27.bölüm...Kalbimizdekiler.

Start from the beginning
                                    

-Söyle Gencer

-Salihayla arana mesafe koyacağına neden kendine aşık etmiyorsun?

-Ne saçmalıyorsun Gencer?

-İnkar etme ona aşıksın

-Değilim dedi İsa öfkelenmişti

-öylesin sadece inkar ediyorsun

İsa Gencerin yakasına yapıştı
-Derdin ne senin ?

Gencer sırıttı
-Oda sana aşık olunca senin için açılırdı aşk böyle bir şey seni kıramazdı Gülçini görmüyor musun? Yusuf için örtündü ben aşk için açılan kızlar Biliyorum

Gülme sırası İsadaydı
-Salihayı hiç tanımıyorsun kimse için fikirlerini değiştirmez.o çok tehlikeli biri, ben onu değil o beni kendine çevirebilir

Gencer sinsice güldü
-Aşkta en çok seven kaybeder

İsa konuyu değiştirdi
-Hülya ile asla sevgili olmam boşuna dertlenme

Gencer omuz silkti
-Biliyorum ama Hülya anlamak istemiyor bu yüzden bir sevgilin olsun istedim

-Ama ben istemiyorum Gencer bu boş konuşma için vaktimi aldın.

Dershaneye doğru yürürken Saliha ona aşık olup onun için açılır mı? diye düşünmeden edemedi

◾️◾️◾️◾️
Saliha Sol tarafının hep İsanın arkadaşlarıyla dolduğunu gördü.
Her ne kadar ona kaba davranmış olsa da Berene doğru yönelerek;

- Geçmiş olsun

- Sağol tatlım.doğrusu çok kibarsın.(ben sana neler demiştim oysa.
Salihaya karşı empati kurmaya başlamıştı )

İsa çevresinde toplanan arkadaşlarına övünerek kulüp faaliyetlerini anlatıyordu.

✴ ✴ ✴

Sol yanında biri oturuyordu Salihanın.
Hani şu üç gün öncesi eski dostlarıyla arasını düzelten kişi,
Dostlarıyla barıştığından beri eski dalgacı umursamaz haline dönen kişi gerçi her zaman öyleydi.
Tıpkı onun dediği gibi olmuştu.
İsa konuşmadıkça Saliha onunla konuşmamıştı.
Aralarında küslük antlaşması var gibi birbirlerini görmezden geliyorlardı.
Bu durum Salihanın yararına sayılırdı.
Küs olmalarına rağmen hâlâ yanyana oturuyorlardı
Aralarında ki bu küskünlük yanyana oturmalarına engel olamıyordu.
Birbirlerine bakmamaya özen göstermekte küslüğe dahildi.
Oturdukları sandalyeler Dershanenin en ön orta sırasıydı.
Her ikisi de oturduğu sıradan vazgeçiceğe benzemiyordu.

Saliha aralarında ki bu karmaşık ilişkiden dolayı tuhaf hissediyordu.
İsayı tanımıyordu.
.Onun hakkında tek bildiği kararsız biri olduğuydu.
Farklıydı.
her günü diğerinden farklı.
Çevresinde ki insanlara da her gün farklı davranıyordu.
Tek emin olduğu Yusuftan nefret etmesiydi.
Tek ciddi olduğu konuda Yusufa olan öfkesiyle Kulüp başkanlığıydı.
Bereni affetmiş gibi davransa da aslında onu sevmediği belliydi.
Saliha kendine sordu

''Neden onu düşünüyorum?
Düşünmekle de kalmıyorum tıpkı bir bilmece, bir matamatik problemi gibi onu gerçekten tanımak çözmek istiyorum?
Karmaşık duyguları olması beni neden ilgilendiriyor ''
Bunların hepsi aşka dahil mi?

-Bugün hocalar oldukça acımasızdı öyle değil mi? başım çatlıyor kantinde kahve içmeye ne dersin?

Çiğdemin seslenmesiyle kendine geldi.

- İyi olur.biraz hava da almış oluruz Çiğdem.
Umarım Rabişin de dersi bitmiştir.

Çiğdem kulüp faaliyetlerini anlatıyordu.

- Ben geldim diyerek gülümsedi Rabia.

Karşılarında ki masada Yusufun yanında oturanın Yalın olduğunu gördü.

- Yalın da mı sizin kulübünüz den? Hani şu çekik gözlü olan çocuk..

Çiğdem o tarafa bakarak gülümsedi :
- Oldukça yakışıklı görünüyor yeni sanırım pek görmedim anlaşılan Rabia çekik gözlü olduğu için onu tanıyorsun dedi Çiğdem.

- Rabişş şu meşhur Yalınımız bu mu?

Rabia başıyla onayladı.
- Hyun geldiğinden beri benimle konuşmuyor.
Sınıfta öyle samimi konuştuğu kimsede yok demek ki Yusuf ile arkadaşmış.
Saliş sence bu iyi bir şey mi?

- Senin açından iyi sayılır Yusuf kötü biri değil Rabiş.

- Onu daha iyi tanımalısın Yusuf harika biri.

- Süt kardeşini kimse kötülemez tatlım.

- Yapma Saliha az önce sen de iyi olduğunu söyledin.

Saliha durgundu.
Yusufun ona ara sıra bakması her bakışında başını öne eğip tebessüm etmesi onu etkilemiyordu...
Beynine defalarca Yusuf iyi diye telkin etse de bir faydası olmuyordu.
Zorla birisi sevilemezdi malesef.

Bir müddet Rabiayı inceledi
Yalını gördüğünden beri heyacanlı hareket ediyordu.
Dikkatini arkadaşına verdi.

- Hangisi daha yakışıklı hyun mu ? Yalın mı? Rabiş.

- Bilmem ikisi de yakışıklı sayılır.

- Bence Yalına gönül vermelisin diğeri müslüman bile değil.dedi Çiğdem.

- Merak etme Çiğdem.
Rabiş onu müslüman eder.inşaallah.

- Aslında Hyuna sadece yardım ediyorum.fazlası yok.
bir de onun sayesinde korece mi geliştiriyorum.

- Yani ikisi arasında bocalamıyorsun bu iyi bir şey.
dedi Çiğdem.

- Aslında seçim yapmak ve aşık olmak istemiyorum çünkü Plotonik olur.sadece çekik gözlüler diye ilgimi çekiyorlar o kadar..

(Rabia hiç karşılık göremediği Yalına ilgi duyduğunu gizlemek istiyordu.
Aslında kendisi de Yalına karşı soğuk durduğunun farkında değildi.
Aptal yalaka bir kız gibi görünmek istemiyordu.
Ama Saliha arkadaşını çok iyi tanıyordu onun karşılıksız aşktan korktuğunu biliyordu)

-Peki sen Çiğdem hiç beğendiğin birisi yok mu?

Çiğdem başını öne eğdi saklamak istiyordu.
- Var ama karşılıksız hatta ve hatta imkansız sayılır...

- Kim ?
diye sordu Saliha....


- Kim ?diye sordu Saliha

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
SOL YANIMSIN Where stories live. Discover now