'Ufuk' 2. Bölüm -KESİT-

505 176 59
                                    

Sizleri beklettiğim için üzgünüm. Maalesef dün gece bölüm yayımlayamadım. Bu gece de 2.bölümden sadece bir kesit paylaşıyorum. 2. bölümün tamamı yarın gelicek :) İyi okumalar

multimedia: Güneş'in giydiği elbise 

Saat neredeyse 8 e geliyordu ve ben hala gitmekle gitmemek arasında düşünüyordum. Oturduğum yatakta geri doğru kendimi bıraktım ve yanımda duran telefonumu aldım. Kalbimle beynim arasında çıkan savaşta beynim galip gelmek üzereydi. Ama bir yandan da deli gibi gidip neler olduğunu öğrenmek istiyordum. Telefonuma gelen mesaj sesiyle düşüncelerimden kurtuldum. Evet tahmin edebildiğiniz gibi bugünkü çocuktan gelmişti. Şuan farketmiştim ki çocuğun ismini hala bilmiyordum. Mesajı açtım.

''Hazır mısın?''

''Sanmıyorum'' yazıp gönderdim. Ruhen de bedenen de hazır değildim.

yaklaşık 30 saniye sonra cevap geldi.

''Çabuk ol o zaman. 8 de sahilde'' gerçekten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Gidersem işim tamamen şansa bağlıydı. Ya çocuğun da dediği gibi bana bir zarar gelmezdi ya da en fazla ölürdüm. Bir cevap vermem gerektiğini düşünerek kilitlenmiş ekranımı açtım.

Sanırım gidecektim. İçimdeki bu merak, mantığıma oranla daha kuvvetliydi.

''Peki'' yazıp gönderdim. Birdenbire gelen bu cesaret yerini korkuya bırakmadan hazırlanıp çıkmam gerekiyordu.

 Gardrobumun önüne geçip giyebileceğim birşeyler bakmaya başladım. Daha önce bir bara gitmemiştim ve böyle mekanlarda ne tür kıyafetler giyildiği hakkında pek bir fikrim yoktu. 

Sonunda gardrobun en derinlerinde bulduğum siyah elbiseye sırıtarak baktım. Bu elbiseyi geçen sene yılbaşında giymiştim. Elbisenin üst kısmı boğazıma kadar geliyordu ve göğüsten yukarısı transparan dı. Belime kadar dar bir şekide gelen elbisenin kalçalarımla birlikte genişleyen bol bir eteği vardı.(Multimedia)  Vakit kaybetmeden elbiseyi üzerime giydim. Geçen sene giydiğimde pek utanmasam da şimdi biraz rahatsız hissetmiştim. Ama pek de önemli değildi, saçlarımı açık bırakacağım için göğüs kısmı zaten biraz kapanacaktı.

Aynanın karşısından çekilip odamda maşamı aramaya başladım. Devlet yurdu çıkmadığı için özel bir yurtta kalıyordum. Yurtta genellikle odalar 3 kişilikti, nadir şekilde tek kişilik odalar da vardı. Ve ne şanssa bu tek kişilik odalardan birinde ben kalıyordum. Sanırım bende çirkin şansı vardı.

Sonunda maşamı bulduğumda sevinçten neredeyse Afrika'nın yerel dansını yapacaktım. Hayır neden bu kadar sevindiğimi de bilmiyordum. Sonuçta bu gece başıma neler geleceğinden habersizdim.

Aynanın karşısına geçip bal köpüğü rengindeki saçlarımı saldım ve kalın tutamlar halinde maşa yapmaya başladım. İşim bittiğinde makyaj masamın üzerinde duran renkli kutudan rimel, kapatıcı ve bordo rujumu çıkardım. Genelde makyaj yapmazdım. Aslında makyaj yapmayı severdim ama üşendiğimden dolayı pek yapamazdım.

Yaklaşık 5 dakika sonra hazırdım. Yatağın üzerinde duran siyah el çantamı alıp içerisine telefonumu yerleştirdim. Kapının yanındaki portmantoda asılı duran siyah deri ceketimi ve en son 2 ay önce giydiğim siyah topuklu ayakkabılarımı elime alarak odadan çıktım.

***

Sizce bu gece neler olucak? Güneş şu çarptığı çocuğa niçin lazım? Çocuğun planı ne?

** Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak bırakırsanız çok mutlu olurum *_*

******
ASKfm 👉👉  Byy_Mrs
http://ask.fm/Byy_Mrs

UFUKWhere stories live. Discover now