3. Vazgeçemediğim için geldim...

35.4K 1.5K 145
                                    


3. Vazgeçemediğim için geldim...

Alya'dan...

Aslılardan çıktıktan sonra kendimi eve attım. Akşam dışarı çıkmak istemesem de benim için iyi olacaktı. Kendime zaman ayırmam gerekiyordu. Okul yeterince yormuştu ve çalışmaya başlamadan önce boş zamanlarımı değerlendirmem güzel olacaktı.

Duşumu aldıktan sonra geçen hafta annemle aldığımız etek ve bluzu dolabımdan çıkarıp yatağımın üzerine serdim. Elbiselerimin hepsini seviyordum. Hem de çok fazla. Ama bu etek ve bluza âşık olmuştum. Görür görmez anne diye cırlamış ve elime aldıktan sonra da yerine bırakmamıştım. Anneme bu konuda kesinlikle çekmemiştim. Halamın yolundan istikrarla ilerliyordum.

Çalan kapıyla bornozuma sıkıca sarıldım. "Kim o?"

"Benim bebeğim..." Annemin zarif sesini duymamla hemen gülümsedim. "Gelebilir miyim?"

"Gel annecim," dememle kapı açıldı. Annem kafasını aralıktan soktuktan sonra, "Müsait misin?" diye sordu. Bu kadına hayrandım, her evlat gibi...

"Elbette... Akşam için hazırlanıyordum," dedim saçlarımı taramak için saçımdaki havluyu aldığımda.

"Akşam Arda'da gelecekmiş?" Annemin sorusuyla ona baktım. Söylemekten daha çok soru sormuştu.

"Evet. Sorun mu var, anne?" dedim tedirgince. Nerden çıkmıştı bu şimdi.

Omuz silkti. Sonrasında yüzümü kısa bir sürede inceledi ve gülümsedi. "Hiç merak ettim. Bir anda sizinle gelince..."

"Aslı ısrar etti. Yoksa onun geleceğinden değil. Aslı abisini özlediği için yanında istiyor. O yüzden de Arda bizimle gelecek." Anneme açıklama yapmamıştım. Sadece gelmesinin benim sandığım sebepleri sıralamıştım.

"Hımm. Sevindim aslında, yalnız gitmenizi istemiyorum biliyorsun."

"Annem sen endişelenme. Ben babamın kızıyım," diyerek annemin yanına giderek ona sarıldım. Onun kokusunu seviyordum. Ne zaman canım sıkkın olsa kendimi annemin kollarına atıyordum. Sonrada babamla kavga ediyorduk. Kazanan günden güne değişiyordu. Çoğunluk yoktu. Eşittik.

"Biliyorum Alya'm biliyorum." Saçlarımı öptü. "Aras Bey daha ortada yok." Ahh, annemi yoran kardeşimi dövmek istiyordum. Anneme zorluk çıkaran bir kız olmamıştım. Uyumlu, her şeyi kabul eden gibi görünen bir kızdım. Daha doğrusu kabul etmemem gibi bir lüksüm yoktu. Çünkü zaten her şey istediğim gibi oluyordu.

"Arkadaşlarıyladır, beyefendi." Aras evimizin yaramaz çocuğuydu. Küçük diye şımarmak için kendine neden arayan bir adamdı. Oysa ilgi ikimizi de eşit verilmişti ama Aras şımarık bir çocuk olmuştu. Çok fazla şımarık olmasa bile benden sonra farklı geliyordu.

"Sen tanıyor musun, bu yeni arkadaşı?" Annem ajanlığa yeniden soyunmuştu. Aras'ın kız arkadaşlarını merak ediyordu. Onları kıskandığını çok iyi biliyordum. Çünkü annem kıskanç bir kadındı.

"Hayır... Aras'la bu yeni arkadaş hakkında daha konuşamadım. Ama yakında kim olduğu ortaya çıkar." Kardeşim şimdi kim bilir hangi kıza kancayı takmıştı. Lise de her gün âşık oldum diye eve gelirdi. Şükür ki üniversite de bunu unutmuştu. Ama yine de kız arkadaşsız geçirdiği gün sayısı çok azdı.

"Kesinlikle..." derken güldü. "Oğlumun sır saklama gibi bir huyu çok şükür yokta annesini meraktan çatlatmıyor." Aras anneme anlatırdı. Ona sevdiğini sandığı kızları göstererek fikrini alırdı. Yakın zamanda bu kızı da söyleyeceğine emindim.

İnci Düşüm | Kitap Oldu!Where stories live. Discover now