18.bölüm | Neden

Start from the beginning
                                    

Odasına çıktığında dolabının önüne astığı elbise baktı. Mavi, kanlar içinde olan bu elbise Lia'nın idi. Yıkanmış olsa da lekeler tazeliğini koruyordu. Her baktığında hatırlamak için asmıştı Adela dolabına. Lia'nın ölümü kimsenin umurunda olmamıştı. Hiç kimse bunu yapanı aramamıştı. Aldırış edilmemişti. Adela elbiseye baktıktan sonra duvarda asılı olan Lia'nın yay ve oklarını aldı ve ardı ardına atış yapmaya devam etti. En iyi olmalıydı. Bunun için gece gündüz demeden çalışıyordu. Hızlı yol kat ettiğini biliyordu. Bunu Dimitri de fark etmişti. Adela atış yaparken içeriye girmişti. Yanında küçük bir kız vardı. "Bu Jone. Yan odada kalıyordu. Kalabalık oldukları için buraya gönderildi."

"Bakıyorum da Lia'nın yerini hemen doldurdular."

"Yapma Adela. Önüne bak artık. Onu geri getiremezsin."

Jone küçük bir kızdı. Okins gözleri açık sarıydı. Adela kıza baktığında on yaşında bile olmadığını düşündü. Kız küçük olmasına rağmen bakışları olgundu. Jone Adela'nın yanına ilerledi. "Arkadaşın için üzgünüm."

Adela kızın kalp atışlarını dinledi. Artık birine kolaylıkla odaklanabiliyordu. Yalan söylemiyordu küçük kız. Adela kızın samimi olduğunu anladığında elini omzuna koydu. "Sağol."

Adela artık birine güvenemiyordu. Sanki herkes ona karşıydı. Hena, Lia'nın ölümünden sonra neredeyse hiç konuşmamaya başlamıştı. Ona bir soru sormadıkça cevap vermiyordu. Adela belki bu kızın ona iyi gelebileceğini düşündü. Onun için endişeleniyordu. Dimitri Jone'un eşyalarını bırakıp gitti. Jone eşyalarını alıp dolabın önüne geldiğinde Lia'nın elbisesini gördü ve incelemeye başladı. "Bu Liadorf'un mu?"

"Evet."

Jone elini elbisede gezdirdi ve incelemeye başladı. Karın bölgesinde ve biraz üstünde açılan deliklere baktı. Sonra elbisenin alt kısmına doğru inen kan lekelerine. "İlk karnından bıçaklanmış... Şu izlere bak. Elini karnına koymuş sonra yere çökmüş. Alt kısımda hafif kan izleri var. Sonra... Karnına tekme yemiş. Dikkatli bakarsan bir ayak izi var kanların üstünde."

Adela Jone'un yanına gitti ve elbiseyi incelemeye başladı. Kızın dedikleri doğruydu.

"Kalbinin oralarda yaralandığında yerde sürüklenmiş... Belirli çizgiler var kanın ulaşmadığı ama fazla ilerleyememiş..."

Adela elindeki yayı sıktı. Geri çekilip hedef tahtasının başına geldi ve atış yapmaya devam etti. Jone kıyafetlerini yerleştirdikten sonra yatağa oturdu. "Bunu burada ki biri yapamaz. Kim yaptı?"

"Bunu da nereden çıkardın?"

"Eğer bunu burada biri yapsa yakalanırdı. Kendini bir şekilde ele verirdi ya da bunu yapanların peşine düşülebilirdi. Bunu yapan dışarıdan birisi olmalı. Yoksa bir büyücü müydü?"

"Sen nasıl bu kadar şey biliyorsun?"

Jone omuzlarını silkti. Adela yayını ve okunu kenara bıraktı ve Jone'un karşısına oturdu. Jone çok zeki bir kızdı yaşına rağmen. "Sana yardım etmeye çalışıyorum Adela. İntikam istiyorsun. Sana yardım etmek istiyorum."

"Bana neden yardım ediyorsun? Çıkarın ne?"

"Hayatım boyunca bana en heyecan veren şey beklediğim sınav. Ona da daha var. Bunu senin için değil kendim için yapıyorum diyelim. Tekrar soruyorum, bunu bir büyücü mü yaptı?"

Adela bir süre Jone'a baktı. Ona güvenme konusunda emin değildi. Jone cevap istercesine Adela'ya bakıyordu. Adela onun yardım edebileceğini biliyordu. Ona anlatmak istiyordu her şeyi ama ona güvenmediği için sadece sorusunu yanıtladı: "Evet."

"Nedenini biliyor musun?"

"Hayır."

"Biliyorsun. Kimin yaptığını bu şekilde anladın."

"Sana güvenmiyorum."

"Pekala. Zamanın daralıyor. Unutma ben buradayım."

Jone odadan çıktığında Adela biraz daha atış yaptı. Ardından Hena odaya girdi. Yatağına yöneldi ve yattı. Adela onu rahatsız etmek istemedi ve yatağın başında duran kitaplara yöneldi. Eline bir kitap aldı ve okumaya başladı. Kitapta bir tezgahla ilgili bir bölümü okurken o gün olanlar aklına geldi. İşaretlendiği günü unutmuş ama Lia'nın öldüğü gün olanları hatırlamıştı.

Adela o günü düşünürken aklına gelen şeyle ayağa fırladı ve yatağına yöneldi. Yere eğilip yatağın altına baktığında siyah kitabı gördü. Bu kitap büyücünün verdiği kitaptı. Adela kitabı eline aldı ve içine baktı. Yazıları yine okuyamıyordu. Sayfaları çevirirken bir resimde durdu. Bu adam, yine o gün garip bir şekilde içinde bulunduğu anıda gördüğü adamdı; yani Harke Erom...

Adela kitabı dolabın içine koydu, odadan çıktı ve saraya yöneldi. "Bu olayı çözmeliyim."

Adela Kraliyet kalesine girdi. Kenarda duran bir meşaleyi eline aldı ve sessiz koridorda yavaşça ilerledi. Bir süre sonra karşılaştığı merdivenden aşağıya indi ve yine tarafa bakınmaya başladı. Tahtın yanında yere düşmüş olan tacı aldı ve incelemeye başladı. Nasıl olduğunu anlamaya çalıştı. Kafasını bir yere vurup bayılma ihtimalini düşündü. Hayır dedi içinden.
Tüm gördüklerim gerçekti.

Adela tacı incelemeye devam ederken gözlerinin kararmasıyla başka bir anıda bulmuştu kendisini.

GİRİFT : YöneticilerWhere stories live. Discover now