Doğum Gününde Sahnede

290 21 1
  • Dedicated to İrem Demir
                                    

   Kısa süre önce açtığım Twitter hesabı sayesinde hayranlarım yavaş yavaş artmaya başladı. Kötü tarafı cidden çok yavaş artıyor. Fakat pozitif bir insan olduğumdan bunu sıkıntı edecek değilim. Ayrıca aklımda kalan ufak tefek matematikle de birkaç hesaplama yaptım ve bu hızla tanınmaya devam edersem yaklaşık 40 yaşımda ilk albümümü yayınlayabilirim. Fakat bunada sinirlenmiyorum...çünkü be pozitif bir insanım (!) (Zaten biliyorsunuzdur da yinede belirteyim parantez içinde ünlem işareti koymamın nedeni aslında bu duruma çok sinirli olmam.) 

  Geçen hafta üşenmeyi bıraktım ve hevesli bir şekilde pembe gitarımı elime alarak ilk cover çalışmama imza attım. Sonra da o çalışmamı YouTube'ye ekledim. İlk şarkıyı seçmek fazla zor olmadı. Önceden de dediğim gibi elimde sadece bir fakir gitarı bulunuyordu. Sizin de bildiğiniz gibi fakir gitarıyla iyi bir rock şarkısı çalmayı denerseniz müziğin ırzına geçmiş sayılırsınız. Örneğin Laguna gibi bir markayla Seven Nation Army çalmakla, Fender gibi bir markayla Seven Nation Army çalmak aynı olmayacaktır. Bu yüzden ilk olarak fazla iyi olmayan bir şarkıyla başlamam gerektiğini biliyordum. Bu yüzden kısa süreli bir araştırmadan sonra kendilerine Slim Wray diyen bir grubun farkına vardım. Karar vermiştim. Slim Wray'in Bear adlı şarkısını cover olarak kullanacaktım.(Slim Wray yeni ve popüler olmayan bir grup...tabi benden popüler.) Kameranın karşısına geçtim ve çalmaya başladım. Sadece çalıyordum çünkü adı ''Bear'' olan bir şarkının sözleri ne kadar anlamlı olabilir ki ? hazırladığım videoyu YouTube'ye yükledim. Videom  3000 küsür izlendi. Yapılan yorumlara bakarsak izleyicelirin %10'luk kısmı şarkıyı seviyor, %10'luk kısmı şarkıyı merak etmiş ve %80'lik kısmı neden pembe gitar çaldığımı merak ediyor ve bunun benim imajım olduğunu sanıyor...ne güzel...artık insanların gözünde pembe gitar çalan şirin bir gitaristim.

   Evet her neyse. Dediğim gibi ilk cover çalışmam daha çok benim imajımı ortaya çıkarmışa benziyordu. Her ne kadar ben bu imajı benimsemesemde. Bu videodan sonra hayran kitlemdeki bir adamdan oğlunun doğum gününde sahne almamı söyledi. Gerçekten mutlu olmuştum. Sonunda genç kitleleri ayağa kaldırıp müziğimi yapabilecektim.Gün geldiğinde hemen Matthew'i aradım. Matthew üniversiteden arkadışımdı şimdi ise beş parasız bir bateri öğretmeni. (Zaten bir önceki bölümde bir Facebook diyalogu vardı. İşte o Matthew aynı zamanda bu Matthew.)  Matthew telefonunu açar açmaz konuşmaya başladım :''Hemen bagetlerini ve arabanı al ve evimin önüne gel...verilecek bir konserimiz var ! ....Araban mı yok ? Matthew...sen hırsızlıktan anlayan birisin ödünç al geri bırakırız...hırsızlıktan anladığını mı nereden biliyorum ? Hadi ama ikimiz de ne kadar fakir olduğunu biliyoruz ve fakir bir New York vatandaşının ruhunda hırsızlık vardır ! Daha önce hiç yapmadın mı ? Dediğim gibi senin içinde saklı bu. Sadece dene gerisi gelecek.'' Sahne almamızı isteyen adam hangi şarkıyı çalacağımızı söylememişti bu yüzden Matthew ile ortak bildiğimiz parçalardan birini çalacaktık. 500 Dolar civarı da bir para alacaktık. Matthew 500 doların 300 dolarını almama izin vermişti. Kendisi 200 dolarla yetinecekti. Matthw'İ bu yüzden çok seviyordum . Jason gibi değildi...evet hem de hiç değildi...Matthew tam bir salaktı. 

     Yaklaşık bir saat sonra Matthew kapıya gelmişti ve ben de tüm hazırlıklarımı yapmıştım. Siyah tişört, siyah bol bir pantolon giymiştim. Pembe gitarımı da sırtıma taktım ve aşağıya indim. Matthew karşımda bir taksiyle duruyordu. ''Demiştim. New York fakirleri kadar profesyone hırsızlar yoktur.'' Ardından şoför koltuğunun yanına geçtim. Matthew de şoför koltuğuna geçti ve doğum günün yapılacağı yere gittik . Fakat bir şeyi plana katmamışız. Adrese geldiğimizde sahneye çıkacağımız yerin bir kreş olduğunu farkettik. Bizi tutan adamın oğlu daha 6 yaşındaymış. Bunu bilemezdik ! Babası bizi gördü ve geç kaldığımızı söyleyerek hemen kreşe soktu ve ''sahne'' olması gereken top havuzunun yan tarafındaki küçük alana geçtik. Onlarca 6 yaşındaki çocuk onlara doğayla,aileyle ilgili şarkı söylememizi bekliyordu. Şansa bak ki bizim Matthew ile seçtiğimiz şarkı Dope'un Die MF Die adlı şarkısıydı.(Bu şarkının ismindeki MF'nin anlamı motherf*cker oluyor. Gerçekten kaliteli şarkıdır öneririm.) Böyle bir şarkıyı, daha isimden kaybeden bir şarkıyı çocuklara söyleyecektik. ''Bu şarkıyı seçmemeliydin Matthew.'' Matthew sinirlendi ve şarkıya benim karar verdiğimi söyledi.''Matthew...sen fakirsin ve biri suçlu olacaksa o ben değil senin gibi bir New York fakiri olmalı.'' Matthew haklı olduğumu anlamış olmalı ki sustu. Elden bir şey gelmiyordu. Terkedip gitmek yakışık almazdı. Biz de şarkımızı söyledik ve ardından btün çocukların şarkının can alıcı kelimesini tekrarlamasıyla, yani hepsinin ''motherf*cker'' diye bağırmasıyla çocuğun babası ve hocaları  ikimizi de polise şikayet edeceğini söyleyerek bizi şu uzun büyük pergellerle kovaladılar. Kendimiz arabaya zor attık . Matthew koşarken bagetlerinden birini düşürmüştü. Fakat üzülmesinin anlamsız olduğunu zaten fakir bageti olduğunu söyleyerek onu biraz avuttum sanırım.

      Bu olaydan sonra Matthew benle yaklaşık iki hafta iletişimi kesti. Bende yavaş yavaş yine umutsuz olduğumu düşünüyordum ki bir hayranlarımın birinden yine bir istek geldi. Yine sahne alacaktım. Bu sefer sahnenin bir kreşte olmadığına emin oldum ve teklifi kabul ettim. Belki de bu konser sayesinde köşeyi dönecektim. Vakit kaybetmeden kapıma gelen ihtiyar bay Rent'i evine postaladım ve konser için çalışmaya başladım.

Kendince Van HalenWhere stories live. Discover now