unutulmaz

7K 244 13
                                    


selam canlarım.......bu bölüm hakkında tek bir şey söyleyeceğim fazlasıyla fazla seksi lütfen şimdiden uyarıyorum yeri geldiğinde yazacağım 18 yaş altı okumasın diyeceğim ama pekte kaale alınacağımı sanmıyorum ama neyse:)))))

keyifli okumlar.....yorum ve votelerinizi esirgemeyin demekten dilimde tüy klavyemde harfler bitti:)))) kocaman öpücükler......sibel..



acem mavisi gözlerinde ki kızıl ateş topları yer yüzüne inen en acımasız deccal olarak ortaya çıkmıştı ve deccal gibi kötülük olup yağacak en sonunda da benim üzerimde durulacaktı,

''bana yenildin..... bir kez daha bana yenildin korkmaz'' diyen adam acem mavisi gözlerini benden çekip hızla odadan çıktığında sıkıca kavradığım yorganı hızla bırakıp arkasından koştum,

durdur onu, durdur onu diye bağırdı zihnimde ki kız.......

koridorun sonunda ki asansörün kapısı kapanmadan çok kısa bir an gördüm onu, deccal gidiyordu ölüm olup kan akıtıp kandan yağmurda ıslanmak için gidiyordu, durdurmalıydım onu eğer durdurmazsam her ne yapmış olursa olsun ailem yok olacaktı ve kötü de olsa iyi de olsa aile aileydi,

hızla merdivenlere yöneldim, koşmak değildi yaptığım uçmaktı, basamakları üçer beşer iniyordum, nefesim boğazıma tıkanırken midemde ki safra gittikçe gün yüzüne çıkıp dengemi alt üst etse de durmadım duramazdım, onu durdurmalıydım,

hızla hastanenin kapısından çıktığımda ant arabasına binmek üzereydi... dermanım tamamen bitmişti, gücüm tükenmiş nefesim bile beni terk etmişti dizlerimin üzerine indiğimde

''dur'' diye bağırdım, artık nefes almaya bile ihtiyacım yoktu tek ihtiyacım olan şey ağır adımlarla bana geliyordu, başım yerde ki dizlerimin üzerine düşmek üzereydi ama olmadı, iki tane iri el başımı kaldırıp bir çift acem mavisi göze bakmamı sağladı,

''yapma'' diye inledim, sadece bakıyordu ama görmüyordu gözlerinde kaybolmak istediğim adam görmüyordu beni, kaybolmuştu o sevgi yoksunu ama bir şekilde öğrenirim sadece bak bana diyen o gözler gitmişti yerine acımasız katıksız saf öfke ve dizginlenemez intikam bürümüştü koyu mavi irislerini....

''yalvarırım yapma.....'' dedim konuşmama yetecek kadar nefes aldım,

''ne istersen yaparım ne söylersen yaparım aileme dokunma bunu bana yapma'' dediğimde soğuk bir rüzgar esti geçti yanımızdan akan göz yaşlarımı kurutup tuzdan izler bıraktı yanaklarımda.

yüzümde ki kocaman ellerini küçücük ellerimle kapattım...

''bakma bana öyle lanet olsun bakma,'' dedi ve ayağa kalkıp benden uzaklaştı, acıyan dizimin yerde bıraktığı kan birikintisini görmezden geldim ve koşarak yine arkasından gittim, arabasına binmiş çalıştırmıştı, öldürmeye gidiyordu, babamı öldürecekti, ve ben buna izin vermeyecektim,

şu an itibariyle ondan nefret ediyordum, bunu neden yapmıştı antla ne alıp veremediği vardı yada ant'ın onunla ne alıp veremediği vardı bilmiyordum ama arada kalan ben oluyordum sevdiğim adam babam, aramızda ne bir kadın nede bir adam vardı babam vardı aramızda babam,

ve o gerçekleri yüzüme söylenen bir yalancıydı, ant'ı vurmuştu haklı sebepleri vardı ama ali, ali en üst limitti ve babamdan nefret etmeme yetecek bir şey yapmıştı, onu asla affetmeyecektim

bir karıncayı bile incitmez sandığım adam en yakın arkadaşıma kurşun sıkmıştı hemde ant sanarak,

benden gizlenen her ne vardı bilmiyordum ama babama da antta da sormayacaktım, bu kirli pislik bir hayatın içine dalmak gibiydi, cehalet en büyük erdemdi ve ben cahil kalmak istiyordum, eminim gerçekleri öğrensem ikisinden de nefret edecektim,

Ateşe YürüyenUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum