0.4

30.2K 810 17
                                    

Medya: Gizem Yörük

"Başak! İyi misin?" Yüzümü avuçlarının içine alan adama baktım. Bu adam benim çocukluk aşkım mıydı? Ve ilklerimin sahibi?

   İrkilip kendime geldim. Demir, çocukluk aşkımdıysa eğer çocuklukta kalmıştı değil mi? Sanmıyordum hâlâ Demir'in beni sevdiğini. Ama çocukluğumuza dair her şeyi hatırlıyordu. Hafızası kuvvetliydi belki de.

"Başak?"

"İyiyim. Aklıma bir şey geldi de." Kaşları havalandı. Merakla bana bakmaya başladı. Ama ona söylemeyecektim. Gerek yoktu böyle bir anıyı söylemeye.

"Ne geldi?"

"Boşver ya. Önemsiz bir şey." Kafasını salladı. Müzik hâlâ devam ediyordu. Demir'in gözlerine baktığımda hâlâ bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım. "Oturalım mı?"

"Pekâla." Ben önde o arkamda yerimize geçtik. Mira ve Ateş hâlâ sahnedeydi. Gizem ve Emre'yi görememiştim. Masadaki içecekten yudumlarken Demir'in sorusuyla ona döndüm. "Neden kendi şirketinizde çalışmıyorsun Başak?"

"Immm.." Ne diyeceğimi düşündüm bir süre. "Çünkü bizim şirkette çalışırsam kayırılacağımı düşündüm. Öyle de olurdu gerçekten. Hem babam şirketin başına geçmemi istedi."

"Neden geçmiyorsun peki?"

"Çünkü istediğim bir iş değil. Şirket yönetmek bana göre değil ve fazlasıyla sıkıcı." Güldü. "Aslında o kadar da sıkıcı değil. Keyifli yanları da var."

"Ne gibi bir keyifli yanı oluyor ki?" Yani bana göre şirketi yönetmekle alakalı hiçbir keyifli yanı yoktu.

"Mesela yurt dışına çıkmamız gerekiyor bazen iş için. 2 günlükse ben onu 4 gün yapıyorum ve keyfime bakıyorum. Şuana kadar birçok yer gezdim."

"Yaaa. Paris'e de gittin mi?" Dirseğimi masaya yaslayıp başımı elime dayadım ve merakla Demir'e bakmaya başladım.

"Gittim. Paris'i mi merak ediyorsun?" Kafamı salladım.

"Evet. Babam çok kıskançtır. Gitmek istedim. İzin vermedi. Beraber gideriz dedi ama gidemedik maalesef." İç çektim. Bir kere biletimizi bile ayırtmıştık. Ama son dakika şirketle ilgili problemler olmuştu ve gidememiştik. Çok üzülmüştüm.

"Önümüzde ki hafta Paris'e gideceğim. İstersen sende gel?" O anki heyecanla Demir'e sarıldım. Kollarını belime sarmasıyla benim çekilmem bir oldu.

"Şey, özür dilerim. Heyecanlandım da. Babamı ikna etmem lazım. Hâlâ küçük bir çocukmuşum gibi davranıyor." Güldü.

"Biz küçükken de öyleydi. Seni ve Mira'yı çok sahiplenirdi." Gülümsedim.

"Hatırlıyorsun." Kafasını salladı.

"Biz küçükken seninle sürekli yan yanaydık. Halit amcam beni yanında gördüğü zaman bir şeyleri bahane eder seni yanımdan gönderirdi." Kıkırdadım. Babam yapardı. Gizem ve Emre masaya gelince sustuk.

"Kalkalım mı artık? Yarın sabah toplantı var." Diyen Emre'yle ayaklandık.

######

ASİSTAN(Bölümler yeniden yazılıyor.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin