ÇT- 1

151 44 88
                                    

Zaten adım atacak yer yokken başını bile çeviremezken daha ne kadar arkaya doğru ilerleyebilirdik bilmiyorum. Ah şu otobüs şoförleri yok mu sırf bir fazla yolcu için içeriyi bu hale getiriyorlar. Kendileri de biliyorlar ki gidecek yer yok ama yine de ''Arkaya doğru ilerleyelim!'' diye bağırıyorlar. Her neyse sinirlenmemeye çalışıyorum ama sinirlenmemek elde değil. İçerisi hem havasız hem de ter kokularıyla doldu taştı. Şu an midem ağzımda diyebilirim. Hayır yani hiç mi parfüm, deodorant tarzı şeyler kullanmıyorlar? Sırf bu gün önemli yazılılarım olmasa şu otobüse binmek zorunda kalmayacaktım. Evet servisimi kaçırdım ve okuluma otobüsle gitmek zorunda kaldım.

Otobüsten inince derin bir nefes aldım. Kendimi savaştan çıkmış gibi hissediyordum. İlk ders çoktan başlamıştı bile. Bir de bu yetmiyormuş gibi bir durak ileride inmek zorunda kaldım. Otobüsün içi tabiri caizse iğne atsan yere düşmez şeklinde olduğu için ben kapıya gidene kadar otobüs hareket etmişti. Hem de o kapıya gidene kadar neler yaşamıştım neler. Mesela birisine takılıp yere düşmekten, ezilmekten ve çantamın fermuarının bir bayanın saçına takılmasından son anda kurtulmuştum. Evet çok kötü şeyler yaşadığımın farkındayım. Bir daha alarmım çalınca kapatıp tekrar uyumak yerine hemen kalkıp geç kalmayacağım. Zaten insan böyle değil mi başına bir iş gelmeden akıllanmaz.

Sonunda okula gelebilmiştim. Ders saati olduğu için bahçe bomboştu. Okula girip direk müdürün odasına gittim. Neden geç kaldığımı anlatıp geç kağıdımı alıp odadan tam çıkacağım sırada bir şeye çarptım. O da neydi öyle çok sert. Bir de bu eksikti. Zaten bu gün yeterince aksiyon yaşadım. ''Hey önüne baksana biraz dikkatli ol.'' Biraz sinirliydi ses tonu. Düşüncelerimden ayrılıp sesin sahibine baktım hiç tartışacak havamda değilim şu an normalde olsa asla böyle kolay kurtulamazdı benden. '' Of bir sen eksiktin zaten çekil şuradan'' deyip tam gidiyordum ki müdürün sesiyle durdum. '' Mira, Alaz sizin sınıfınıza yeni geldi zaten aynı sınıftasınız Alaza sınıfa kadar eşlik eder misin?'' dedi. Ne yani bu ukalayla aynı sınıfta mıydım şimdi ben? Of of '' Peki ederim'' dedim ve hiçbir şey demeden yürümeye başladım. Arkamdan geldiğini hissede biliyorum.

Sınıfın önüne geldiğimde durdum ve kapıyı çalıp sınıfa girdim tabi Alaz da arkamdan sınıfa girdi. Öğretmen sorarcasına bize bakıyordu. Özür dileyip kağıdı masaya bıraktım ve '' Hocam bu arkadaş sınıfımıza yeni gelmiş.'' deyip sırama geçip oturdum. ''Hoş geldin bize kendini tanıt ve sonra da boş bir yere geçip otur.'' Sesiyle başımı kaldırıp sınıfa göz gezdirdim. Kızlar büyülenmiş gibi Alaz'a bakıyordu. Sınıfa baktığımda sadece benim yanımın boş olduğunu gördüm. Bugün zaten bütün aksilikler beni buldu. '' Tekrar hoş geldin Alaz, Mira'nın yanı boş hadi geç otur.'' Alaz'a baktığımda sinsi sinsi gülüyordu. Yanıma geçip oturdu. Başını bana çevirdi '' Bir giderim var mı bari?'' deyip sırıttı. Bir anda '' Ha'' dedim. Şaşırmıştım. Güldü ve '' Sabahtan beri beni iyi süzdün bir giderim var mı bari diyorum?'' O öyle deyince utançla önüme döndüm. Evet ilk başta sinirden fark etmemiştim ama şu an bakınca Alaz çok yakışıklıydı. Sınıftaki kızların neden öyle baktığını şimdi anladım.

Sonunda okul bitmişti zil çalınca sınıftan herkes çıktı ben ağır ağır toparlandığım için ben kalmıştım bir de Alaz. Sahi o neden tepemde öyle dikilip bana bakıyor ki? Ben de onu taklit ederek '' Bir giderim var mı bari?'' dedim. O da sırıtıp '' Sanmam bu gidişle evde kalacaksın'' deyip sırıttı. O ne güzel sırıtıştı öyle. Dedikleri sinirimi bozmuştu. Hemen çantamı takıp ''Çekil şuradan ukala şey bir de seninle uğraşamam hem evlenmek isteyen kim ki?'' deyip onu ittirdim ama yerinden bir milim bile kımıldamadı. Öküzdü resmen.

''Benden böyle kolay kurtulamazsın küçük hanım git bakalım sonuçta artık aynı sınıftayız ve sıra arkadaşıyız unutma hadi git küçük hanım.'' deyip kenara çekildi hiçbir şey demeden sinirle önünden geçip gittim.

ÇİLEK TADINDAWhere stories live. Discover now