21.bölüm | Karanlık

Start from the beginning
                                    

Uzun süre sessiz kalan Gens kralı Gregeor iki kralın arasına girdi. "Bunu yaparsanız hepinizi uykusunda boğdururum. Endişenizi anlıyorum fakat Harke'nin hayatını sizden daha çok önemsiyorum. Şimdi gidip ikinizi de hainlikten asabilirim."

Korns kralı Anton ukalaca güldü ve Gregeor'un omzuna elini koydu. "Tek zayıf noktası olan Harke değil Gregeor. Eğer bizimle olmazsan bu savaşı kazandığımızda seni ve bütün aileni öldürürüz. Önceliğimiz ise küçük oğlun Rodrigo olur."

Gregeor Anton'un yakasına yapıştığında Rodrigo da bir adım attı ama Adela onu durdurdu. "Geçmişi değiştiremezsin."

Rodrigo derin bir nefes aldı ve Adela'nın elinden tutup onu odadan çıkardı. Harke ve Katel'in kaldığı odaya yöneltti. Odaya girdiklerinde Katel Harke'nin göğsüne kafasını koymuş, bir eli belini sarmış yatıyorlardı. Katel Harke ile konuşuyordu. "Bugün ne öğrendim biliyor musun?"

Harke bir süre baktıktan sonra hızla doğruldu ve eşine sarıldı. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Katel de Harke'ye sarıldıktan sonra hafifçe omzuna vurdu. "Neden aklımı okuyup tüm heyecanı yarıda kesiyorsun?"

"Ben sabırsız bir Erom'um ve şimdi de aylarca beklemem gerekecek."

Katel Harke'nin elini tuttu ve yavaşça karnına götürdü. Adela şaşkınlık içerisindeydi. "Katel hamile miydi?"

"Evet."

"Peki ne oldu? O da öldürüldü, değil mi?"

Adela anının içinden çıktığında aklına mahzende gördüğü anı geldi. O anıda gördüğü kişinin kim olduğunu öğrenmek istedi. Bu olaylarla bağlantılı olduğunu biliyordu. Hızla merdivenleri çıktı, Rodrigo peşinden gelirken. Bu olayı çözmeliydi. Mahzene ulaştığında yine parmaklıkları kavradı ve karanlıkla buluştu.

Yine mahzendeydi. Çığlık sesleri kulaklarına yine ulaştığında sesi takip etti ve parmaklıklar ardında, kanlar içindeki Katel ile karşılaştı. Artık bağırmıyor, ağlıyordu. Yanında bir kız vardı. Yaşı küçüktü. Adela bu kızın kim olduğunu seçemiyordu. Arkası dönüktü. Katel'in elini sıkıca tutuyordu. Katel'in diğer elinde tuttuğu bebeği gördüğünde Adela merakla bebeğe baktı. Gözleri kapalı olan bebek kanla kaplıydı ve ağlıyordu. Kadın bebeğini bağrına bastıktan sonra yanında ki kızın eline verdi. "Al onu, götür buradan. Ölmesine izin verme. Sana verdiğim kolyeyi ona ver. Kolye ona yol gösterecektir."

"Ya siz?"

"Ben başımın çaresine bakarım."

Kız, bebeği kucağına aldı. Kalıp arkasını dönmesiyle Adela bir adım geriledi. Gözleri dolmuştu. "Anne?"

Adela'nın karşısındaki bu kız yıllarca annesi sandığı kadındı. Kadının elinde tuttuğu kolye ise Adela'nın boynundaki kolyeydi. Adela'nın eli boynundaki kolyeye gitti ve ağlamaya başladı. Düşündüğü şey gerçek olamazdı. Bakışlarını Katel'e çevirdi. "Anne?"

Sesi güçsüz çıkmıştı. Öğrendiği gerçek ona fazla gelmişti. Bu yükü kaldırmaya gücünün olmadığını biliyordu. Adela yıllarca annesi bildiği kadının kendisini -küçüklüğünü- alıp götürmesini izledi. O sırada mahzende beyaz bir kaplan gördü. Kaplan Katel'in yanına geldiğinde onu okşamaya başladı. "Koru onu."

Katel boynunda ki kolyeyi çıkardı ve beyaz kaplana taktı. Adela kolyeye baktığında tuttuğu göz yaşlarını bıraktı. Bu kolye Adela'nın karşılaştığı beyaz kaplanın boynundaki kolyeydi. O kaplan ise Desire'ın annesiydi. Adela hıçkırıklara boğulurken tek eliyle ağzını kapadı. Şu an ağlamamalı ve olanlara odaklanmalıydı. Kaplan hızla oradan ayrılırken arkadan birkaç asker mahzene inmişti. Katel sinirle elini kaldırdı. "Seni yalnız bıraktığım için affet beni, kızım."

Adela tekrardan hıçkırarak ağlamaya başlarken Katel elini kaldırmasıyla koridordan gelen hırçın sularla doldu mahzen ve sular altında kaldı. Ardından Adela anının içinden çıktı.

Adela hala suların yoğunluğunu yaşayan mahzende yere çöktü. Rodrigo yanına geldiğinde tüm vücudu uyuşmuştu. Hala ilacını içmemiş olmasının göstergesiydi bu. Belki de ölüme çok yakındı. Tüm vücudu acılar içindeydi ama ses çıkarmadı. Acıyı hissetmek istiyordu. Öyle bir acı istiyordu ki ruhunun acısını unutmak istiyordu. Ruhunun parçaları bedenine batıyor ve canını yakıyordu. Sanki binlerce kılıç tutmuş ve kalbine saplanmıştı. Hayat ona ihanet etmişti. İhanetin bedelini yine kendisi ödeyecekti. 

"İlacım..."

Başı dönerken kendini Rodrigo'nun kollarına bıraktı. Bu sefer tamamen karanlığa gömülmüştü dünyası. Oradan çıkamayacak gibi hissediyordu fakat karanlık; göremediğin yolun engeliydi. Görmek için ise sadece zaman gerekliydi.

GİRİFT : YöneticilerWhere stories live. Discover now