✖️II✖️

3.8K 268 125
                                    

Sıcak bir gülümsemeyle kıvrıldı yine dudakları. "Üzgünüm." dedi Jimin'in gözlerine bakarken. Jimin sadece gülümsemekle yetindi. Ardından ellerini Jungkook'un ellerinin üstüne yerleştirdi.
~~
taesty_-_95: Bu gün yine ikinizi okul bahçesinde gördüm.
taesty_-_95: çok yakındınız ve ben sadece
taesty_-_95: o an sadece nefes alamadım sandım
taesty_-_95: kalbim milyonlarca parçalara ayrıldı Kook
taesty_-_95: bunu belki de binlerce kez söyleyeceğim ama
taesty_-_95: canımı yakıyorsun
kookie: pekala?
kookie: şu an üzgün olmam mı gerekiyor
kookie: senin için ne yapabilirim ki
kookie: bizi görmemeye çalışmalısın

Jungkook sesli bir nefesle telefonunu yatağının üstüne fırlattı ve sinirle saçlarını karıştırdı. Beyninin içinde büyük bir patlama yaşanıyor gibiydi. Gözlerini kapatıp oturduğu sandalyede gerindi. Yarın bir sınavı vardı, tek yapması gereken hava kararana kadar soru çözmekti. Hazırladığı kahveden bir yudum alıp kendini masaya biraz daha çekti. Yazdığı son şeyler beyninde dolaşırken çalışmanın zor olacağını biliyordu.

   Üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin Jungkook yabancıyı kafasından atamıyordu. Ona fazla mı sert çıkmıştı? Bir an gözleri tekrar telefonuna kaydı. Özür dilemeli miydi? Başını bu düşüncelerden kurtulmak için hızla iki yana salladı. Çalışması gerekiyordu ve çoktan zaman öldürmüştü "Pekala" dedi içinden "Onu boşver."

***

Yaklaşık elli soru çözmüşken daha fazla anlayamayacağını düşünüp kendini sırt üstü yatağa attı Jungkook. Başının altında hissettiği telefonu eline aldı. Yüz üstü uzanıp dirsekleri üstünde dikildi ve sessize aldığı telefonun ekranını derin bir nefes alarak açtı. Bildirim olmadığını görünce kaşları çatıldı. Sohbeti açarken özür dilemek hakkında düşünüyordu. Yabancının ona görüldü attığını görünce biraz daha çatıldı kaşları. Ona fazla kaba çıkışmıştı belkide. Çok fazla düşünmemeye çalışarak yazmaya başladı.

kookie: Hey
kookie: üzgünüm biraz kaba davrandım
kookie: öyle davranmamalıydım
kookie: ayrıca
kookie: sevdiğin adamı çalmış gibi olduysam özür dilerim ama Jimin'i gerçekten seviyorum
kookie: ayrıca bilirsin uzun süre peşinden koştum
kookie: kolay kolay bırakmak gibi bir niyetim yok
kookie: gerçekten üzgünüm

Jungkook omuzlarından bir yükün kalktığını hissederek sohbetten çıktı. Hava kararmaya başlamıştı ve hala çalışması gereken bir sınavı vardı. "Sadece biraz" kendini kandırmaya çalıştı "Sadece o geri cevap atana kadar mola vermeliyim." Şarkı listesindeki favorisini açarken aklına sadece Jimin'i getirmeye çalıştı.
  Jimin'in onu tutuşu ve sarışı... Onu daha önce hiç öpmemişti fakat bunun nasıl olacağını merak ediyordu. Kızardı. Düşünceleri bazen kendisine bile delice geliyordu. Daha geçen bir kaç aya kadar onu sadece fark etmesini dilerken şimdi öpmesini istiyordu. Fakat her şey bir anda oluyor gibiydi ve Jungkook arada bir korkuyordu. Kötü anılar bir yılan gibi düşüncelerine sızarak onu köşeye sıkıştırıyordu. Kalbinin tekrar kırılmasını istemiyordu.

Aniden telefonuna gelen mesaj bildirimiyle şarkıyı kapatıp tanımadığı çocuktan gelen mesajlara girdi.

taesty_-_95: Neyden bahsediyorsun sen skcldndlfn
taesty_-_95: gerçekten az önce yazdıklarından sonra birkaç gün somurtmayı düşünmüştüm ama colejcld
taesty_-_95: ödkclemxosmbckd
kookie: komik olduğunu mu düşünüyorsun
kookie: pekala özrümü hemen geri alabilirim
taesty_-_95: hayır dur öyle demek istemedim ımcubxjbcy
taesty_-_95:  yani
taesty_-_95: öyle demek istemedim.
kookie: neden güldüğünü söylemek ister misin
kookie: çünkü bu aşırı sinir bozucu olmaya başladı
taesty_-_95: Jungkook kızmanı istemiyorum ama
kookie: ??
taesty_-_95: salak mısın?

Jungkook sinirle bir nefes verdi. Belki de özür dilememeliydi. Parmakları cevap vermek için klavyede hızla hareket ederken gelen mesajlarla duraksadı ve yazdıklarını sildi.

taesty_-_95: anlamak mı istemiyorsun
taesty_-_95: Jimin umrumda bile değil

Jungkook okudukları üzerine kaşlarını çattı. Ne demek istiyordu?

taesty_-_95: asıl hırsız o zaten
taesty_-_95: : seni seviyorum Kook
taesty_-_95: hem de yıllardır
taesty_-_95: fakat senin peşinde koştuğun tek bir kişi var.
taesty_-_95: pekala bu benim için asıl sorun değil çünkü alıştım
taesty_-_95: sadece onu ne kadar sevdiğini söyleyip durma
taesty_-_95: çünkü canım çok yanıyor

Jungkook tüm mesajları okuduğunda kalbinin bir an için hızlandığını hissetti. Parmaklarını hareket ettiremiyor gibiydi. Beyninin içinde kelimeler hızla dönüyordu. Ne demesi veya nasıl hissetmesi gerektiği hakkında bir fikri yoktu. Parmakları tekrar hareket etmeye başlamışken kalbinin atışları onu rahatsız edecek kadar hızlıydı.

kookie: hadi ama benimle dalga mı geçeceksin
taesty_-_95: Ne ??
kookie: beni sevdiğini söylerken inanmamı mı bekliyorsun
kookie: ve sonra arkamdan dalga geçeceksin değil mi
taesty_-_95:  Jungkook ne diyorsun???
taesty_-_95: her sözümde ciddiyim ben
kookie: hadi ama beni kim severki
taesty_-_95: neden sevmesin?
kookie: doğru konuşalım, yanımda Jimin gibi bir insan varken bana bakılması normal değil
kookie: o olmasa bile normal değil
kookie: çirkin olduğum sürece sevilmeyeceğim
taesty_-_95: Kook
taesty_-_95:  işte tam bu yüzden salaksın

Trust Me \\Vkook//Where stories live. Discover now