Karım Galiba Deli ( Ara Verildi )

Bölüm 1: "Tımarhane "

Alarmı sevmeyen ben yüzüme güneşin vurmasıyla uyanıyorum. Saat onbir buçuk daha! Şu perdeyi acanın... neyse sabah sabah ağzımı bozmaya gerek yok. Nede olsa deli sözlümü tımarhaneden almaya gideceğim bugün. Sözlüm yani Eflin Annesinin ardından ikinci cinayetini işledi. Yaklaşık bir buçuk yıl önce. Bu sefer ablasının eski sevgilisini gözünü kırpmadan kafasından vurdu. Dışardan bakıldığında masum daha 18 yaşında genç bir kız. Ben annesinin ölümünü hep kaza diye düşünmüştüm. İnsan kendi annesine kıyamazdı değil mi? Taki gözlerimin önünde o adamı vurana kadar. Peki onunla neden evleniyorum?

Sevdiğim kızı kaza kurşunuyla vurdum. Partideydik Azra yani sevdiğim kızın kuzeninin partisi. Ama kazayla oldu! Silah tutukluluk yapınca birden oldu işte. Nasıl olursa olsun KATİL' im aynı o kız gibi. Eflin gibi... O yüzden bana bu kız yakışır. Hala aklımda Azra var. Gülüşü takılı kaldı kulaklarımda. Kim demiş ölüler aldatılmaz diye! Onu onlarca kızla aldattım ben. Ama unutamadım...

Eflin Azra 'yla tam zıt karektetler. Azra 'm esmer koyu kahverengi gözlü sıcak kanlı enerji dolu, Eflin ise kumral hatta yazları sarışın soğuk kanlı biri. Hangi kıza baksam Azra 'mı görüyorum. Belki acı cekmek hoşuma gidiyordur bu yüzden kızlara bakmayı severim. Yada capkınımdır ne bileyim.

Üzerimdeki eşofman altından kurtulup üzerimi giyiniyorum. Şuan da Ankara 'da bir oteldeyim. Azad bey yani Eflin'in hem eniştesi hem kuzeni olan şahıs sözlümü Ankara 'ya getirtti. Tedavisini burada olacakmış. Yok neymiş Bursa 'ya götüremezmişim. İki ay sonra gideceği yer orası zaten. Bakalım o zaman karışabilecek mi?

Telefonum çalmasıyla ekranda beliren isme lanet ediyorum. Tamam en yakın arkadaşım olmasına rağmen şu aralar sevmiyorum keratayı. Benim sattığım uyuşturuculardan kendine biraz araklamış. Biraz dediysem bir aylık ihtiyaçı işte. Akılsız satan kullanmıyor sen niye kullanıyorsun! Daha fazla dayanamayıp acıyorum telefonu.

"Söyle Mert ?"

"Kanka bak şimdi bir kız var tam senlik. Ner- " zırvalamalarını dinlemek istemediğimden hemen sözünü kesiyorum.

"Kanka ne oğlum liseli gibi ! istemiyorum kız falan. Hem yengenin yanına gidiyorum. Kapatıyorum. "

" Lan dur! Ne yengesi deli o kız. Yanlış yapıyorsun Emir. Kendine ceza verme bırak biraz zaman ver kendine. "

"Ulan ne zamanı beş yıl oldu! O kız benim karım olacak deli falan olmuyor doğru konuş. "

"Doğru konuşuyorum zaten. Deli değil mi abi? Yalan mı? "

Kırk yılın başı bir doğru konuşuyor. Benim neden zoruma gidiyorki deli bir katil olduğu için evlenmek istemiyor muyum onunla? Gülüşümün arasında "Evet karım galiba deli "diyorum.

"Karım ?daha o hatayı yapmana var kardeşim. "

"Gelecekteki karım işte! Uzatma çok konuştun. Ben ne yaptığımı biliyorum."diyorum ama gerçekten biliyor muyum? Yine birşey söylemesini beklemeden kapatıyorum telefonu. Merti çocukluğumdan beridir tanıyorum. Ailelerimiz yakın dostlar. Bursa 'nın her yerinde anılarımız var, dersleri asardık birlikte. Ne bileyim kardeşim gibi. Kısacası evlatlık kardeşimdir Mert.

Arabaya binip tutuyorum tımarhanenin yolunu. İki yıl kaldı orada. Bugün çıkıyor iki ay sonraki sevgili deli karım. Mert gelince gülümsüyorum ister istemez. Zamana bırakacak mışım! Ne zamanı lan! Beş yıl önce Azra 'mın ölümüne sebep oldum. O zamanlar değerini bilmiyordum. Onu aldattığımı bildiği halde hep görmezden gelirdi. Beni kaybetmekti korkusu belkide. Mert bey 'imizi dinlesem heralde kırklarımda falan evlenirim.

Müziği açıp gaza yükleniyorum. Onu ilk kaybettiğim yıllarda intihar amaçlı kaç kere kaza yaptım. Ailem hep kaza olarak bildi. Aileme gelirsek babam iyidir de annem biraz sıkıntı. Tamam oda iyidir de biraz olayları büyütür. Sevmediğine yapmadığı eziyet kalmaz. Biraz değişik biridir. Yani Eflin 'in çekeceği var kaynanasından. Tuhaf geliyor evcilik oyununa başlayacakmışız gibi.