"Öğrendim! 2 hafta sonra olacak. 24 Eylül'de!" telaşlı bir şekilde konuşunca benim de içimi bir endişe kapladı. Süremiz çok azdı. Ya yeterince hazır olamazsak ne olacak? İçimdeki endişe yüzüme yansımış olacak ki Theo elimi güven verircesine tuttu. Tek bir hareketiyle tüm endişelerim ve korkularım yerle bir olmuştu. Konferans salonuna girdiğimizde tüm koltukların dolu olduğunu gördük. Alex mikrofonu ayarlıyordu. Lyandra kapıda öğrencilere yer gösteriyordu. Biz girince durdu ve

"Siz sahne arkasına. Duyuruyu biz yapacağız. Alex önce kehanetini anlatacak, sonra da sen anlatacaksın Ashley. Theo savaş taktikleri sende. Ben insanları motive etme ve ortamı sessiz tutma kısmını alıyorum. Buria sana taktikler konusunda yardımcı olacak. Loretta da okulun iş bölümünü ayarlayacak. Bu savaşta en büyük rol bize düşüyor." dedi Lyandra tek nefeste. Vakit kaybetmeden sahne arkasına geçtik. Burada ortam biraz karışıktı. Buria bir haritayı masanın üzerine açmış bazı yerleri işaretliyordu, Loretta elindeki deftere bir şeyler yazıyordu. Alex elindeki kağıda kehanetleri yazıyordu. Ben onun Theo da Buria'nın yanına ilerledi. Birkaç dakika sonra genel hazırlıklar bitmişti. İlk önce Lyandra sahneye çıktı ve ortamı sessizleştirdi.

"Arkadaşlar, sessizlik! Biliyorsunuz ki karşımızda büyük bir düşman var ve bizden sayıca üstün yoldaşlara sahip. Ama bu bizi yıldırmamalı. Savaş tahmin ettiğimizden daha yakın. Bu moralinizi düşürmesin! Birlikte her şeyden daha güçlüyüz! Şimdi savaşla ilgili iki kehanet var. Arkadaşlarım size kehanetleri okuyacaklar. Sonra da savaş planları ve görev dağılımına geçeceğiz. Bizi çok yoğun bir tempo bekliyor. Sizden tek isteğim, inancınızı yitirmeyin!" dedi ve sahne arkasına geldi. Derin bir nefes alarak sahneye çıktık.

"Merhaba! Şimdi okuyacağım kehanet biraz kafa karıştırıcı ama sözümü kesmeden beni dinlemenizi istiyorum! Sorularınızı bizim konuşmalarımız bittiğinde alacağız!" dedi ve kehanetini okudu Cass. Onun hemen arkasından da ben okudum.

"Biliyorum. Kehanetler çok kafa karıştırıcı ve tehlikeli şeylerden bahsediyorlar ama Lyandra'nın da dediği gibi inancımızı hiç bir zaman kaybetmemeliyiz. Beraber tüm zorlukların üstesinden gelebiliriz." Okulumuz öğrencilerini yüreklendirme konuşmam bitince sahneden indim ve benim yerime Buria ve Theo sahneye çıktılar.

"Teminden beri konuşulduğu üzere savaş kapıda ve biz bir saldırı planı geliştirmeliyiz. Bizim aklımızda bir şeyler var. Theo bunları açıklayacak." dedi ve biraz geriye çekildi Buria.

"Merhaba! Çoğunuz kim olduğumu merak ediyordur. Kısaca söylemek gerekirse buraya Avery Akademisi'nden geçiş yapmış bir öğrenciyim. Şimdi plana geçersek. Biz düşündük ki, onları yanıltmak iyi bir fikir olabilir. Yani savaşa katılacak kişilerin sayısını toplayıp ikiye böleceğiz. Yarımız onların karşısına çıkarken diğer yarısı dağların oradaki ormanda saklanacak. Savaş başlayınca aralardan çıkıp saldırınca da neye uğradıklarını şaşıracaklar. Safkan kurtların ilk etapta saldırmamasını istiyorum. Böylece kurtların bizim tarafımızda olmayacağını düşünecekler. Eğer savaş taktikleri için daha başka fikirleriniz varsa fikri olanlar tüm açıklamalardan sonra bizim yanımıza gelebilirler. Burada çalışıyor olacağız" dedi ve sahneden indiler. Güzel bir taktik olmuştu bu. Loretta hiç beklemeden kendini sahneye attı ve açıklamalarına başladı.

"Benim görevim iş bölümünü ayarlamak. Savaşa sadece 16 yaşında ve ondan daha büyük olan öğrenciler katılabilecek. 1.sınıfların katılmasını istemiyorum. Onlar hepimizden daha deneyimsiz ve bilgisiz olanlar. Bu onlara görev düşmediği anlamına gelmiyor. Onlar okulda kalıp üç türden seçilmiş olan üç öğretmenle beraber okulumuz olan kaleyi olası saldırılara karşı korumakla görevliler. 16 yaşından büyük olmak şartıyla savaşa katılmak isteyen öğrenciler kayıtlara isimlerini ve türlerini yazdırmalılar. Alexandra vampirlerin, ben kurtların ve Ashley de cadıların kayıtlarını tutacak. Kayıt yaptırmak için üç gününüz var. Bu gün, yarın ve diğer gün kayıtlarınızı almak için burada olacağız iyi düşünün. Eğer savaş hakkında yararımıza olacak taktikler bilenleriniz varsa bizlere hiç çekinmeden söyleyebilirler." dedi ve sahneden indi Loretta. Onun inmesiyle beraber teminden beri sessizliğini koruyan öğrencilerden bir uğultu yükseldi. Lyandra soruları almak için tekrar sahneye çıktı.

