55.bölüm Söz verdim

Start from the beginning
                                    

Saliha sadece İsanın gözlerinin içine baktı.
Aklından neler geçiyordu bu adamın böyle..?

- Bak yine öyle bakıyorsun bana.söz verdiğimi biliyorum...
İzin verirsen fermuarını çekeyim tek başına açamazsın çünkü.

Saliha başınla olur dedi.
Fermuarı yarısına kadar çekerek :

- Gerisini yaparsın herhalde.

Acı çekiyordu İsa sevdiği kıza bu kadar yakınken dokunamamak
Özlemini çekmek
Pek kolay olmayacağa benziyordu.

Saliha: İsanın yüreğinde erişilmez oldukça daha çok kıymetleşiyor daha fazla kalbine yerleşiyordu İsanın..

Saliha üzerini değişmeye giderken yanaklarının kızardığından emindi.
Aynı evde İsa ile yaşamak fazla kalp çarpıntısı yapacağı kesindi.
Neden bu kadar Utangaçtı ki?
bu halinden nefret ediyordu
Güvenli bir mesafeyi koruyabilecek miydi? onu bile bilmiyordu.

İsa banyoya duş almaya girmişti.
Ardından bakan Saliha
bugün ona bakan sayısız kız görmüştü.
İsanın evliliğinden memnun olmayan bir Tek Hülya değildi.
Pişman olup boşanacağını Salihanın yüzüne utanmadan söyleyen kızlar fazlasıyla canını sıkmıştı.
Aslında suratının ölü gibi donuk olmasının sessizliğe bürünmesinin sebebide biraz da buydu.
Ama bunu nasıl İsaya söyleyebilirdi ki?
Bir an evvel Amerikaya gidip İsaya yapışan tüm kızlardan kurtulmak istiyordu.
Amerikaya gitmek çare miydi acaba?
Böylesine yakışıklı bir erkek ile evlenmek hataydı belkide.
Sevdiği adamla evlenmişti ve Onunla arasına mesafe koymuştu.
Bu mesafe yüzünden onu kaybetmekten korksa da.
Allah cc olan imanı daha fazlaydı.
Şeytanın ona vesvese verdiğini düşünerek euzu Besmele çekti.
Tek yapması gereken İsanın ona olan aşkına güvenmekti..
Seviyorlardı birbirlerini bundan emindi..
Üzerini değişsede saçının topuzunu bozmak pek kolay görünmüyordu.
Üstelik başı bu sıkılıktan dolayı acımaya başlamıştı.
Bunlardan tek başına kurtulacağını sanmıyordu.

İsa banyodan çıktı..üzerine kısa kollu tişört altında uzun boy eşofman vardı
Saliha hala odadaydı.
Yemek yemeğe çağırmak için kapalı olan kapıyı tıklattı..
Saliha İsadan yardım istemekten başka çaresi olmadığını anladı..

Beyazın hakim olduğu yatak odasında aynanın önünde oturuyordu.

- Gelebilirsin deyince

İsa kapıyı açtı...kısa kollu bir tişört ve eşofmanla bile oldukça yakışıklı göründü gözüne.
Salihanın başını kaldırıp bakamadı...

İsa açık başını önüne eğen Salihanın saçlarını görmeyi ummuyordu.
Artık evlilerdi demek ki saçlarını görebilecekti.
Türbanlılar hakkında ne garip uydurmalar vardı.

- Orada dikileceğine bana yardım eder misin ?
Bu tokalardan kurtulamıyorum...

İsa kendini toparlayarak Salihaya doğru yöneldi yatak odasındaki koltuğa beraber oturdular.
İsa Salihanın canını acıtmamaya özen göstererek tokaları çıkarıyordu.

- Ne kadar çok toka var

-Bu zor işte evliliğin parçası dedi Saliha

Birbirlerine çok yakın oturdukları için bedenleri değiyordu
-hiç şikayetçi değilim dedi İsa

Saliha onun muhteşem kokusuyla bulunduğu sıkıcı durumu unutmuştu...
Bu yakınlık fazlaydı her ikisi için de..yüzü kesin kıpkırmızıydı

- Saçlarını görmeyeli bayağı sene geçti ama saçların hiç değişmemiş hala uzunlar ve hala sarı..

- Aslında kesmeyi düşündüm çünkü saçlarımı ben pek iyi tarayamıyorum.Evdeyken anaanneme taratırdım yurtta da Rabiş tarardı saçlarımı.

- Şimdide ben tararım tabi izin verirsen.kesme saçlarını.

- Eğer kesmemi istemiyorsan kesmem.

- Gerçekten mi? O zaman saçlarını taramama da izin veriyorsun.

-Neden bu kadar şaşırıyorsun ki?
Sen artık benim eşimsin.

- Öyleyim dimi? Senin Üzgün ifadeni görünce pişman oldun sandım.
Saliha İsaya doğru yüzünü döndü.
Sarı saçları tamamen çözülmüş belinden aşağıya doğru sarktı...
İsa ona bakınca iyiki kapalıymış bu güzellikle tüm okulun erkekleri rakibim olurmuş diye içinden geçirdi

- Pişman değilim utanıyorum anlasana birazda korkuyorum işte kuruntu yapıyorum kendi kendime.

İsa Salihanın saçlarına dokundu
-Korkma..Belki senin dünyana yabancı olduğum için endişe ediyor olabilirsin bu gayet normal ama benimle konuşursan elbette elimden geldiği kadar sana uyum sağlamaya çalışırım.

Salihanın ipeksi saçlarında ellerini gezdirdi
-"Utanma benden yada utan çok güzelsin "
sonra bu uzun saçları ördü ilk defa bir kızın saçını örüyordu

Saliha İsanın ördüğü saçlarını kapatmadı utansada bu duruma alışmalıydı.
Ve İsaya doğru bakarak;
- utanmamaya çalışacağım biraz sıkıcı olabilirim ilk defa dindar bir kızla takılıyorsun diğer kızlardan farklıyım ben

İsa ona sarıldı Salihanın kolları boşlukta kaldı bir yere koyamadı ellerini

- Biliyorum..bunu bilerek seninle evlendim.
Kalbinde olduğumu bilmek benim için yeterli.
Hem saçını da taradım ördüm.
Ben daha mesafeli olursun sanmıştım benim gibi günahkar birine karşı ama sen beni hor görmüyorsun bu beni rahatlattı.

- Seni hor görmeye hakkım mı var?
Kimin tövbe edeceği kimin günaha batıcağı hiç bir zaman belli olmaz.
İnsanın durumu son nefeste belli olur..
Önemli olan son nefeste iman ile ölebilmemiz.

- Benden ümidini kesmiyorsun teşekkür ederim.
sohbeti masada devam edelim ikimizde açlıktan ölen gelin damat olarak gazeteye manşet olabiliriz.

Beraber salona doğru gittiler...
İsanın telefonu masanın üzerinde duruyordu ve tamamen kapalıydı.

İsanın telefonu masanın üzerinde duruyordu ve tamamen kapalıydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Saliha telefonun kapalı olduğunu farketti




SOL YANIMSIN Where stories live. Discover now