,tavana bakarak kendi kendime konuşmalarımla nam salmışımdır diyebilirim.Genelde her sabah yaparım bunu.Bu benim için bir tür medidasyondur , aynı bu sabahda olduğu gibi.

Elimi çabuk tutup yataktan kalkmam gerekiyor , zaten yeterince oyalandım.

Nevresimi üstümden attıp ,yarı uykulu gözlerimle ayağa kalktım ve yüzümü yıkamak için banyonun yolunu tuttum.Dünden kalma olup halen üzerimden atamadığım yorgunluğumun bana verdiği sersemlikten dolayı banyoya ulaşmam zaman aldı.
"hemde ne zaman"
diye mıraldanarak ilerlerken bir anda ayak parmağımda oluşan acıdan dolayı çığlık atmaya başladım.Kendimi yere atıp çıglıklarıma orada devam ettim . Gözlerimden yaşlar akıyor olacakki gördüklerim fazla net degildi .Görebildiğim sadece bir kaç ayak ve annemin yüzü...

Uykulu olduğum için olayı kavramam biraz zaman aldı .Beş dakika sonra ise bütün taşlar yerine oturmuştu artık,ayak başparmağımı bir güzel sehbanın köşesine geçirmiştim.
'Acı ama gerçek olan bu ' dedikleri bence tamda buydu,parmağım resmen intihar etmişti o kadar çok acı çekiyordumki bağırmam daha doğrusu ablamın tabiri ile höykürmem daha fazla şiddetlendi .

Uykum açıldıkça acım kat ve kat artıyordu.

"ama bunun bir kabus olması gerekiyordu ben uyanmamıştımki daha "

diyerek bağırmaya ve yerde çırpınmaya başladım .Taki annemin sesini duyana kadar...

"Hemen yerden kalkıyorsun cansu.Üstelik parmağında hiçbir şey yok,bu kadar tantanayada gerek yok .Ne bu ya sabah sabah ev ev değil dingonun ahırı olup çıktı,bir sabahında olaysız geçsin be kızım.Kalk hadi "

deyip beni yerden kaldırdı .
Sandalyenin üstüne oturtup ,parmağımı incelerken tekrar söylenmeye başladı

"birazcık dikkatli olamıyorsun cansu ,  illaki bir sakarlık yapmak zorunda mısın ? be kızım .
Yapıştı şu sakarlık senin üstüne bir atamadın gitti .Çocukluktan böyleydin büyüyünce geçer dedim yok sen büyüdükçe sakarlıklarında büyüdü"

dedi ve sustu.

'Sanırım nefes almak için ara verdi'
diye düşünürken sözü anneannem devraldı.
Anneme bakarak konuşmaya başladı

"bak kızım bu boyle olmaz.Gel biz bu kızı bir hocaya götürelim"

dedi.

Ben anneanneme boş gözlerle bakarken annem ayağa kalktı.

"anne boşuna uğraşmayalım cansuyu hoca bile düzeltemez boşver "

dedi ve aynı zamandada elini sallayarak ,  arkasını dönüp merdivenlerden aşşağı indi.Anneannemde annemi takip ederek  merdivenlere doğru yöneldi.

İkisininde arkasından gözlerimi devirerek baktım 'sonuçta elimden fazlası gelmezdi , buda benim kaderim ne yaparsın ...'

"Bende sabahki lafımı ne zaman yiyecektim diye merak ediyordum"

GEÇİŞ #Wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin