~ ÖNSÖZ ~

257 53 64
                                    

Klasik müziğin içimde uyandırdığı hisleri anlatmakla sayamam. Gözlerimi kapattığımda keman, viyola, çello, kontrbas ve klavsenin her birinin ahengini, vurgusunu, içinde barındırdığı aşkı, mutluluğu hüznü, nefreti, acıyı aynı anda yaşamanın muazzam bir şey olduğunu söylemişimdir hep. Gece yarısı kimsenin olmadığı bir yerde çırılçıplak denizin kıyısına uzanıp gökyüzünün sonsuzluğunu seyretmek gibi... Ellerimi kumların içine sokup saklanmak... Korkulardan, aşktan hatalardan. En büyük hatalardan. Dalgaların hafifçe tüm bedenimi okşaması... İçine pişmanlıklarımı sığdırdığım gözyaşlarımın bile milyonlarca sonsuz damlanın arasında kayboluşunu görmek... Aslında dünya için ne kadar da değersizmiş yaşadıklarım. Gece o kadar sessiz, sakin ve huzur vericiydi ki. Aldandım... Birden sert rüzgarlar esti üzerimde. Şimşekler çaktı. Gökyüzü denizlerle anlaştı. Dalgalar tüm sıcaklığıyla üzerimi örtmek yerine bana düşman oldu. Denizler buz kesti. Önce hafifçe titredim, direndim soğuğa. Hala güvenim tamdı okyanuslara. Ne de olsa onlar sonsuzdu. Bana ihtiyaçları yoktu. Hem beni seviyorlardı. Yüzümde oluşan ufak tebessüm ne yazık ki çok geçmeden kayboluverdi. Sert dalgalar kıyıdaki kumları da arasına katıp vücudumu tırmalamaya başladı. Kuma gömdüğüm ellerim de ani bir şekilde yüzeye fırladı. Çok korkmuştum. Güvendiğim her şeyi teker teker kaybediyordum. Savaşacak gücüm kalmadığını anladım ve kendimi dev dalgalara teslim ettim...

Ai ajuns la finalul capitolelor publicate.

⏰ Ultima actualizare: Apr 11, 2017 ⏰

Adaugă această povestire la Biblioteca ta pentru a primi notificări despre capitolele noi!

iki AŞIK iki DÜŞMANUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum