39. Bölüm: "Son"

23.5K 1.5K 261
                                    


Hoppsan! Denna bild följer inte våra riktliner för innehåll. Försök att ta bort den eller ladda upp en annan bild för att fortsätta.


#Gökhan Türkmen - Aşkın Enkazı


Merdivenlerin dibinde yatan genç bir kadın vardı. Bembeyaz elbisesinin içinde âdeta bir melek gibi görünüyordu. Zümrüt yeşili gözlerini göz kapaklarının ardına saklamıştı. Öylece hareket etmeden, sesini çıkarmadan yatıyordu. Kafası sol tarafa doğru düşmüş, sağ eli hâlâ bebeğini korumak ister gibi karnında... Yüzü ise... Bir melek olmaktan uzaktı. Elbisesinin rengini alan yüzü öyle solgundu ki... Ve elbisesinin eteğine bulaşan bebeğine ait kan herkesin kaskatı kesilmesine neden olmuştu.

Karan onlardan bir tanesi olmamıştı. Sevdiği kadının peşinden koşarak basamakları inen adam geç kalmıştı. Baran delirmiş gibi telefonlar ediyor ve merdivenleri koşarak iniyordu fakat Çağla öylece kardeşi yerine koyduğu kızı izliyordu. Ve her şey öyle çabuk oluyordu ki... Çağla herkesi ittirip Lina'nın yanına koşarken herkesi yok sayıyordu. Sevdiği adam, Baran onun yanaklarını avuçlayıp bir şeyler diyor ama Çağla onu duyamıyordu. Ve Çağla o adama öfkeliydi. Onu dostundan sertçe uzaklaştırdığında herkes şaşkındı fakat kimse sesini çıkaramıyordu.

Kısa bir süre sonra duyulan ambulans sesiyle herkes irkildi ve görevliler içeriye koşarak genç kadınla ilgilenmeye başladılar. Onu sedyeye alıp arabaya götürürken sevdiği adam elini bırakmıyordu. Fakat Lina hâlâ kendinde değildi.

Dakikalar sonra hastanenin acil kısmında duran araçla birlikte Karan korku dolu gözlerini sevdiği kadından aldı ve onunla birlikte içeriye yöneldi. Lina acile alınırken adam kapının dışında kalmak zorunda kaldı.

Karan kendine gelemiyordu. Nasıl böyle bir şey olabilmişti? Nasıl buna izin verebilmişti? Onu neden tutamamıştı? Karan o kanı görmüştü fakat görmezlikten geliyordu. Bunu düşünmek bile istemiyordu. Kızına, her şeyden çok sevdiği kadınına hiçbir şey olmayacaktı.

Bacaklarındaki gücün tükenmesiyle kendini yere bıraktı ve kafasını duvara yasladı. Onun o hayal kırıklığı kokan gözleri bir türlü gözünün önünden gitmiyordu. Buna dayanamadı ve kafasını sertçe duvara vurdu. O gözler ona öyle bakmamalıydı...

"Şerefsiz!" diye bağıran genç kadınla Karan kendine geldi ve kafasını çevirip Çağla'ya baktı. Onun gözlerindeki öfkeyi gördüğünde yavaşça, zor olsa da ayağa kalktı. Ve yanağına yediği tokatla birlikte kafası yana düştü. Ve sonra bir tane daha yedi fakat yine sessiz kaldı. "Sen bunu Lina'ya nasıl yaparsın? Seni piç kuruşu!" Çağla kendine gelemiyor ve gelmek istemiyordu. İçindeki öfkeyi ve nefreti bu adama kusacaktı. Göğsüne indirdiği yumruklarla, "O kız seni sevmişti. Biz gelmesek o odada ne olacaktı? Öpüşmekten öteye mi gidecektin orospu çocuğu?" diye haykırmasıyla Karan kendine geldi ve karşısındaki kadının yanaklarını avuçladı.

GECE KARASIDär berättelser lever. Upptäck nu