"Sessizlik! Sorularınızı alacağımızı söylemiştik. Sorusu olanlar el kaldırabilir mi?" diye sordu. Birkaç kişi el kaldırdı. İçlerinden bir kız ayağı kalktı ve

"Nasıl savaşı kazanacağımızdan bu kadar eminsiniz?" diye sordu. Lyandra bizden küçük görünen kıza gülümsedi ve

"Çünkü hepimizin içinde patlamaya hazır bir volkan var ve o volkanı dışarıya çıkarabilirsek kendimizin bile tahmin edemeyeceği sonuçlarla karşılaşabiliriz. Sadece biraz öz güven ve patlamayı tetiklemek için olaylara ihtiyacımız var. Ve savaş en büyük tetikleyici etken." diye cevap verdi.

"Peki hangi dersleri alacağız? Yani savaş arefesinde sihir tarihi işlemek pek mantıklı ve akıl karı olmaz değil mi?" diye sordu büyücü olan bir çocuk.

"Savaş eğitimi, beden kontrolü, özel yetenekleri geliştirme ve element yönetimi dersleri alacağız. Bunlara ek olarak da düellolar yapılıp kendimizi geliştirmemiz sağlanacak." diye açıkladı Lyandra.

"Dersleri kim verecek?" diye bir soru geldi arkalardan.

"Kim denk gelirse." diye bir cevap aldı. " Yani derslerinize öğretmeninizin yoğun olması durumunda üst sınıflardan bir öğrenci ve ya savaşa katılmak için okulumuza gelen bir yetişkin girebilir. Çünkü savaşın kilit noktası okulumuz. Dünyanın dört bir yanından savaşmak için gelen insanlar okulumuzda toplanacak. Bu konuda ailelerinizi bilgilendirip savaşa katılmalarını isteyebilirsiniz. Ne demişler? Ne kadar çok o kadar iyi" diye cevap verdi. Son bir kişi elini kaldırdı ve sorusunu sordu.

"Kurt okulu öğrencileri için dönüşüm kontrolü dersleri olacak mı?" Bak bunu düşünmemiştik işte. Lyandra birkaç saniyeliğine bize doğru baktı. Müdürümüz de sahne arkasında bizim yanımızdaydı. Kafasıyla onu onaylar onaylamaz Lyandra döndü ve soruya cevap verdi.

"Evet olacak. Müdür bey size yeni ders programını açıklayacak. Ayrıca bu yeni ders programları duyuru panolarına da asılacak" dedi ve müdürün sahneye çıkmasına izin verdi. Müdür sahneye çıkıp yeni ders programını öğrencilere anlattı. Onuna ardından salonda bir hareketlilik oldu. Biz kayıtlar için üç sandalye be masayı sahneye çıkarmıştık. Sahne geniş olduğu için sorun olmamıştı. Planlamacılar ise sahne arkasında kalmışlardı. Loretta ve Lyandra da ders programlarını çoğaltıyorlardı. Masaya oturdum ve önümdeki büyük kalabalığa bakarak iç çektim. Bir kağıt yarattım ve yorulmamak için de kalemi büyüledim konuşulan her şeyi yazacaktı.

"Adın?"

"Slyvia Mattisse"

"Sınıfın, özel yeteneğin ve yönettiğin element?" diye sordum bu sefer.

"2.sınıf, kalkan ve de ateş ve toprak" diyerek yanıt verdi. Bu sadece doldurduğumuz kayıtlardan birisiydi. Slyvia'dan sonra yaklaşık yüz kişi daha kayıt yaptım. Katılım beni memnun etse de çok yorulmuştum. Önümdeki son kişiye baktım ve defalarca olduğu gibi yeni bir kağıt yaratarak soruları sordum.

"Adın?"

"Annina Lucia Summary" diye cevap verdi bana.

"Sınıfın, özel yeteneğin ve yönettiğin element?" diye sordum bıkkınca.

"4.sınıf, gözlerimle acı çektirme ve de su, hava, toprak" diye cevap verdi. Gerçekten de güçlü bir cadıya benziyordu. Tam bitti deyip kafamı geri atıyordum ki kapıdan giren ve benim masama yönelen 20 kişiyle ofladım. Yeni bir kağıt çıkararak ezberlediğim soruları onlara da yönettim.

*************

"Ahh!" sırtımın ağrısıyla acı bir şekilde inledim. Bütün gün sandalye başında oturup kayıt almak ve onları alfabetik olarak dizmekle uğraşmıştım. Ha bir de sınıflarına ayırmak var.

"Sızlanma Ashley! Bak iksiri getirdim. İçersen bir şeyin kalmayacak" Alex sonunda ağrı kesici iksirini getirebilmişti. Ufak bir şişedeki iksiri üç kişi bölüşüp içtik. Loretta ve ben iksir faciası olduğumuz için tek iksirimiz vardı. İksiri içtikten sonra ağrılar azaldı ve tamamen yok oldular. Büyüyü seviyorum!

"İyi geceler!" dedim ve baş ucumda olan ışığı kapatarak yorganımın içine girdim. Kızlardan da aynı cevabı almıştım. Ne şanssızlıktır ki her şey üst üste gelmişti. Ayrılık, ruh eşi olayı ve bir de savaşın kehaneti. Bizi bekleyen uzun ve yorucu günler olduğunu biliyorum ama içimdeki iyilik melekleri bana her şeyin çok güzel olacağını fısıldıyorlardı. Öyle olmasını umarak gözlerimi uykuya kapattım. Yarın dersler başlıyordu. Dersler ve bir de savaş planlama komitesinin üyesi olmak beni epey zorlayacaktı çünkü.

Kehanet; Melez Prenses (Tamamlandı)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें