TANITIM

413 76 141
                                    

şuraya gördüğünüz tarihi yazsanız çok mutlu olurum>

"Kapatma vakti gelse artık, tedirginim hâlâ." diye sordum telefon açıldığında.

"Sana da merhaba Çağıl," dedi. Sesinde minnet vardı, ama bir zahmet olsundu.

"Ya kusura bakma tedirginim biraz, akıl mı kaldı bende?" dedim ve telefonu omzumla kulağımın arasına yerleştirerek hapları dolaba koydum.

Telefonda mahallenin eczacısı vardı, evlenmek üzere olduğu için birkaç günlüğüne eczaneyi bana bırakmış ve alışverişe çıkmıştı. Bu süre zarfında düğüne para lazım olacağı için dükkanı kapatmama kararı almış ve dükkana tıp okuyan 1.sınıf öğrencisi olan beni yerleştirmişti.

Tek tük bilgilerimle yine iyi dayandığımı tekrar kendime söyleyerek motive etmiştim. Gerçekten hiçbir ilaçta zorlanmamıştım ve bugün az müşteri geldiği için gayet şanslıydım. Bu konuda bilgim olması işimi hayli kolaylaştırmıştı.

Kapıdan 4 - 5 yaşlarında bir kız ve annesi girdiğinde bakışlarımı onlara döndürdüm. "Eh, kapatmam lazım, müşteri var. Ararım sonra," deyip cevabını beklemeden telefonu kapattım.

"Anne, iğneyi popomdan yapmaları gerekli miydi? Koldan yapsalar ne olurdu sanki..." diye söylendi küçük kız eliyle gözyaşlarını silerken.

"Demek ki bir bildikleri var ki öyle yapıyorlar. Hem iyileşeceksin işte okul da yeni kapandı, hasta mı olmak istersin?" dedi annesi olduğunu düşündüğüm kadın.

Aralarına girdim ve "Sen büyüyünce ne olmak istiyorsun küçük kız?" diye sordum. Bu yaştaki çocuklara sormak doğru muydu bilmiyordum ama maksat muhabbet etmekti. Konuşkan, sevimli esnaf olmak iyi hissettiriyordu.

"Bilmem, ama sırf intikam almak için hemşire olacağım gibi görünüyor," dedi ve gülümsedi.

Annesi kızın bu dediğine samimi bir şekilde gülerken ben de ona katılıyormuş gibi yaptım. Çocukları gerçekten hiç sevmezdim ve komik bulmuyordum.

"Reçetenizi alayım," dedim ve annesi uzattığında reçeteye göz gezdirdim. Dolven ismini gördüğümde duygulanmadan edemedim. Nasıl olsa bütün çocukluğum bu tür şuruplarla geçmişti.

Sağ dolaba uzandım ve çekmeceden Dolven'i aldım. Ne zaman ve ne kadar alması gerektiğini üzerine yapıştırdığım etikete yazdıktan ve kadına ufak bir bilgilendirme yaptıktan sonra şurubu eczane poşetine koydum. Poşeti uzattım ve parayı aldıktan sonra gidişlerini izledim ve okuduğum kitabıma geri döndüm.

Kitap, tuhaf insanların toplumlarca ve dinlerce nasıl göz ardı edildikten sonra olanlara dur demek için bir araya toplanıp normal insanlara savaş açtığını konu alıyordu. Çok sürükleyiciydi ve tıp öğrencisi olmama rağmen kitap okumaya vakit bulduğum için kendimi önemli bir iş yapar gibi hissediyordum.

Hava kararmıştı ve dükkanı kapatma emrini aldıktan sonra mutfağa geçip bulaşık kahve bardaklarını makineye koydum. Başlatma düğmesini çevirip düğmeye bastığımda makinenin çalıştığını belli eden yeşil ışık yanmaya başladı ve içeri doğru ilerledim.

Normalde saat 19:00 gibi kapatmam gerekiyordu ama kitap sardığı için kapatmamış ve sakince kitabımı okumuştum. Buna hakkım olup olmadığını bilmiyordum ama olmasa bile kimsenin gelip de buna karşı çıkacağını düşünmüyordum.

Düşüncelerimden kurtulup kendimi, dükkanın açık olmasına kimsenin laf etmeyeceğine inandırmaya çalıştım. Zaten uğrayan olmuyordu ve gayet rahat bir koltuk olduğu için burada zaman geçirmek kolaydı. Sessizlik, kitap, rahat bir koltukla zaman geçirmek gayet davetkardı.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Jun 13, 2018 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

Renklerden Siyah (DÜZENLENİYOR)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang