12.bölüm | Albina

Start from the beginning
                                    

"Sizin yanınıza gelmedi mi? Hava karardı. Odasındadır."

"Hayır. Onu düğün salonundan çıktığından bu yana görmedim."

Rodrigo Lia'nın yanından ayrıldı ve sarayın etrafını dolaşmaya başladı. Gidebileceğini yerleri dolaştı. Hiçbirinde yoktu. Son olarak onu götürdüğü yere baktı. Orada da bulamayınca endişelenmeye başlamıştı. Aklına gelen şeyle sarayın giriş kapısına gitti. Nöbet tutan muhafızlara Adela'yı sordu.

"Sabah dışarıya çıktı."

"Ne?"

Rodrigo hızla dışarı çıktı ve koşmaya başladı. Nereye gittiğini bilmiyordu. Onu nasıl bulacağını bilmiyordu. Aklına her türlü fikir geliyordu. Olacaklardan, olabileceklerden korkuyordu. "Aptal!" Bu hem kendisi için hemde Adela için bir tabir idi. Aptal. İkisini anlatan en iyi kelime buydu.

∆∆∆

Adela güneşin batmasıyla birlikte yattığı yerden kalktı. Omzu nedensizce sızlıyordu. Omzuna baktığında yarasının -Rodrigo'nun dediği şekilde işaretinin- etrafı hafif kızarmıştı. İşaretine baktığında Rodrigo'nun dediklerini hatırladı ve hızla ayağa kalktı. Tam bir aptalım dedi içinden.
Aptalım!

Adela ayağa kalktığında hızla oradan uzaklaşmak için koşmaya başladı ta ki karşısında birini görünceye kadar. Sarı gözler Adela'ya bakarken Adela irkildi. Gözlerinin etrafına kırmızı boya sürülmüştü. Alnında siyah bir şekil vardı. Saçlarının üst kısmı örülmüştü ve arasından siyah kuş tüyleri sıkıştırılmıştı. Saçlarından alınana bir zincir sarkıyordu. Üstünde yine siyah kuş tüyünden yapılma bir kıyafet vardı. Gözlerine bakınca yönetici gibiydi ve genç duruyordu ama Adela onun büyücü olduğunu adı gibi biliyordu. Geriye bir adım attığında karşısında duran büyücü kafasını eğdi.

Adela hızla yana doğru koşmaya başladı. Ağaçların arasında çapraz çizip duruyor ve olabildiğince oradan hızlı uzaklaşmaya çalışıyordu. Yine karşında aynı büyücüyü görmesiyle durdu. Oradan, oraya o kadar hızlı gelmesi Adela'yı dehşete düşürmüştü. Adela paniğe kapılmıştı. Yanında bir silahı yoktu. Bu büyücüye karşı şansı yoktu.

"Neden beni öldürmek istiyorsunuz? Ben hiçbir şey yapmadım!"

Büyücü gülmeye başladı. Hatta kahkaha atıyordu. Bir süre öyle güldükten sonra aniden ciddileşti. "Nedenini bilmiyor olmazsın."

Büyücünün sesi oldukça etkileyiciydi. Güçlü bir sesi vardı. Sesi çok düzgün ve korkutucu çıkıyordu. Adela korkuyordu. Bu kadının, kendisini öldüreceğini biliyordu ama en azından denemeliydi. Korkusunu doğru kullanıp odaklanır ise bir ihtimal onu yenebilirdi. Onu dinlemeli ve izlemeliydi. "Nedenini bilsem neden sorayım ki?"

"Konuşmayı sevmem Albina."

"Albina?"

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun? Gerçekten hiçbir şey bilmiyor musun?"

"Neden beni öldürmek istiyorsun?"

Büyücü yine gülmeye başladı. Hiçbir şey bilmemesi ona komik geliyordu. "Gerçeği mi duymak istiyorsun?"

"Evet."

"Tamam. Beni yenersen sana her şeyi anlatacağım. Neler yapabileceğini görmek istiyorum, seni öldürmeden önce."

Adela'nın kalbinin ritmi hızlanırken sakin olmaya çalıştı, her ne kadar başarılı olamasa da denedi. Büyücü Adela'ya yaklaştı. Onu dikkatle inceledi ve elini omzunda ki işarete koydu. Bir süre Adela'nın gözlerine bakan büyücünün kısa süre sonra bakışları değişti. "O gerçekten sensin. Duyduğumuzda inanmamıştık. Biliyor musun? Buraya sırf kendi ellerimle seni öldürmeye geldim."

Adela'nın tüyleri diken diken oldu. Ölecek ise ölüm oyununda öleceğini düşünüyordu. Ölüme bu kadar yakın olmanın ne kadar korkunç olduğunu öğreniyordu. Adela gözlerini sımsıkı yumdu. Sakinleşmesi gerekiyordu. Gözlerini açtığında ise büyücü yoktu. Adela titremeye başladı. Etrafına bakıp duruyordu ama büyücü yoktu. Onunla resmen oynuyordu.

Adela kendini sakinleştirdi ve olduğu yerde kaldı. Kıpırdamadı. Etrafı dinlemeye başladı. Ağaçlar rüzgarla sallanıyordu. Biraz ötede denizin sesi duyuluyordu. Denize yakındı. Çok yakındı. Uzaktan bir kaç hayvan sesi duydu onun dışında bir şey duymuyordu. Odaklan Anibla ya da Adela dedi kendine.
Her kim isen, odaklan!

Adela sesler duyuyordu ama hepsine birden odaklanmak çok zordu. Rodrigo ile çalıştıkları zaman Desire'a odaklandığında Desire'ın nefesini bile duymuştu ama tüm seslere nasıl aynı anda odaklanacaktı?

Adela gözlerini kapattı ve dinledi. Uzaktan bir ipin gerilme sesini duyduğunda hızla gözünü açtı. Birisi yayı germişti ve Adela onun kim olduğunu biliyordu. Duyduğu sese odaklandı. Nereden geldiğini anlamaya çalıştı. Kısa süre sonra gerilen yay gevşediğinde okun havayı delişini duydu. Adela hızla bulunduğu yerden kaçtı. Ok yanında ki ağaca saplandığında büyücünün gülüşü kulaklarına ulaştı. Bu gülüş tek bir yerden değil de sanki her yerden geliyormuş gibi etrafta yankılanmıştı. Adela dinlemeye devam etti.

Etraf iyice kararmıştı. Adela ne kadardır orada durup etrafı dinlediğini unutmuştu. Büyücünün kendisini izlediğini biliyordu ama hiçbir şey yapmıyordu. Adela'nın zayıf bir anını bekliyordu. Adela orada beklemekten daha iyi bir fikir bulduğunda deniz tarafına yöneldi. Eğer denize atlarsam bu karanlıkta beni göremez dedi içinden.
Tabi ben boğulmadan oradan uzaklaşabilir isem.

Aklında Rodrigo'nun onu çalıştırdığı yere sudan ulaşmak ve saraya girmek vardı. Belki de onu suyun içinde görecekti yarı Okins olduğu için ama suyun onu yanıltmasını umdu. Suyun tam yerini göstermeyeceğini umdu.

Adela yavaş yavaş ve dikkatle etrafı dinlerken uçurumun kenarına ulaştı. Aşağısı kayalarla kaplıydı. Yüksek değildi ama aşağıya inmeye çalışması onu kenara sıkıştırmasına yol açabilirdi. Bu yüzden olabildiğince kendisini kayalardan ileriye atacak ve biraz ötede ki suyla buluşacaktı. Adela kendisini tam atacakken Rodrigo'nun sesini duydu: "Adela!"

Adela arkasını döndü. Rodrigo'nun sesini duyduğunda sabah olanlar aklına gelmişti. Kalbi yine hızlanırken, aynı hızı onun kafasını kayaya vurarak eşitlemeyi hedefliyordu. Tabi buradan kurtulabilirsem diye ekledi içinden. Adela'nın kafası tamamen dağılırken uzaktan yine bir ok geldiğinde son anda duymuş ve okun ayağına saplanmasına engel olamamıştı.

Adela oku bacağına saplandığını hissetmesiyle birlikte peşinde gelen acıyla bağırdı. Ayakta duramazken dizlerinin üzerine çöktü. Ayağına saplanan ok çoktan giydiği elbiseyi kana bulamıştı. Adela bedenen çökmüşken kanın o koyu rengini gördükçe ruhen de çöküyordu. Acısını bastıramadıkça inliyordu.

Adela derin derin nefes aldı. Buradan kurtulabilirsin dedi içinden.
Tek yapman gereken oku ayağından çıkarıp ne kadar​ zor olsa da suya atlamak.

Adela ayağına saplanmış oku kavradığında acısı ikiye katlanırken yine bağırdı. Bu oku asla kendisi çıkaramazdı ve bunu anladığında pes etmişti. Karşısında bir ses duyduğunda kafasını kaldırmasıyla bir çift sarı gözle karşılaştı. Büyücü Adela'ya yaklaşırken Adela sonunun geldiğini kabullenmişti. Artık onu kimse kurtaramazdı. Rodrigo ona yakın olsa da yetişemezdi. Bu yüzden onun hayatını da tehlikeye atmak istemedi ve yardım etmesi için bağırmadı.

Adela'nın gözünden yaşlar akmaya başladığında tek düşündüğü o an annesiydi. Büyücü Adela'ya yaklaştığında elinde ki yayı yere bıraktı ve güldü. Tek ayağını Adela'nın göğsüne yerleştirdi. "Güzel gidiyordun Albina ama kaybettin. Yoksa duyguların mı ele geçirdi seni?" Büyücü dudağını büzdü. "Yazık."

Büyücü ayağıyla Adela'yı uçuruma doğru ittiğinde Adela'nın tek yaptığı gözlerindeki son yaşı akıtarak gözlerini kapatması olmuştu.

GİRİFT : YöneticilerWhere stories live. Discover now