@İHyANET !

2.bölüm

6. Ay sonra

Samet, günümüzde artık her insan için normalleşen bir eylem olan " sosyal medya da takılırken, o an açık olan sayfanın sağ üst köşesinde kendisine önerilen kişiye bakmıştı, bakmak zorundaydı da. Çünkü orada " Cemre ÖZTÜRK" yazıyordu...

Hiç tereddütsüz hemen ekledi, ve tam o an o sosyal sitenin rekoru kırıldı belki de, Cemrenin eklenmesiyle " Cemre arkadaşlık isteğini kabul etti " bildirimi hemen hemen aynı anda gerçekleştiği için. Bu kadar erken kabul edilmesinden çok teknolijiye hayran kaldı o an, öyle ki Cemre'yi unutup bu inanılması güç teknoloji hızını düşündü bir süre resmen.

Yazmak için bekleyecek tek bir dakika yoktu ! Hem zaten çekingen, utangaç falan da değildi samet ! Deyim yerindeyse tam bir Yüzsüz denilebilir onun için.

İnsanın başka bir insandan "sağlam bir gerekçe olmadıkca" utanmaması, çekinmemesi gerektiğine inanırdı !

Ortada bir yanlış yoksa eğer, birinin başka biriyle konuşması kadar daha doğal birşey olabilir miydi ki bu dünyada ? İnsan konuşarak iletişim de başka bir insan dışında kimle,neyle anlaşabilirdi ki bu evren de ?

İnsan, insan için yaratıldıysa ; İnsanların " birbirileriyle hasımmış gibi hareket etmeleri de nedendi ? " diye düşünür, hayata da böyle ya da buna yakın bir felsefeyle bakardı, bu yüzsüzlükse eğer, samet en büyük yüzsüz olabilirdi.

-Selam Cemre bu ne hız :)

--Selam, ya telefon elimdeydi görünce de hemen kabul ettim :)

-Hmm..Nasılsın ? Uzun zaman oldu o Nutuğu çekeli değil mi ? :)

--Estağfurullah..iyiyim ya bildiģin gibi, okul dersane , senden ne haber ? nasıl gidiyor hayatın ?

- Benim ki de bildiğin gibi, iş-oda, oda-iş...Zamanı geldiğinde de okul işte.

-- Oda ?

- Senin tabirinle ev işte :) Çalıştığım yerde bekar lojmanı adında beş yıldızlı otelleri aratmayan yerde kendime ait tek odada kalıyorum da.

--Hmmm..Sıkılmıyor musun peki ?

- Yok hayır, tek bir odada yalnız olmama üstelik bu yerin dağ başında olmasına nazaran, yapılabilecek aktivite sayısı oldukça fazla olup, sıkılmaya vakit bulamıyorum diyebilirim.

-- Oh ne güzel, hayatını yaşıyorsun desene. Biz de okul, ödevler, sorular falan derken uğraşıp duralım buralarda :)

- öyle deme bence hayatta yapılan herşeyin kendi renginde ve her dönemin kendine göre ayrı tadları ve güzellikleri var.Nasıl baktığın ve ne kadar pozitif düşünebildiğinle ilgili bir durum bu bence.

-- Yine döktürdük :)

-Estağfurullah.

.....

Samet duygusuzdu tüm duygularına rağmen, istemsizce bir türlü kendince adam akıllı konuşamıyordu, yeterince önemseyemiyordu. Ya da öyle olmamasına rağmen o farkında olmadan böyle düşünüyordu kimbilir? Hem o değil miydi ilk karşılaşmalarında , Cemre'nin gözlerinde bir gülümseme belirtisi görmek ugruna saatlerce büyük bir hevesle konuşan ? Evet oydu...

--Hmm.. peki nasıl, yorucu mu iş hayatı ?

- Tam olarak iş hayatı demeyelim de, insanlar biraz fazla yoruyor galiba..

--Nasıl yani ?

- İş arkadaşları ve iş nedeniyle muhabbet etmek, konuşmak zorunda olduğun insanlar.Çünkü iş arkadaşların ailenden fazla vakit geçirdiğin kişiler olarak , istesende istemesen de bir yerde hayatında merkez olabiliyorlar aslında..

-- Yine doğru tespitler ve yine haklısın galiba :)

-Haklı olmak mutlu da etseydi keşke.

--Bu son cümlen daha büyük iltifatlar hakkeden, kalite açısından oldukça iddalı bir cümle oldu ama.

-Yapma böyle yoksa konuşamayacağım mahçup ediyorsun beni.

--Hayır hayır konuşmalısın, konuştukça aydınlatıyorsun bence.

-Ve aydınlanıyorum...

-- Amann ben de ne aydınlatırım ya !

-Kendine haksızlık ediyorsun.

-- Yok, yok öyle.

-Ahh cemree !Ahh...

--Çok derin oldu bu ahhh ! Ben musadeni isteyebilir miyim ? Çıkmam lazım.

-Tabi ki müsade senin, bir yere kaçmıyoruz ya :) Görüşürüz.

--Görüşürüz :)