2/ BEN VARIM

683 93 22
                                    

Yavaş yavaş açılan gözlerim hastane odasında dolandığında ilk başta kimse olmadığını düşünsem de pencerenin önünde durmuş dışarıyı izleyen mavi gözlü adamı görünce duraksadım. Neden hala buradaydı ki?

Sahi ne demişti en son 'onlar beni göremez bir zamanlar senin de göremediğin gibi.' Ne anlatmak istemişti ki? Ne demek onlar beni göremez? Neden aklı başında bir insan beni bulmuyor Allah aşkına?

"Onlar beni göremez derken ne demek istedin?" diye sorduğumda bana doğru dönüp "onlar beni göremez demek istedim" dedi gülümseyerek. Pardon neresinde gülüyorduk kaçırdım da galiba.

"Ciddi bir soru sordum" dediğimde "ve ben de oldukça ciddi bir cevap verdim" dedi gerçekten ciddi bir tonda.

"Şaka mısın sen?"

"Hayır" diye cevap verince derin bir nefes alıp "kimsin?" diye sordum.

"Kim olmamı istersin?" dediğinde sinirlendiğimi hissetmeye başladım. Neden hiçbir soruma doğru düzgün cevap vermiyordu ki bu adam? Sonunda mavi gözlerini oyacağım o olacak.

"Kim olduğunu bilmek isterim" dedim zoraki bir gülümseme ile. Gelip başucumdaki sandalyeye oturup "sanırım bu kadar sinir ettiğim yeter. Ben Aral Çağrı. Bildiğin gibi seni kurtaran o mavi gözlü adam" dedi.

"Neden kurtardın beni?" dediğimde "ölmeyi mi tercih ederdin?" diye sordu. Sahi ölmeyi mi tercih ederdim? Tamam bugüne kadar tonla acı çekmiştim ama bu hayatıma son vermeme sebep olabilir miydi? Tabiki de hayır. Yaşamak için ölümle cebelleşen onca hasta insan varken ben elimde olan hayatın değerini nasıl bilmem ki?

"Sadece daha önce hiç beni düşünen birini görmedim" dedim utana sıkıla. Ne ailem bana değer verdi ne de bana değer verecek bir arkadaşım oldu. Yalnızlığımdan utandım ilk defa.

"Belki de sen kimsenin sana değer vermesini istememişsindir. İzin vermemiş hatta kaçmışsındır" dedi sinirle. Neden sinirlendi ki bu şimdi?

"Neden sinirlendin?"

"Boşver. Sadece senin ezilmeni izlemektense tutup çekmek daha cazip geldi diyelim" dedi birden sinirini yatıştırırken.

O anda kapı açıldı ve ürkerek içeriye giren hemşire yine ürkerek yanıma gelip "nasılsınız?" diye geveledi ağzında.

"İyiyim. Serumum bitti çıkabilir miyim?" diye sorduğumda serumumu çıkarırken "ben çıkış işlemlerinizi başlatacağım. Siz de bir yakınınızı çağırırsanız daha iyi olur. Başınız falan dönebilir" dedi.

Yine yalnızlığımdan utanarak "iyi de benim kimsem yok ki" dedim bu sefer ben ağzımda gevelerken.

"Ben varım" dedi mavi gözlü adam yani Aral. Sen varsın da benim kimsem değilsin ki?

"Sen bana evime kadar eşlik edebilir misin?" diye sordum gözlerimi Aral'a çevirirken.

"İstemesen de" diye yanıtlandığımda hemşireye döndüm ve bana korkuyla baktığını gördüm. Yine ne yaptım ki ben?

"Mavi gözlü yani Aral bana eşlik edecekmiş" dediğimde kızın gözleri iyice açıldı. Ne oluyor bunlara böyle? Ne saçma birgün yaşıyorum anlamadım ki.

"İyi olduğunaza emin misiniz?" diye soran hemşireye ters ters bakarken "ona şaka yaptığını ve yalnız gidebileceğini söyle" diyen Aral'ı dinleyip "şaka yaptım kız. Yalnız gidebilirim merak etme" dedim sahte kahkaha atmaya çalışırken abartıya kaçarak.

Aklım almıyor. Neler oluyor böyle? Neden bana deli muamelesi yapıyorlar? Gerçekten de görmüyorlar mı kazık kadar adamı. Küçük birşey olsa belki diyeceğim ama kocaman adam yani.

"Pekala geçmiş olsun tekrardan. Ben hemen çıkış işlemlerini başlatıyorum" diyen hemşire hızla odadan çıktı. Yoksa kaçtı mı demeliyim?

"Neler oluyor böyle?" diye sordum bacaklarımı onun olduğu tarafa doğru sarkıtıp oturur pozisyona geçerken.

"Onlar beni göremez dedim sana" dedi omuzlarını silkerken. Fazla mı rahat ne? Ne dediğinin farkında mı bu? Nasıl bir şaka? 

"Saçmalık" dedim "onların seni görmemesi ve benim seni görüyor olmam büyük bir saçmalık."

"Onlar görmüyor çünkü sadece sana görünmek istiyorum" dediğinde kahkaha atıp "seni seçtim phikacu diyorsun yani" dedim.

Kısa bir sessizlikten sonra kaşlarını kaldırıp "şaka yaptığımı düşünüyorsun" deyince ben de onun gibi kaşlarımı kaldırıp "ciddiye almamı bekliyorsun" dedim.

"Zamanla anlarsın ciddi olup olmadığımı" deyip ayağa kalktı ve "hadi çıkalım artık şu hastaneden" diye ekledi.

Yataktan kalktığım gibi üzerime çeki düzen verdikten sonra da ellerimle de saçlarımın şeklini az da olsa düzelttikten sonra odadan çıktık.

Kapının önündeki polis bize doğru gelip "ilk öncelikle çok geçmiş olsun Hanımefendi. Farkındayım yorgunsunuz ama şikayetçi olup olmadığınızı belirtmeniz ve ifadenizi almam gerekiyor" dediğinde "teşekkür ederim. Şikayetçi değilim memur Bey. İki taraflı bir hata sonuçta. Kimse zarar görmediğine göre bu konu burada kapanabilir" dedim.

Her ne kadar yayalar için yeşil ışık yanmış olsa veya adamın freni tutukluk yapmış olsa da benim de gördüğüm halde kazık gibi durmam saçmaydı yani. Hem ciddi bir zarar da yokken ne gerek var uzatmaya.

Bana uzattığı kağıda şikayetçi olmadığımı yazıp imza attıktan sonra polis eşyalarımı bana devredip yanımızdan uzaklaşırken Aral'a dönüp  "rica etsem benim için çıkış işlemlerini tamamlar mısın?" diye sorduğumda "tamamlamasına tamamlarım da görmedikleri birini ne kadar ciddiye alırlar orası muamma" dedi.

"Sen de şakayı çok uzattın" dedim hastane koridorunda ilerlerken "sen de şaka olduğunu düşünmekle çok uzattın. Şimdi sessiz ol çünkü kendi kendine konuştuğunu düşünüp delirdiğini zannedebilirler" dedi.

Bu şaka ne zaman bitecek?

***

Çıkış işlemlerini tamamlayıp hastaneden çıkmış ve taksiye binmiştik. Aral yanımda oturmuş beni izlerken ben sadece önüme bakıyordum. Bugün çok yorulmuştum ve bir an önce eve gidip uyumak istiyordum.

"Bana bakmayı kes" dediğimde "birşey mi dedin cici kızım" diyen yaşlı taksi şoförüne "sana değil amcacım yanımdakine dedim" dedim.

"Şakacı bir kızsın anlaşılan" diyen şoföre "anlamadım" dediğimde "ilahi kızım sanki yanında biri varda yanımdakine söylüyorum demedin mi?" dedi kıkırdayarak. 

"Boşuna nefesini tüketme beni görmüyor" diyen Aral'ı takmayıp "amcacım sen şimdi yanımdaki kazık kadar adamı görmediğini mi söylüyorsun?" diye sorduğumda "kazık kadar mı?" diye araya giren Aral'ın ağzımı elimle kapatıp tekrar amcaya döndüm.

"Ne kazık kadar adamından bahsediyorsun kızım? İyi misin? Hastaneye falan gidelim mi?" dedi korkudan titreyen sesiyle.

Şok olmuş bir şekilde amcaya bakarken "seni de mi oyunlarına alet ettiler be amca?" dediğimde "Tövbe. Bismillah" dedi ve yol boyu tek kelime etmedi.

Allah'ım sana geliyorum delireceğim ya da çoktan delirdim mi?




UMUT MAVİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin