~

20 1 2
                                    

Yağmur, kaldırım taşlarının arasından toprağa kavuşup, kuru formunu çamurlaştırırken; bir yabancı göründü sokağın başında. Sokak lambası kirpiklerinin gölgesini düşürürken yüzüne,adımlarının sesi yankılandı sokakta. Kadın,bir kedi misali apartanlardan birinin merdivenlerine sinmiş;gözyaşları yağmura meydan okurken,yabancı ona doğru yaklaştı usulca. Kadının hıçkırıkları yabancının adım sesleriyle uyum içindeydi birkaç saniyeliğine...
Ne kadının hıçkırıklarının sebebi belliydi,ne de yabancının kimliği. Ne yabancı biliyordu adımlarının onu götürdüğü yeri,ne de kadın biliyordu kaybettiği dakikaların değerini.

Yağmur, her zamankinden daha ıslaktı o gece. Bulutlar daha bir doluydu. Gece, yorgundu sanki. Gökyüzünün hıçkırıkları,yıldırımlardı sanki. Hüzün bir sis misali dolanıyordu sokakalarda, kahkahalar ise solmuş birer papatya.

Peki ya ben? Ben bu hikayenin neresindeyim? 3. tekil şahıs ağzındanmı yazıldı bu hikaye? Hayır. Ben gecenin karanlığıyım bu hikayede sanırım. Ya da kadının sindiği merdivenlerde ölen biri? Hıçkırıklardan rahatsız olup uyanmış olabilirmiyim sonsuz uykumdan?
Peki ya ben? Biliyormuyum kadının ağlama nedenini? Yabancının kimliğini?
Gece,çok karanlıktı o gece...

*Vee buda en kıymetlim,havvanur_esen e ithafen...*

pesimist koalaΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα