Janessa şaşırsa da başını olumsuz anlamda sallamakla yetindi.

“Konuşalım mı artık?” dedi sessizce.

Natalia başını salladı. “Seni dinliyorum.”

Janessa  gülümseyip ona alay ettiğini sanır gibi baktı.

“Hayır Natalia,ben seni dinliyorum.”

İşte, Natalia’nın mavi gözlerinde bir şimşek çakmıştı. Ama geri adım atmayacaktı Janessa.

“Ne duymak istiyiorsun?”

Janessa bu sorunun en doğru nasıl sorulabileceğini tasarlamaya çalıştı kafasında. Sonra boş verdi, bu sorunun köprü altından baş göstertecek yanı bile yoktu. Her şeyi açık olmalıydı.

“Kress’i neden sevmiyorsun?”

Natalia yutkundu. Kress onun oğluydu ama… Bir zamanlar, onu reddetmediği zamanlarda.

“Nedenini Kress sana söylemedi mi?” dedi alayla.

Janessa kaşlarını çattı.

Bunu sen istedin.

 

“Açıkçası sen kapımıza gelene kadar senin adını dahi anmamıştı. Yani nedenini konuşacak zaman olmadı.”

Natalia’nın yüzünde ki alay silinip hafif bir sinire yer bırakırken Janessa Kress’le  ne kadar da benzediklerini düşündü.

Ve düşündüğü gibi bu düşünceyi kafasından attı. Kress’i düşünmek istemiyordu.

Bu canını yakıyordu eninde sonunda.

“Sivri dilli bir kızsın.” Dedi Natalia tatsızca.

“Natalia, bana bunu borçlusun. Lütfen soruma cevap ver..” dedi Janessa samimiyetle.

Natalia itiraz edemezdi, kıza cehennemi yaşatmıştı ve onun gıkı dahi çıkmamıştı.

“Tamam bunu anlatacağım. Ve gideceksin.”

“Tamam, gideceğim.”

Natalia yerinde rahatsızca kıpırdanıp elerlini ovuşturdu. Bu Janessa’nın onda göreceğini tahmin etmediği bir sıkkınlık belirtisiydi.

“Yıllar önceydi… O günü çok iyi hatırlıyorum.  Öğle saatleri gibiydi, Kress ve abisi Daniel ve Daniel’in sevgilisi evdeydiler. Kızın adı Marianna’ydı.”

Janessa  şaşırdı.

“Kress’in bir abisi mi vardı?”

Mucize Bebek.Onde histórias criam vida. Descubra agora