Ya daha kötüsü olsaydı. Ya onu kaybetseydim.

Düşüncesi bile kalbimin ritmini değistirdi. Gerçek olsaydı ne yapardım.

Neydi bu içimdeki duygu. Neden böyle tepkiler verdim. Neden kalbim acıyor.

Ervanın ölümünün acısıyla bu bambaşka. Onda günlerce ağladım canım yandı çok üzüldüm ama Kerem de kaybetme korkusu var. İçimde onsuz ne yapardım düşüncesi var.

Açılan kapıyla düşüncelerimden kurtuldum. Hemşireler tek tek çıktılar. Hemen içeriye girdim.

Yatakta halsiz bitkin bir şekilde yatıyor. Gözleri baygın baygın etrafı incelerken yanına gittim. Beni hala görmedi. Uzanıp yanağına uzun bir öpücük kondurdum. İçimden gelerek öptüm.

Hızla bana döndü?

K. Ze-zeynep.

Elimi saçlarına götürüp okşadım. Şu an küçük bir çocuk gibi göründü gözüme.

Z. İyi misin canım ha?

K. Taksici n-nasıl?

Demesiyle zor durdurdum kendimi göz devirmekten. Ne diyor ya?

Z. Bırak şimdi taksiciyi. Sen iyi misin?

K. Zeynep o çok kötüydü. Ağ-ağaçla camların arasında sı-sıkışmıştı.

Kaşlarım kendiliğinden çatıldı. Nasıl bir kaza yaptılar.

Z. Bilmiyorum o nasıl. Anlatmak ister misin? Nasıl oldu?

Yüzünü acıyla buruşturup bana döndü.

K. Evden çıktıktan bir süre sonra oldu ne olduysa. Büyük bir gümbürtüyle kendimizi ağaçta bulduk. Araba yan taraftan çarpıp ağaça sürükledi.. Zeynep taksici çok kötüydü. Ağaça o taraftan çarptık. Camlar arabanın eğilmiş ka-kapısı.. Ne kadar seslensem de duyuramadım.

Konuşması içimde bişeyleri oynatırken uzanıp serum takılı olan elini tuttum.

Z. Şşş tamam düşünme sen. Belki iyidir.

Elimi yanağına koydum. Yan dönüp öpücük kondurdu.

K. İyi ki yanımdasın.

Gülümseyip ayağa kalktım. Eğilip koluna dikkat ederek sarıldım.

Z. Ben hep yanındayım tamam mı? Böyle konuşma ama.

Gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim. Binlerce şükürler ederken geri çekildim.

Kapı açıldı Eylül ablayla Vera girdi.

E. Kerem! Ablacım iyi misin ha?

K. İyiyim abla merak etme.

E. Çok korkuttun bizi bitanem.

Eğilip yarasına baktı. Vera Kereme doğru atılınca kucağıma aldım.

Z. Annecim baba uf olmuş.

K. Zeynep yaklaştır öpüyüm.

Yanına doğru yaklaştırdım. Yanağından boynundan öptü.

K. Ohh! Meleğim benim.

Acı ceken yüz ifadesinin altında parlayan gözlerine baktım. Tekrardan şükürler etmeye başladım.

&&&

Eylül abla ile Vera gittikten sonra Keremin uyumasını bekledim ama en ufak bir tıkırtıda uyandı. Ara ara yerinden sıçramaları olsa da yaşadığı korkuya sayıyorum.

Bir gece müşade altında kalacakmışız.

Elini tutup dudaklarıma götürdüm. Soğuk eline karşı sıcacık bir öpücük kondurdum.

Bundan sonra yanından ayrılmayacağım. O nereye biz oraya. Ben bu korkuyla yaşayamam.

Kapının açılmasıyla dönüp baktım yemek gelmiş. Hemen tepsiyi alıp masaya koydum. Keremin yanına gidip.

Z. Kerem. Hadi u-

Yerinden sıçramasıyla korkup geri cekildim.

Z. Şşş korkma canım benim. Bak yemek geldi. Ye tekrar yine uyu

Derin bir nefes alıp yerinden doğrulmaya çalıştı. Hemen yardım edip arkasına yastık koydum. Yanağımda hissettiğim dudaklarla öylece kaldım.

K. Seni Seviyorum Güzelim!

Demesiyle kalbim yerinden çıkacak gibi atarken ne yapacağımı bilemedim. Ne yüzüne bakıyordum ne çekilebiliyordum. Zorla yutkunup yavaşca hiç bişey olmamış gibi sırtına yastığı yerleştirdim.

Z. Ş-şey b-ben elimi yıkayım yemeğini y-yediriyim.

Kendimi hızla banyoya attım. Cayır cayır yanan yanaklarıma su tuttum. Yeni yetme ergenler gibi neydi bu halim benim. Karşısına da geçip "seviyorsun ama ben seni sevmiyorum" diyemezsin ki.

Tamam sevmiyorum ama birazcık hoşlanıyor olabilirim.

Off kafam yine gitti!

&&&

K. Güzelim orada rahat edebilecek misin?

Z. Evet Kerem. Uyu hadi sen.

K. Zeynep gel yanıma yat.

Z. Saçmalama Kerem. Uyu hadi.

K. Sen orada yatarken nasıl uyuyabilirim.

Yapma be adam şöyle.

Z. Kerem hadi canım uyu. Merak etme.

K. Bir şartla

Haydaa!!! Çocuk oyuncağına çevirdi.

Z. Neymiş!

K. Bir öpücük istiyorum!

Ne!!! Ohaa!! Bu da hastayım ayağına iyice sapıttı.

K. Hadi bekliyorum. Uyumam seni de uyutmam.

Z. Keremcim hadi uyu.

K. Uyumuyorum.

Z. Kereemm! Çocuk musun?

K. Ver bir öpücük uyuyalım işte.

Z. Susmayacaksın dimi?

K. Cıkss!

Küçücük koltuktaki yerimden kalkıp yanına gittim. Pis pis sırıtıp yanağını çevirdi. Eğilip minik bir öpücük kondurdum.

K. Çocuk mu kandırıyorsun ne bu. Düzgün öp yürü!

Z. Allah allah şuna bak emir de verirmiş.

K. Zeynep hadi güzelim.

Tekrar eğilip dudaklarımı yanağına bastırdım sert sesli bir öpücük kondurdum. Geri çekilirken ne olduğunu anlamadan kendimi göğsünde buldum. Belime sımsıkı sarılmış.

Z. Ne yapıyosun yaa!

K. Ya yanıma kendi rızanla yatarsın ya da alçılı kolumu oynatıp ben yatırırım!

Yanağım göğsüne yapışmış kıbırdayamıyorum. Gözlerimi kaldırıp yüzüne dik dik baktım. Vallahi sapıttı.

Z. Şimdi de tehdit öyle mi?

K. Ne anlarsan. Yatıyor musun?

Ayakkabılarımı ayağımla çıkarıp el mahkûm yanına sokuldum.

K. Ha şöyle ne o öyle daracık yerde yatmak.

Z. Sanki burası çok bol!

K. Bol diyen de yok zaten. Maksat yanımda yatman. Alışmışım bir kere. Nasıl uyuyum.

Demesiyle hemen yüzüne baktım. Elimi yanağına koyup gülümsedim

Z. Bana da alıştırmışın.

Artık bir şeyleri yavaştan yaşamamız gerek!

Bölüm sonu

EMANETWhere stories live. Discover now