ve ben en basit yolu seçtim, kaçmak....

ama önce ant'ın ellerinin daha çok kana bulanmaması için onu durduracaktım,

hemen yan tarafına geçip kapıyı açtım ve onun şaşkın bakışlarına aldırmadan arabaya bindim,

''in aşağıya'' dedi sesi sakindi ama bu sakinlik felaket öncesinin durgun tınısını taşıyordu aslında ne kadar sinirli öfkeli ve her zamankinden daha tehlikeli olduğunu biliyordum. aldırmadım ve emniyet kemerimi bağladım,

''ne istersen yaparım dedin'' dediğinde bana inanmayan gözlerle baktı,

''bu durum söylediğimi değiştirmiyor,''

''in aşağıya zeynep çok sinirliyim ve sana ciddi zararlar verebilirim''

''zaten yeterince acı çekiyorum daha fazlasını yapamazsın'' dediğimde ensemden tutup beni kendine çektiğinde alnı alnıma çarptı ama nazik bir çarpmaydı bu

''yaparım daha daha ve daha fazlasını yaparım ve inan bana beni o masum gözlerin bile durduramaz'' dediğinde anlaması gerekiyordu onu durduracaktım bu kez değil şimdi değil daha sonra kaçacaktım, şimdi değil elini kana bulamasını istemiyordum,

''yap durma hadi yap'' diye bağırdım ve ensemde ki elini ittirdim,

''yapsana ne duruyorsun hadi çek silahını'' dedim ama o cevap vermek yerine arabadan indi, ve ben arabadan inene kadar yanında ki adamlarına bir şeyler fısıldadı, ne söyledi bilmiyordum ama yine bir felaket olarak üzerime yağacaktı,

korkuyor muydum? kendim için hayır, babam için evet, annem için kesinlikle evet.

hepinizi geride bırakacağım her yalanı her kötülüğü her pisliği her acıyı her göz yaşını ama ondan önce ant ve bana bu geceyi unutulmaz kılacağım......

''hala burda mısın sen laftan anlamıyor musun kızım sen?'' derken kocaman otoparkta bizden başka hiç kimse kalmamıştı, tüm adamları arabalarına binip uzaklaşmışlardı.

ve bulunduğumuz yer karanlık çıkmaz bir sokaktan daha sessiz daha tenhaydı ama karşımda ki adam kadar hiç bir şey beni korkutamazdı,

''evine git yukarı çık ne bok yersen ye ama karşımda dikilip durma bana bakma'' diye bağırdığında bu soğukta bile terleyen alnında ki kristal ter damlalarını gördüm, sıkıntılıydı,

''ne istiyorsun haaa ne bir kez yeminimden döndüm ben, ilk kez bir şeyi yarım bıraktım'' dedi sesi bomboş otoparkta çınladı,

''vazgeçtim yapma dedim kendime sürme ellerinde ki kara lekeyi o kıza dedim kaçtım dayanamadım döndüm ne oldu bir baktım yanında zibidinin biri keyfi yerinde sonra bir baktım babası olacak orospu evladı en yakınıma sıktı kurşunu ilk kez affetmeyi düşündüm bir kez affet dedim kendime ama hata ettim'' dedi ve alnında ki ter yol alıp şakağına ordan çenesine indi

''sence ben bu kadar iyi niyetli bir adam mıyım?'' dediğinde cevap verecek bir cümlem yoktu,

''bir kez hata yaptım ama asla ikinci bir hata yapmacağım'' dedi ve tam arkasını dönüp gidecekken elim uzun ve büyük parmaklarının arasına kayıp kayboldu,

ve bu kayboluş anında onu durdurdu, tanrım tek bir dokunuşumla onu durdurabiliyorsam neler yapabilirdim ki,

içimden bir his herşeyi diye bağırıyordu....

onu bir kez daha katil olmaktan kurtarabilirdim, elini tekrar ve bu kez babamın kanıyla kirlenmesine izin veremezdim dimi, yapabilirdim,

''lütfen ilk kez ve son kez güven bana'' dediğimde gözleri elinin arasında ki elime kaydı,

Ateşe YürüyenWhere stories live. Discover now